Tuz her ne kadar hayatımızda beslenmenin vazgeçilmez bir parçası olsa da gereğinden fazla olduğunda başımıza birçok iş açtığı için dikkatli tüketilmesi gerekir. Buna dikkat çekmek için de 11-17 Mart tarihleri ‘Dünya Tuza Dikkat Haftası’ olarak tanımlanmıştır.
Tuz, asitle bazın kimyasal tepkimesi ile ortaya çıkar. İçeriğine göre de farklı şekillerde adlandırılır. Bizim yemeklerde kullandığımız rafine şekli sodyum (Na) ve klorür (Cl) içeren yemek tuzudur (NaCl).
Vücuttaki sıvı dengesinin sürdürülebilmesi için tuzun içinde bulunan sodyum minerali gereklidir. Yiyeceklerle aldığımız bu mineral vücut sıvılarının dengesini ve bu sıvıların basıncını düzenler. Hücrelerimizin içinde ve dışında yer alan suyun dengeli dağılımında rol oynar. Dolayısıyla sodyum vücudumuzda elektrolit, sıvı, asit-baz dengesinin sağlanması, normal kas hareketlerinin sürdürülmesi, sinirlerin uyarılması, kan basıncının düzenlenmesi gibi önemli işlevleri olan bir mineraldir. Aşırı tüketimi başta hipertansiyon olmak üzere kardiyovasküler hastalıklar, kanser, osteoporoz (kemik erimesi) gibi çok sayıda hastalıkla da ilişkilendirilmektedir. Tuzdaki sodyum tansiyon yükselmesinin yanı sıra vücutta su tutarak ödeme neden olur. Gerektiğinden fazla tüketilmesi sıvı elektrolit dengesini sağlayan önemli organlardan böbreğin işlevine olumsuz etki yaratır. Ancak dikkat ederseniz hep aşırı veya gerektiğinden fazla tüketimi gibi ifadeler kullanıyoruz çünkü her ne olursa olsun tuz veya sodyum elementi vücut için gereklidir. Tüketimini sıfırlamak da zaten mümkün değildir çünkü birçok gıdanın içinde de doğal olarak bulunur.
Program uygulanıyor
Dünya Sağlık Örgütü; hipertansiyon, kalp hastalıkları, böbrek hastalıkları başta olmak üzere obezite, diyabet ve bazı kanser türlerinden korunmak ve kemik sağlığını olumsuz etkilememek amacıyla günlük olarak tüketilmesi gereken tuz miktarını günde 5 gram olarak önermektedir. T.C . Sağlık Bakanlığı Halk Sağlığı Genel Müdürlüğü Sağlıklı Beslenme ve Hareketli Hayat Dairesi Başkanlığı verilerine göre 2008 yılında Türkiye Hipertansiyon ve Böbrek Hastalıkları Derneği’nin yaptığı ve ülke genelini yansıtan ‘Türk Toplumunda Tuz Tüketimi Çalışması’na göre tuz tüketimimizin günde 18 gram olduğu belirlenmiştir. Bakanlığımızca aşırı tüketildiğinde sağlığımızı olumsuz etkileyebilen tuzun daha az tüketilmesini sağlamak amacıyla 2011 yılından beri ‘Türkiye Aşırı Tuz Tüketiminin Azaltılması Programı’ uygulanmaktadır. 2012’de tekrarlanan ‘Türk Toplumunda Tuz Tüketimi Çalışması’na göre tuz tüketimimizin biraz azalmakla beraber halen sağlığımızı olumsuz etkileyebilecek düzeyde olduğu saptanmıştır (15 gr/gün).