Rakamlar gösteriyor ki, kronik hastalık ölümlerinin neredeyse yarısı 70 yaş altındaki insanlarda erken ölüm şeklinde meydana gelmektedir
5. Tıp Dünyası Kurultayı 27-29 Ekim tarihleri arasında İstanbul’da toplanıyor. Her yıl farklı konulara ağırlık verilen Kurultay, bu yıl “Kronik ve Bulaşıcı Olmayan Hastalıklar” temasıyla düzenleniyor. Kurultayda obezite, diyabet, kalp damar hastalıkları, solunum yolu hastalıkları, kanserler gibi hastalıklar ele alınacak. Risk faktörleri ile beraber bu hastalıkların önlenmesi, kontrolü ve yönetilmesi konuşulacak. Kurultayın bugüne rastlayan oturumundaki konuşmacılar arasında yer almam vesilesiyle ben de Dünya Sağlık Örgütü’nün desteği ve Sağlık Bilimleri Üniversitesi’yle beraber yürüttüğümüz projemizden bahsediyor olacağım.
Dünyanın dört bir yanından gelecek bilim insanları, sağlık bakanları ve akademisyenleri buluşturan bu Kurultay sağlığın tüm dünya insanlarını aynı derecede ilgilendiren ve hiçbir fark gözetmeksizin etkileyen global önemini vurgularken aynı zamanda da tıbbın ortak bir dile sahip olduğunu gösterecek. Gerçekten de tıp öyle bir bilim ki, bu alanda çalışan doktorları hangi ülkenin vatandaşı olurlarsa olsunlar aynı çatı altında toplayıp aynı ailenin bir ferdi gibi çalıştırabilecek kuvvettedir. Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de teşhisinden sonra uzun yıllar tedavi gerektirebilen kalp ve damar hastalıkları, çeşitli kanserler, kronik solunum yolu ve akciğer hastalıkları ve şeker hastalığı (diyabet) olmak üzere dört temel kronik hastalık türü giderek daha sık görülmektedir. Türkiye’de kronik hastalıkların neden olduğu engellilik ve erken ölümler sonucunda işgücü ve üretkenlikte ciddi biçimde kayıplar ortaya çıkmakta ve sosyoekonomik kalkınma üzerinde kısıtlayıcı bir etki doğurmaktadır. Oysa bu kronik hastalıklar özellikle de vaktinde teşhis edildiğinde hastanın yaşam kalitesini hiç bozmadan tedavi ve kontrol altına alınabilir. Daha da önemlisi yaşam tarzını sağlıklı yaşam haline dönüştürmek suretiyle büyük ölçüde önlenebilir.
Sağlık okuryazarlığı artırılmalı
Günümüzde önlenebilir ve bulaşıcı olmayan bu hastalıklardan erken ölümlerin engellenmesi için tütün ve sigara kullanımının, sağlıksız beslenmenin, fiziksel hareketsizliğin ve alkol kullanımının önlenmesine yönelik kanıtlanmış çözümler mevcuttur. Bunun yanında halkın sağlık ihtiyaçlarına daha etkili hizmet verebilmek için sağlık sisteminin doğru bir şekilde işlemesi, halkın bu konuda bilinçlenerek doğru bir yol izlemesi ve yaklaşımı da önemli rol oynamaktadır. Çoğu kez kronik hastalıkların ilk önce yaşlı insanları etkilediği düşünülmektedir. Oysa rakamlar gösteriyor ki, kronik hastalık ölümlerinin neredeyse yarısı 70 yaş altındaki insanlarda erken ölüm şeklinde meydana gelmektedir. Bu nedenle bulaşıcı olmayan bu kronik hastalıklarla mücadeleye çok önem vererek sürekli devam etmek gerekir. Bu mücadelede iletişim önemli bir bileşendir. İletişim stratejilerinin farkındalık yaratması ve sağlık okuryazarlığının artırılması görevi başta biz doktorlara ve tabii ki medya araçlarına düşmektedir.
Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığı (TÜSEB) öncülüğünde ve Cumhurbaşkanlığı’nın himayesinde, Sağlık Bakanlığı ve Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) işbirliğinde gerçekleştirilen böylesine güzel ve faydalı bir toplantının parçası olmak gerçekten çok gurur verici bir duygu.
Özay Şendir
F-35 meselesinde kitabın orta yeri...
29 Kasım 2024
Didem Özel Tümer
Ankara’da ‘değerlendirme’ kulisi: Öcalan ile kim görüşecek
29 Kasım 2024
Abbas Güçlü
Diploma mı, meslek mi?
29 Kasım 2024
Abdullah Karakuş
Bölgede satranç ve terörle mücadele
29 Kasım 2024
Mehmet Tez
Suudi Arabistan başarabilecek mi?
29 Kasım 2024