Belediyelerin SGK borçları bu haftanın en çok tartışılan konularının başında geliyordu. SGK ve vergi borçlarının zamanında ödenmesi, çalışanların ve emeklilerin sosyal devlet nimetlerinden yararlanmasının önünü açan en büyük etken. Ancak pek çok belediye, geçmişten gelen borç yüküyle mücadele ediyor. Göreve yeni gelen belediye başkanları ise biriken borçları ödemekte ciddi zorluklarla karşılaşıyor.
Yerel yönetimler, çoğu zaman göz ardı edilse de en az merkezi hükümet kadar önemli bir role sahip. Vatandaşın talep ya da şikâyetleri karşısında ilk başvurduğu yer her zaman yerel yönetimler oluyor. Bu nedenle yerelde başarılı olmayan bir yönetim, aslında yarışı en baştan kaybetmiş gibi görünüyor.
“Belediyeler ne yapıyor ki?” diye sorabilirsiniz. Bana göre, her şeyi…
Son yıllarda belediyeler, yalnızca ülkemizi değil, tüm dünyayı etkileyen zorluklarla mücadele ediyor. Ekonomik sıkıntılar, belediyelerin giderlerinin artmasına ve personel maliyetinin yükselmesine yol açtı. Bu durum, birçok projeyi yavaşlattı ya da askıya alınmasına neden oldu. Belediyeler ise bu süreçte sosyal belediyeciliğe yöneldi. Özellikle dar gelirli vatandaşlara gıda başta olmak üzere pek çok alanda destek sağlamak için çalışmalar yürütüyorlar. Ancak şimdi de SGK borçları nedeniyle haciz işlemleriyle uğraşmak zorunda kadılar.
Konya’nın borcu yok
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, bu hafta SGK’ye en yüksek borcu olan CHP’li belediye başkanlarının görevde olduğu Adana, Ankara, İstanbul, İzmir, Mersin büyükşehir belediyeleri ile Şişli Belediyesi’nin mevduat ve şirket hesaplarına haciz koydu. Bu gelişmeler gündeme otururken konuyla ilgili ilk açıklama Konya’dan geldi. AK Partili Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay, yaptığı açıklamayla belediyenin ve bağlı şirketlerin SGK ve vergi borcunun olmadığını duyurdu. Başkan Altay’ı bu konuda tebrik etmek gerekiyor.
Bu tartışmaların son bulması için Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın, tüm belediyelerin SGK ve vergi borç durumlarını parti gözetmeksizin şeffaf bir şekilde kamuoyu ile paylaşması gerekiyor. Böylece vatandaşlar, oturdukları bölgedeki belediyelerin mali durumu hakkında bilgi sahibi olabilir. Gelelim diğer konulara…
Önemli gelişmeler
Bu hafta dikkatimi çeken iki farklı belediyenin haberini paylaşacağım. İlki Adana Büyükşehir Belediyesi, Avrupa Konseyi tarafından verilen 2024 Avrupa Yönetişim Mükemmelliği Markası (ELoGE) Ödülü’ne layık görülerek uluslararası düzeyde önemli bir başarı elde etti. Belediye, projeleriyle Türkiye’ye örnek olduğu gibi Avrupa Konseyi tarafından da ödüllendirildi. Diğeri ise Meram Belediyesporlu genç tekvandocular, bu kez de kuşak terfileri için ringe çıktı. Aşkan Muhammet Yürükuslu Spor Tesisleri’nde gerçekleştirilen kuşak terfi töreni renkli görüntülere sahne oldu. Törene katılan aileler de en az sporcular kadar mutluluk ve heyecan yaşadı.
Hem suçlu hem güçlü
Son olarak, uzun zamandır çakarlı araçlarla ilgili şikâyetler alıyorduk. Bu hafta bizzat ben de yaşadım. Sabah gazeteye gelirken çevre yolunda sol şeritte ilerlerken, arkamda beliren, önü ve arkası eskortlu ‘Yetkili Çakarlı’ bir araç tarafından taciz edildim.
Dünyanın hiçbir yerinde böyle bir durum yok! Nedir bu çakar merakı, nedir bu saygısızlık? Bu araçlarda seyahat edenler, şoförlerinin vatandaşa yaşattığı bu zorbalıktan hiç mi rahatsız olmuyor? Benim gibi yan şeride geçemeyenler kaza riski yaşadı. Bence İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’nın, ‘Yetkisiz Çakar’ kullananlarla verdiği mücadeleyi ‘Yetkili Çakar’ için de vermesi gerekiyor. Bu araçlardaki kişiler hem suçlu hem de güçlü pozisyonda. ‘Yavuz hırsız ev sahibini bastırır’ derler ya, durum tam da bu…
Sağlıcakla kalın…