HAVANA-KÜBA
Anadolu’da sade bir otobüs terminalini andıran Havana Jose Marti Havaalanı’na indiğimizde bizi genç bir Türk rehber karşılıyor.
Otobüste, “Benim adım Altuğ Uğurola” diye kendisini tanıttıktan sonra, “ama” diyerek devam ediyor:
“Beni burada Alturo El Ottoman veya Alturo El Turco diye çağırırlar.”
Sempatik genç, “Hemen ekleyeyim ki” diyor, “Küba’da yaşayan tek Türk benim. Resmi çalışanları saymıyorum tabii. 16 yıldır rehberlik yapıyorum. Burada bir Kübalı kıza âşık oldum ve evlendim.”
“Şimdi programa geçebiliriz” dedikten sonra bizi selamlıyor:
“Dünyanın en farklı ülkesine hoş geldiniz.”
“Neden farklı olduğunu, gördükçe anlayacaksınız.”
Küba’nın Atatürk’ü
Ve devam ediyor:
Devrim Meydanı’ndaki Che Guevara çiziminin altında Che’nin ünlü sözü “Her zaman zafere doğru” yazıyor.
Magazin ve internet yasak
Küba’nın özelliklerinden biri de magazin haberlerinin yasak olması. Devletin kontrolündeki televizyon ve tek gazete Castro ailesi başta olmak üzere hiç kimse hakkında magazin haberi yapamıyor. Bir diğer yasak da internet. Halka internet yasak. Ancak belli yerlerden 1 saatliğine internet için kontör alabiliyorlar.
İnternette özgürce dolaşmaları da mümkün değil. Gençlik, internete büyük ilgi gösteriyor, ancak istediği gibi sörf yapamıyor.”
Muhteşem Yüzyıl Küba’da
Küba’da Atatürk’e ve Türklere karşı büyük bir sempati var. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın ziyareti de günler öncesinden en çok konuşulan konu olmuş ve gündemin ilk sırasına yerleşmiş.
Dünyanın dört bir yanına yayılan Muhteşem Yüzyıl dizisi Küba’ya da ulaşmış durumda. Ancak Küba’da televizyon dizisi olarak gösterilmiyor. Muhteşem Yüzyıl, Küba’da son yıllarda yaygınlaşan DVD olarak satılıyor. Kübalıların diziyle ilgili sordukları iki sorudan söz ediliyor. Birincisi “harem”, ikincisi ise dizideki kostümlerin o dönemde giyilenler olup olmadığı.
Sosyalizm müzesi
Raul Castro yönetimiyle birlikte mülkiyet ve kapitalist sisteme yönelik bir gevşeme söz konusu. ABD’nin ambargoyu yumuşatması ile birlikte kapitalist kurallar da Küba’da yer bulmaya başlamış.
Önce sadece yabancılara açık olan lüks oteller inşa edilmiş. Mülkiyet hakkı genişletilmiş. Parası olan Kübalılar da yabancılara sunulan hizmetlerden yararlanabiliyor.
Dünyanın en büyük açık hava otomobil müzesini andıran Küba’nın geleceği konusunda farklı görüşler dinledik.
Çoğunluğun görüşüne göre, Küba, Fidel Castro’dan sonra, “bir sosyalizm müzesi” olarak ekonomik değer ifade edecek.
Bu görüşü savunanlar şunları ifade ediyor:
“Küba, nostalji ve romantizm adası olarak çokuluslu sermaye tarafından dünyaya pazarlanacak. Bunun yanı sıra, ‘müze’ dışında kalan alanlar da kapitalizme teslim olacak. Kapitalizmin yarattığı ihtiyaçlara ve onun için körüklediği tüketim çılgınlığına Sovyet desteği olmadan da 25 yıl direnen Küba’nın çok uzak olmayan bir gelecekte bu sistemin bakir pazarlarından biri olacağı ve son kalenin de yıkılacağı beklentisi hâkim.”
Bir gün ve bir gecelik kısa Küba ziyaretimizde çoğunluğu rehberimizin aktardığı bilgilere dayanan ilk gözlemlerimiz böyle.
Özay Şendir
Öğretmenlik ve sosyal statü
24 Kasım 2024
Didem Özel Tümer
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’dan ABD’ye YPG mesajı: Sineye çekmeyeceğiz
24 Kasım 2024
Abbas Güçlü
Öğretmenler neden mutsuz?
24 Kasım 2024
Zeynep Aktaş
Her şey faizlere kilitlendi
24 Kasım 2024
Ali Eyüboğlu
Aşkın Nur Yengi: ‘‘Rekabet derdimiz yoktu’’
24 Kasım 2024