Stres ve kaygı yüksek tansiyona neden olabilir mi? Bu sorunun cevabı hiç kuşkusuz, “Evet” olacaktır. Stresin tansiyonu yükselttiğini hepimiz biliyoruz.
Kalbi daha iyi kontrol etmek için onu zorladığımızda neler olduğunu görmek için yaptığımız testin adı efor testidir. Bu test stres testi olarak da adlandırılır. Bir yandan aynı spor salonlarındaki gibi yürüyen bantta yürürken bir taraftan da her üç dakikada bir tansiyon ölçülür. EKG ile sürekli takip yapılır. Burada efor arttıkça yani kalp daha çok strese girdikçe tansiyonun da yükseldiğini gözlemleriz. Bu vücudun doğal bir tepkisidir. Ancak tansiyonun kaça kadar yükseldiği önemlidir.
Kronik stresin tansiyon da dahil olmak üzere vücuda birçok zararı olabilir. Hatta bağışıklık sistemimizi bile olumsuz etkilediğini biliyoruz. Uykuyu bozduğunu, yeme alışkanlıklarını olumsuz yönde etkileyebildiğini, obeziteye, abur cubur yemeye yönelttiğini biliyoruz. Tüm bunların her biri de ayrıca yüksek tansiyonun da sebepleri arasında sayılabilir. Stres esnasında vücutta bazı hormonların salınımı değişir. Örneğin kortizol ve katekolaminlerin salınımı artar. Bunlar tansiyonu yükseltir.
Buradan her stresi olan kişinin de mutlaka yüksek tansiyon hastası olacağı sonucunu da çıkarmamalıyız. Yüksek tansiyonun oluşumunda bünyesel özellikler ve strese verilen tepki de stresin vücutta yapacağı etkileri belirlemede önemlidir.
Stresle baş etmek için
Bizi strese sokan sebebi iyi bir şekilde kavramışsak onunla baş edebilmenin yarı yolunu tamamlamışız demektir. Hiç stres olmadan güllük gülistan bir hayat düşünülemez. Hatta hayatın tadı tuzu olarak birazcık stres de gereklidir. Mühim olan stresi yönetebilmek, onun etki sınırını koyabilmektir. Bu noktada mantığımızı devreye sokarak toleransımızı artırmalıyız.
Dayanma gücümüzü artırmak için ise yaşantımızda dikkat etmemiz gereken bazı noktalar vardır. Sağlığımıza önem vermek bunların başında gelir. Sağlıklı beslenmek, özellikle strese dayanıklılığı artıran B vitamini ve magnezyumdan zengin yiyecekler tüketmek, yeterli uyumak, çalışmak kadar dinlenmeye de vakit ayırmak, spor yapmak, sevdiğimiz bir uğraş ile boş vakitlerimizi geçirmek, doğa ile ilgilenmek, aile, akraba ve arkadaşlarla sohbet edip birlikte vakit geçirmek, seyahat etmek, arada bir mekan değiştirmek, hiç konuşuyor olmasa bile evcil bir hayvan ile ilgilenmek size stresinizi unutturabilir.
Tedavisi
Sebebi her ne olursa olsun yüksek tansiyonun tedavisi son derecede önemlidir. Doktor kontrolünde yapılan ilaç tedavisinin yanı sıra sağlıklı bir yaşam tarzına geçiş gerekir. Alkolün kısıtlanması, sigaranın bırakılması, sağlıklı beslenme, tuz kısıtlaması, kilo kontrolü, hareketli yaşam, düzenli uyku, spor, en azından düzenli yürüyüşler yapmak sağlıklı yaşamın gerekleridir. Stresi yönetebilmek ise hem hipertansiyondan korunmak hem de tedavi için gereklidir. Profesyonel destek almak gerekebilir. Sakinleştirici etkide olan ilaçlardan da destek alabiliriz. Bu ilaçlar stresli dönemi atlattıktan sonra doktor kontrolünde azaltılarak kesilebilir fakat tansiyon ilaçları antibiyotikler gibi belli süre kullanılıp iyileştirip bırakılan ilaçlar değildir. Zaman zaman dozlarda oynamak ya da başka ilaç eklemek veya eksiltmek gerekebilir. Hipertansiyon ciddi hasarlara yol açabileceğinden limon suyu, sarımsak ile değil mutlaka kardiyolog kontrolünde düzenli alınan ilaçlarla tedavi edilmelidir.
Beyaz önlük etkisi
Biz hekimler stresin en belirgin etkisini hastanede hastanın tansiyonunu ölçerken görebiliyoruz. Bazı hastalar doktor tansiyonunu ölçerken strese giriyor, heyecanlanıyor bu nedenle de tansiyonu daha yüksek çıkıyor. Bu kitaplara beyaz önlük etkisi olarak geçmiştir.