Filiz Aygündüz

Filiz Aygündüz

filiz.aygunduz@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Geçtiğimiz yıl Cannes Film Festivali’nde Altın Palmiye’yi alan “Anora”, bu hafta açıklanan 2025 yılı En İyi Film Oscar’ının da sahibi oldu. Filmin yönetmeni Sean Baker, En İyi Yönetmen Oscar’ını kazanırken, filmin başrol oyuncusu Mikey Madison da En İyi Kadın Oyuncu Oscar’ını evine götürdü. Film trajikomik hikâyesiyle, küçük kahkahalar ve derin hüzünler içinde geçiyor. New York’ta bir gece kulübünde erotik danslar yaparak geçimini sağlayan Anora ya da kullanmayı tercih ettiği ismiyle Ani, yemek arası verdiği sırada Rusça bildiği için bir oligarkın oğlu olan Vanya’nın masasına gönderiliyor. Öncesinde yaptığı erotik danslardan bir seçki izliyoruz. Yüzünde ‘giyinilmiş’ bir gülümseme, neon ışıklarıyla parlatılmış, yüksek volüm müzikli kulüpte, içkiyle kendinden geçmiş, kadın bedeni üzerinden heyecan arayan erkek kucaklarında dansını icra ediyor.

Haberin Devamı

Peter Pan’da nerede o yürek

Vanya da onlardan biri. Genç, oyunlarla yaşayan, sonsuz haz peşinde 21 yaşında bir Peter Pan; büyümeyi reddeden haylaz bir çocuk. Bu çocuktan hoşlanan 24 yaşındaki Ani, onun ev davetini kabul ediyor. Dolabında süt bile olmayan kendi evinden çıkıp onun evine girdiği anda karşılaştığı ihtişamla şaşkına dönüyor. Sözümona üniversite okumak için New York’a gönderilen Vanya ile birlikte oluyor. O noktada seks işçisi kimliğinde. İşi bittiğinde kendi mutsuz hayatına geri dönecek. Ama öyle olmuyor. Kendisinden pek memnun kalan Vanya, bir haftalığına sevgilisi olmayı teklif ediyor Ani’ye, 15 bin dolar karşılığında. Bu süreçte ara vermeksizin partiliyorlar arkadaşlarıyla.

Amerikan rüyası

Ani’ye iyice bağlanan Vanya ona Las Vegas’a gidip evlenmeyi teklif ediyor. Bu evlilik aynı zamanda green card garantisi. Nefret ettiği ailesinden kurtulup bir daha yanlarına dönmemek adına. Ani için ise sınıf atlama şansı. Hem bir oligarkın gelini hem de evli bir kadın olarak. Vanya’nın yaşadığı Peter Pan Sendromu’na karşılık Ani ayakları yeri basan, zeki bir genç kız. Bu Amerikan rüyasına fena hâlde kaptırıyor kendini.

Ne var ki, Vanya’nın Rusya’daki ailesi bu evlilikten haberdar olunca, evliliği iptal ettirmek için apar topar yola koyuluyor. Onlar gelene kadar operasyon Vanya’nın vaftiz babası Ortodoks rahip Toros ve tetikçileri Ermeni Garnick ile Rus İgor’dan oluşan ekibe emanet. Vanya ile Ani’nin yaşadığı evi basıp, evlilik iptali konusunu açmalarıyla birlikte büyük bir arbede çıkıyor. Ani ikisinin de yetişkin olduğunu, kendi özgür iradeleriyle ve birbirlerini severek evlendiklerini, ailenin onlara karışamayacağını gayet ayakları yere basan bir savunmayla ekibe izah etmeye çalışırken bizim şımarık Peter Pan, evden kaçıyor. Ani, dansçılığın getirdiği bir çeviklikle kendisinin gitmesine izin vermeyen üç adamı da haşat ediyor. Sonunda etkisiz hâle getirildiğinde, hep birlikte Vanya’yı aramaya çıkıyorlar. Ani, hâlâ Vanya’nın evliliklerine sahip çıkacağı inancında, onunla konuşmak istiyor.

Haberin Devamı

Kırık gülümseme

Bu noktadan sonra, nefes kesen, eğlenceli, yer yer absürd yer yer komik bir kaçma kovalama sekansı başlıyor. Vanya’cık gece kulüplerinde dağıtmaya devam ediyor. O süreçte annesi ve babası da New York’a geliyor. Kendilerini oğullarıyla evlenerek rezil (!) eden gelinlerini alabildiğine aşağılıyorlar. Uzun ve heyecanlı bir aramadan sonra Vanya körkütük sarhoş hâlde bir striptizcinin yanında bulunuyor. Ani hâlâ sabırlı, ayılsın kocası, hemen sahiplenecek ilişkilerini. Vanya elini uzatsa, kibirli ailesini de, şaşkın adamlarını da alt edecek kadar güçlü bir karakter Ani. Ama tabii Peter Pan’da nerede o yürek?

Haberin Devamı

Bundan sonrasında hep birlikte evlilik iptali için yapılan Las Vegas seyahati… Devam eden absürdlükler, bir avuç kırık gülümseme, insanın içine işleyen bir hüzün… Finali ise seyircinin yorumuna bırakıyor yönetmen.

Elimizde bedeni, ruhu, yaptığı iş ve sınıfı aşağılanan bir Külkedisi. Ayağına giydiği cam ayakkabının, sözde kocasının ailesi tarafından hoyratça çıkarılışı. Onun dik durmak için verdiği mücadele. Toplumsal normlar karşısındaki çaresizliği. Büyümeyen erkeklerden koşarak uzaklaşma gerekliliği. Güçlünün güçsüzü acımasızca ezişi. Hiçbiri yeni konular değil ama “Anora”da yepyeni bir bakış açısıyla işleniyor. Aldığı Oscar’lar boşuna değil.

İyi pazarlar.