Fuat Keyman

Fuat Keyman

fkeyman@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Sonunda Mustafa Sarıgül CHP’ye döndü. Beraberinde, Türkiye Değişim Hareketi’ni de getirerek.
Bu köşede birkaç kez, Sarıgül’ün 2014 Yerel Seçimleri’nde CHP’nin İstanbul adayı olacağını yazmıştım.
Sarıgül, 9 Kasım’da CHP’li olacak. Ve AK Parti ile CHP arasında İstanbul’da seçim yarışı resmi olarak başlayacak.
AK Parti’nin adayının, büyük olasılıkla Kadir Topbaş olacağını düşünüyorum.
Topbaş, son iki seçimi kazanmış, başarılı ve sadece AK Partililer değil, farklı kesimler tarafından da sevilen bir başkan oldu.
Marmaray, İstanbul’da çok gereksinim duyduğumuz kamu taşımacılığı temelinde, çok önemli ve gerekli bir yatırım. Ama, hızla, çok çektiğimiz toplumsal kutuplaşma sorunu tarafından esir alınıyor.
Sarıgül de Şişli’de girdiği seçimleri arka arakaya kazanmış, başarılı ve farklı çevrelerce sevilen bir başkan.
Kendisiyle konuştuğum zaman, İstanbul için ciddi projeleri olduğunu söyledi. Bu projelerini, adaylığı açıklanmasıyla, İstanbullularla paylaşacak.
Sarıgül’ün adaylığından AK Parti’nin tedirgin olduğunu, çok rahat olmadığını biliyorum. AK Parti, Sarıgül’ün adaylığıyla, İstanbul’da seçim kazanmanın mümkün, ama kolay olmayacağını biliyor.
İstanbul, yönetimi çok zor bir kent. Bir kentin ötesinde, küresel bir kent.
İstanbullular, kentlerini en iyi yöneteceğini düşündüğü adaya oy verecekler.
Büyük bir ihtimalle, Sarıgül-Topbaş çekişmesine şahit olacağız. Seçim, kazanma olasılığı yüksek iki aday arasında geçecek, çekişmeli bir rekabeti yaşayacağız.
Bu noktada Sırrı Süreyya Önder ve Halkların Demokrasi Partisi’nden (HDP) de bahsetmek gerekiyor. Önder, başarılı olmuş, çoğu insan gibi benim de beğendiğim bir siyasetçi. HDP’nin İstanbul adayı olacak. Bu da seçimlere yeni bir boyut kazandıracak. Önder, Kürtlerin, solun ve Gezi’nin oylarına talip. Önemli bir girişim, ama başarı şansı çok düşük.
AK Parti cephesindeyse, Topbaş’ın adaylığı daha açıklanmadı.
Bu nedenle, Sarıgül ve CHP, seçimlere bir adım önde başlamış oldu. Sarıgül, medyanın ve toplumun ilgisini çekti. Gündeme yerleşti. Zaten, bu alanlarda da başarılı bir siyasetçi.
İstanbul seçimlerini önemli kılan başka bir neden de var. Mart 2014 yerel seçimlerden hemen sonra Ağustos 2014’te cumhurbaşkanlığı seçimleri olacak. Yerel seçimlerin ve İstanbul’un nasıl sonuçlanacağı, cumhurbaşkanının kim olacağına da etki edecek.
CHP, cumhurbaşkanlığı seçimleri için de, Sarıgül gibi güçlü bir aday gösterebilir.
Başbakan Erdoğan’ın bugün geldiği nokta, yirmi yıl önce İstanbul’u kazanmasıyla başlamıştı. Başbakan, 2014 cumhurbaşkanlığı seçimlerinin en güçlü adayı.
Eğer Sarıgül, yirmi yıl sonra İstanbul’u kazanırsa, diğer deyişle AK Parti İstanbul’da seçim kaybederse ne olur? Bu, AK Parti’nin seçim kazanma tılsımını bozar mı? Ya da bunun, cumhurbaşkanlığı seçimlerine ne etkisi olur?
Bu sorular, siyasi gündemi belirliyor, belirleyecek de. CHP, önemli siyasi hamleler yapıyor.
Bu soruların tartışılması, seçimlerde ilginç ittifakların oluşabileceğini de ima ediyor.
Sarıgül’ün seçim kazanma şansı var. En azından, seçimlerde rakibini ciddi anlamda zorlayacak bir aday.
Bugün yapılan kamuoyu araştırmaları gösteriyor ki, Sarıgül, 2009 yerel seçimlerindeki 7 puanlık makası kapatmış durumda.
Sarıgül ile CHP önemli bir hamle yaptı. Siyasi gündemi belirledi. Siyaseti ısındırdı. Bunun, Türkiye için de faydalı olduğunu düşünüyorum. Güçlü rakipler arası siyasi rekabet ve çekişme, siyasi aktörleri, söylemlerini tekrardan düşünmeye, siyaseti de demokrasiye yaklaşmaya zorlayacaktır.
Bunun ilk tezahürlerinden biri de, Başbakan’ın söyleminde oluşan önemli değişiklikler oldu. Cumartesi, bu değişimi anlatacağım.