Yeni yıl sadece bir tarih değişikliği değildir, bazen yeni kararlar alma zamanıdır. Bir işe başlama ya da sonlandırma zamanıdır. Yeni gelen yılın iyi geçmesi, hayırlı uğurlu gelmesi için hep iyi ve güzel dileklerde bulunuruz. Geçen yılın muhasebesi yapılır. Getirip götürdükleri hesaplanır. Bugün dünya üzerinde kime sorarsanız sorun 2020 hakkında hiç de iyi düşüncelere sahip değil. Malum yeni koronavirüs yüzünden hepimiz hiç de istemediğimiz şekillerde etkilendik. Hayatımız değişti. Alışkanlıklarımız değişti. Hem de istemeyeceğimiz şekillerde. Özgürlüğümüz kısıtlandı. Sevdiklerimiz, etrafımızda yaşayanlar, tanıdıklarımız, tanımadıklarımız hasta oldu, hayatlarını bu virüs yüzünden kaybetti. Geçen yılı şöyle ya da böyle geçirdik. Bu hastalık yüzünden 2020 hepimizde kötü bir etki bıraktı. Aman gitsin de bu dertler bitsin diyoruz. Ama bir yandan da bu etkilerin geçen yılın kabahati olmadığını hatta bitmesiyle de gitmeyeceğini de biliyoruz. Bilmemiz gereken bir diğer konu da pandeminin yarattığı sonuçların, hatta devam etmesinin de büyük oranda bize bağlı olduğudur. Bu nedenle pandemi özelinde yeni yıla girerken geçen yıla göre neleri tutalım neleri bırakalım gelin bir bakalım.
Olumsuz düşünceleri bırakalım umudu tutalım
Yeni bir işe girişirken bir plan yaparken elbette eğer işler ters giderse diye bir B planı hatta C ve D planlarını hazır ederiz. Ama hiçbir zaman daha en başında iken kötümser yaklaşıp bu iş umutsuz vaka havasına kapılmamak gerekir. Çıkmadık candan umut kesilmez misali hele üstelik bir de savaş halindeysek moral ve motivasyonumuzu hep en üst seviyede tutmalıyız. Bu desteğe de en çok savaşın en başından beri en ön safta savaşan biz sağlık çalışanlarının ihtiyacı var. Sizden gelecek moral motivasyon desteği bize güç veriyor. Ayrıca aslında hepimiz bu savaşın neferleriyiz. Korunurken de hastalık başa geldiğinde de herkes virüsle birebir karşı karşıya kalıyor. Dolayısıyla her birimizin bu moral ve motivasyona ihtiyacı var. Ayrıca olumsuz düşüncelerin virüsle olan savaşımızda savunma sistemimiz olan bağışıklığımızı da olumsuz etkilediğini biliyoruz. Stresin sağılığımızı özellikle bu savaşta dayanma gücümüzü baskılayabileceğini bilerek olumsuz düşünceleri kafamızdan atmalıyız.
Aşı karşıtlığını bırakalım koranavirüs aşımızı olalım
Pandemi kabusunu 2020’de bırakabileceğimiz umudunu bize veren en önemli gelişme virüse karşı aşıların bulunması oldu. Görünüşe göre de bu salgını ancak aşı bitirebilecek. Aşı karşıtlarının tüm dünyayı etkileyen öldürücü bir virüsle karşı karşıya olduğumuzu ve aşılanmadıkları takdirde hastalanarak virüsü başkalarına bulaştıracaklarını bilmeleri gerek. Bu şekilde hem kendilerinin hem de başkalarının hayatını tehlikeye atarak aynı zamanda salgının da bitmesini engelleyeceklerini unutmamalılar.
Katkılı yiyecekleri bırakalım doğal yiyecekleri tutalım
Sağlıklı beslenmek durmadan tekrarladığımız bir konu. Sağlıklı beslenmenin esasını aslında doğal beslenmek oluşturuyor. Mevsiminde sebze ve meyveyi tüketmek önemli. Raf ömrü uzatılmış gıdaların içinde vücut için zararlı olabilecek katkı maddeleri bulunur. Bunlar zamanla birikerek metabolizmayı bozar. Çeşitli kronik hastalıklara yol açabilir.
Tatlıyı, unluyu bırakalım meyveyi, kuruyemişi tutalım
İnsülin direncine davetiye çıkaran tatlı ve beyaz unlu gıdalardan uzak duralım. Bunun yerine her biri vitamin, mineral ve antioksidan kaynağı meyveleri ve kuruyemişleri tüketelim.
Tembelliği bırakalım harekete geçelim
Bunu sağlık için hareket edelim yürüyelim manasında söylüyorum ama mecazi anlamda da tembelliği bırakalım harekete geçelim yani işimize girişelim manasında da söylemek isterim. Yeni yıl yeni başlangıçlar içindir. Bu nedenle bir süredir yapmayı düşündüğünüz işe hadi bakalım şimdi başlama zamanı. Hep derler ya başlamak bitirmenin yarısı. Tabii bu arada sağlığınız için de hareket etmeyi unutmayın. Evet koronavirüs yüzünden evde kalın diyoruz ama bu evin yakınında, bahçede hatta evin içinde tur atarak yürümenize engel değil.
Sigarayı bırakalım faydalı alışkanlıklar edinelim
Sigaranın zararlı olduğunu özellikle de korona virüs akciğerleri etkilerken onun işbirlikçisi gibi davrandığını biliyoruz. Size bu kadar zarar veren bir alışkanlık yerine örneğin kitap okumayı, her gün yeni bir şeyler öğrenmeyi, yeni bir dil öğrenmeyi ya da sevdiğiniz bir hobiyi alışkanlık haline getirin.
Vurdumduymazlığı bırakalım kendimize ve başkalarına vakit ayıralım
Kendine vakit ayırmamak aslında iki sebep yüzünden olabilir. Birincisi tamamen vurdumduymazlık yüzünden kendisi dahil hiç kimseyi umursamamak ikincisi ise başkalarını ya da işini düşünmekten kendine vakit bulamamak. Her ikisi de vahim bir durum. Abartmadan ama insanın kendisini de düşünmesi lazım. İşin yanında tatilini de yapmalıdır. Gün içinde belli bir süreyi keyifle yaptığı bir işe ya da hiçbir şey yapmadan dinlenerek geçirmeye ayırmalıdır. Bu arada tabi başkalarına vakit ayırmak da önemli. Zira pandemi döneminde bunun ne kadar değerli olduğunu ancak daha önce çok ihmal ettiğimizi, geçirdiğimiz bu süreç bize gösterdi.
Hepinize iyilik ve güzelliklerle dolu sağlıklı huzurlu yepyeni bir yıl diliyorum.