Dr.Cavid Veliyev- Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın daveti ile Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan’ın Türkiye’ye yaptığı resmi ziyaret ve son zamanlarda ülkeye olumlu mesajları sadece şahsi görüşlerinden değil, bölgesel ve küresel köklü değişimlerden kaynaklanmaktadır.
Birincisi, bağımsızlığını kazandıktan sonra Ermenistan yönetimi Türkiye’ye karşı sözde soykırımın uluslararası alanda tanınması için diasporanın da desteği ile politika izlerken, toprak iddialarından da vazgeçmedi. Fakat 31 ülke parlamentosu 1915 olaylarını “soykırım” olarak tanımasına, eski ABD Başkanı Joe Biden da “soykırım” olarak tanımlamasına rağmen, Ankara’ya bunu kabul ettiremediler ve baskı aracına dönüştüremediler. Sonuçta Paşinyan sözde soykırımın tanınmasından geri adım atmak zorunda kaldı.
İkincisi, Karabağ Zaferi’nden sonra Ermenistan muhalefeti ve hatta zaman-zaman Paşinyan bölgedeki jeopolitik gerçekliklerin Azerbaycan ve Türkiye aleyhine değişeceğine ve bu durumdan Ermenistan’ın faydalanacağına inandı. Fransa, Hindistan gibi devletlerle askeri, İran ve Avrupa ile politik ilişkilerini geliştirirken, ABD ile stratejik işbirliği anlaşması imzaladı. Bu devletlerin desteğiyle Azerbaycan - Türkiye’ye karşı Güney Kafkasya’da kuvvetli olmaya çalıştı. Fakat küresel ve bölgesel düzlemde yaşanan gelişmelerde Ermenistan’ın müttefikleri zayıfladı ve hatta Azerbaycan ve Türkiye’nin müttefiklerine yenildi.
Üçüncüsü, Azerbaycan-Türkiye ikilisinin bölgede jeopolitik etkinliği arttı. Türkiye’nin Suriye’de devrim sonrası artan etkinliği, Güney Kafkasya’da yaşanan güç boşluğunun iki ülke tarafından doldurulması, Türkiye-Azerbaycan-Pakistan birlikteliği, kuvvetlenen ABD-Türkiye ilişkileri ve AB’nin güvenliğinde Türkiye’ye artan ihtiyacı, bölgede varlığını sürdürmek isteyen devletlerin Türkiye ile ilişkileri geliştirme ihtiyacını artırdı.
Dördüncüsü, İkinci Karabağ Savaşı ve Azerbaycan ile devam eden diplomatik görüşmelerden sonra Paşinyan’ın iç politikada desteği azalmış, muhalefetin ise artmıştır. İlginçtir ki, Paşinyan’ın stratejik ilişki kurmak istediği Fransa, Hindistan, İran (Pezeşkiyan öncesi yönetim) ve Yunanistan gibi devletlerin Türkiye ve Azerbaycan karşıtı söylemleri Ermenistan muhalefetinin pozisyonunu kuvvetlendirmiştir. Ayrıca Paşinyan yönetimi muhalefeti destekleyen kilise ile karşı karşıya gelmiş ve Rusya’yı muhalefete destek vermekle suçlamıştır. Paşinyan güven tazelemek için yeni seçim için 2026 Haziran’ını belirlemiştir. Seçimlere giderken temel söylemlerinden biri Türkiye ve Azerbaycan ile ilişkileri geliştirmektir. Dolayısıyla muhalefetin dışardan aldığı desteğe karşı Türkiye ve Azerbaycan’dan alınacak destek önem kazanmıştır.
Paşinyan’ın seleflerinin Türkiye-Azerbaycan politikası başarısız olduğu gibi, kendisinin de müttefiklik ilişkileri başarısız oldu. Seçime giderken Paşinyan’ın halkına bir başarı hikayesi sunması gerekmektedir. Türkiye ve Azerbaycan’la ilişkilerin normalleşmesinin, muhalefete karşı elini kuvvetlendireceğini düşünmektedir. Aynı zamanda bölgesel ve küresel jeopolitik gerçekliğin beklentileri aksine Türkiye ve Azerbaycan lehine değiştiği gerçeğini de hesaba katmak zorundadır. Bunlar Paşinyan’ı Türkiye’ye getiren temel nedenlerdir.