Taksim Gezi Parkı’nda ağaçları korumak isteyen gençlere sabaha doğru polis müdahale ettiğinde Cumhurbaşkanı Abdullah Gül İstanbul’daydı...
Polisin ani müdahalesiyle başlayan olayları yakından izlemeye aldı. Önce İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu’yu aradı. Hem bilgi aldı hem de dikkatli davranılmasını istedi.
Cumhurbaşkanı, gün içinde bir iki kez Vali Mutlu’yla görüştü. Olayların büyümesine neden olacak davranışlardan kaçınılmasını, dikkatli ve özenli davranılmasını istedi.
Gül, İstanbul’dan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ı telefonla aradı. Başbakan’a da aynı mesajları verdi.
Vatandaş başvuruları
Polisin, başta biber gazı olmak üzere aşırı güç kullanmasıyla büyüyen olaylar karşısında Cumhurbaşkanlığı’na vatandaşlardan çok sayıda e-mail, telefon, faks geldi. Keza Cumhurbaşkanı Gül’e twitter hesabından da binlerce mesaj gönderildi. Polisin sert müdahalesine ve aralıksız biber gazına maruz kalan vatandaşlar da dahil olmak üzere, sivil toplum kuruluşlarından da Çankaya’ya müracaatlar oldu. Vatandaşlar, Cumhurbaşkanı Gül’ün devreye girmesini istiyorlardı.
Cumhurbaşkanı, gelişmeler karşısında Başbakan Erdoğan ve Vali Mutlu’yla konuşmasına karşın, kamuoyuna da bir açıklama yapmak ihtiyacı duydu. Sağduyu çağrısı yapan Gül, “Demokratik bir toplumda tepkiler istismara mahal vermeyecek şekilde kurallara uyarak, sağduyu ve sükunet içinde verilebilmeli; buna mukabil yöntemler de, farklı düşüncelere ve kaygılara kulak vermek için daha çok çaba sarf etmelidir. Taksim’de birkaç günden bu yana devam eden ve maalesef dün itibarıyla kaygı verici bir noktaya gelen olayların yatışması için hepimize düşen daha fazla olgunluktur” dedi.
Gül, güvenlik güçlerine de şöyle seslendi:
“Güvenlik güçlerimiz görevlerini yerine getirirken her zamankinden daha fazla ihtimam göstermeli, müdahalelerinde ölçülü olmaya dikkat etmeli, üzücü görüntülerin ortaya çıkmasına izin vermemelidir.”
Cumhurbaşkanı’nın bu sağduyulu tutumu ve yatıştırıcı üslubu başta CHP olmak üzere muhalefet partileri tarafından da takdirle karşılandı.
“Mesaj alınmıştır”
Cumhurbaşkanı, ertesi gün de bir açıklama yapma gereği duydu.
Bir kabulünü gazetecilere açarak, “Demokrasi demek sadece seçim demek değildir. İyi niyetli olarak verilen mesajlar alınmıştır ve zamanı geldiğinde gereği yapılacaktır” diyerek kamuoyunu rahatlatacak bir açıklama daha yaptı. Bundan sonra dikkatli olmak gerektiğine inanıyorum” açıklamasını yaptı.
Gül’ün yatıştırıcı söylemine rağmen polisin sert müdahaleye devam etmesi üzerine CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Çankaya Köşkü’ne başvurarak, Gül’den randevu istedi. Olayların seyri hakkında bilgi verdi ve devreye girmesini istedi. Gül’e anayasadaki yetkisini kullanarak Bakanlar Kurulu’nu toplamasını önerdi. Gül, Kılıçdaroğlu’nun görüş ve önerilerini dinledi, olayların bir an önce yatışması için gerekli adımların atılması konusunda devrede olduğunu ifade etti, ancak Bakanlar Kurulu’nu toplama önerisine sıcak bakmadı.
Cumhurbaşkanı Gül, Başbakan Vekili Bülent Arınç’ı da dün için Köşk’e çağırdı.
Gül görüşecek
Gezi Parkı’nı korumak için çabalayan Taksim Platformu da Cumhurbaşkanı Gül’den randevu istedi.
Cumhurbaşkanı’nın bu talebe olumlu baktığı ve Taksim Platformu temsilcileriyle yakında görüşeceği de yansıyan bilgiler arasındaydı. Cumhurbaşkanı Gül’ün, dün yaptığı görüşmede Başbakan Vekili Bülent Arınç’a, “Olayların istenmeyen noktalara sürüklenmesi riskinden söz ederek, bir an önce bitmesini sağlamak için gerekli açıklamanın yapılması ve adımların atılması” mesajını verdiği kulislere yansıdı.
Olayların başladığı gün Başbakan Erdoğan’a göre daha yumuşak bir açıklama yapan, Gezi Parkı projesi konusunda verilen yürütmeyi durdurma kararını doğru bulduğunu söyleyen ve zarar gören vatandaşlardan özür dilenebileceğini belirten Arınç, Köşk görüşmesinden sonra basın toplantısında yazılı bir metin okudu.
Bu metin Cumhurbaşkanı Gül’ün verdiği mesajlarla uyumluydu.
Erdoğan’la temas
Cumhurbaşkanı Gül ile Fas’ta bulunan Başbakan Erdoğan arasında bir telefon görüşmesi olmamıştı ama Başbakan Vekili Arınç, Başbakan’la görüşmüştü.Arınç, konuşmasına başlamadan önce Erdoğan’la temas ettiğini, Vekili olarak hükümetin görüşünü de açıklamış olacağına özenle vurgu yaptıktan sonra, şiddet içermeyen Gezi Parkı protestolarını demokratik bir hak olarak niteledi ve, “O ilk olayda çevre duyarlılığıyla hareket edenlere karşı yapılan aşırı şiddet yanlıştır, o insanlarımızdan özür diliyorum” dedi. Cumhurbaşkanı Gül, devreye girerek hükümetin yaklaşımı ve üslubu konusunda yerinde bir ayar yapmış oldu.
