Göz tansiyonunun yükselmiş olması göz içinde üretilen göz sıvısının kan damarlarına geçmeyip gözün içinde birikmesi halidir.
Glokom, görme sinirinin harap olmasıyla seyreden, körlüğe yol açabilecek kadar önemli bir hastalıktır. Basit bir göz muayenesiyle anlaşılan ancak çoğunlukla gözden kaçan bu hastalığa dikkat çekmek için 12 Mart Dünya Glokom günü, 8-14 Mart tarihleri de Dünya Glokom Haftası olarak anılır. Glokom halk arasında göz tansiyonu olarak bilinir ancak göz tansiyonuyla glokom birbirinden farklı anlamlar taşır. Glokom, göz içi basıncın artışıyla beraber görme siniri üzerinde harabiyetin başlaması demektir. Göz tansiyonunun yükselmiş olması göz içinde üretilen göz sıvısının kan damarlarına geçmeyip gözün içinde birikmesi halidir. Glokom ise bir göz siniri hastalığıdır. Göz tansiyonunun yüksek olması glokom olma olasılığını yükseltir ama tek nedeni değildir. Göz tansiyonu yüksekliği glokom için bir risk faktörüdür tıpkı ailesinde glokomlu akrabalarının olması gibi. Bunu bir örnekle daha iyi açıklamak mümkündür.
Örneğin; sigara içenlerde kalp krizi geçirme riski içmeyenlere göre daha fazladır ancak sigara, kalp krizine yol açar diyemeyiz, çünkü içmeyenler de kalp krizi geçirmektedir. Ayrıca sigara içenlerin tamamı da mutlaka kalp krizi geçirmez. Benzer şekilde göz içi basıncının yüksek olması da o bireyin mutlaka glokom hastası olacağını göstermez.
Çok sinsice ilerleyen bu hastalık son derece tehlikelidir. Tüm insanlarda göz içinde normal şartlarda da olması gereken bir basınç vardır. Göz tansiyonu olarak ölçülebilir olan bu değer bildiğimiz kan basıncından tamamen farklıdır. Göz içi basıncı, gözün içinde yapılan bir sıvı tarafından oluşur. Bu sıvı gözün damar tabakası içinde üretilir ve göz içine salgılanır. Göz içindeki sıvının yapımıyla gözün dışına çıkışı arasında bir denge vardır. Bu denge sayesinde gözün içinde sabit basınç oluşur. Bu basınç göz küresinde görme duyusuyla ilgili doku ve organların bütünlüklerini korumaları için gereklidir. Çünkü göz küresinin dışında ona baskı uygulayacak göz dışı kaslar, yağ dokusu, göz kapakları gibi yapılar vardır. Gözün içindeki basınç dış etkenlerden göz küresinin korunmasını sağlar. Ayrıca göz içi sıvısı içerdiği oksijen ve besin maddeleriyle gözün içinde başta kornea olmak üzere pek çok yapının beslenmesini temin eder ve artık metabolizma ürünlerini uzaklaştırır.
Körlüğe neden olabiliyor
Dünya körlük nedenleri arasında ikinci sırayı alan glokom nedeniyle, 6.5 milyon insan görmesini kaybetmiştir, bu sayı toplam körlüklerin yüzde 13.5’ini oluşturur. Dünyada 70 milyon insanda glokom mevcut. Bu hastalığın Türkiye’de görülme sıklığının yüzde 2-2,5 arasında olduğu tahmin ediliyor. Ancak tanısı konmuş glokomlu sayısına bakıldığında 550 bin dolayında bir rakam çıkıyor. Bu sayının tüm hastaların sadece dörtte birini oluşturduğu düşünülmektedir yani glokomu olup da farkında olmayan ya da teşhis konulamamış hasta var. Göz tansiyonu manşon takıp steteskopla manuel ya da otomatik ve dijital aletlerle ölçülen sistemik tansiyondan çok farklıdır. Evde kendi kendimize de ölçemeyiz. Klinik ortamlarda göz doktorları tarafından “tonometre” adı verilen özel bir cihazla ölçülür. Gözle temas eden ve etmeyen farklı tipleri bulunmaktadır. Gözle temas ederek ölçüm yapan modelleriyle daha hassas ölçüm alınır. Bu tonometrelerle göz tansiyonu ölçülmeden önce göze uyuşturucu bir damla damlatılır. Ayrıca gerek görüldüğünde sarı bir boyayla gözünüz boyanabilir. Gözle temas etmeyen tonometre cihazlarında ise tansiyon ölçme işlemi, göze hava püskürtülerek gerçekleştirilir. Bir sonraki yazımda glokoma zemin hazırlayan sebepler ve korunma yollarından bahsedeceğim.