Çankaya Zirvesi’nden çıkan 4 sonuç

19 Eylül 2019

Suriye’de siyasi çözüm için Türkiye, Rusya ve İran Cumhurbaşkanlarını bir araya getiren 16 Eylül Çankaya Zirve’sindeki açıklamalar tek tek ve birlikte değerlendirildiğinde ortaya dört temel sonuç çıktığı söylenebilir. ORSAM Levant Çalışmaları Koordinatörü, Suriye uzmanı Oytun Orhan ile yaptığımız görüşmenin ardından bu sonuçları şöyle özetlemek mümkün.

Birincisi; Zirve’nin elma şekeri Anayasa Komitesi

listesinin onaylanması oldu. 150 kişilik listenin tamamlanması için uzun süredir üzerinde müzakere yürütülen altı isimden geriye bir tane kalmıştı. Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan en son isim konusunda onay alınması ile süreç tamamlandı. Putin’in “Erdoğan çok çaba gösterdi. Son bir adayın isminin eklenmesiyle süreç tamamlanmıştır” sözü önemliydi. Komitenin ilan edilmesiyle, İdlib sahasındaki çatışmalar nedeniyle askıya alınan diplomatik çabalara dönüldüğünün de işareti verildi.

‘Ülkeler

Yazının Devamı

Cumhurbaşkanı’nın daveti bürokrasiyi harekete geçirdi! Torun: Bürokrasinin tavrı hemen değişti

12 Eylül 2019

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın büyükşehir belediye başkanlarıyla buluşması bir anda Ankara’nın en çok konuşulan gündem maddelerinden biri haline geldi. CHP cephesinde davete ilişkin iki değerlendirme öne çıktı. Birincisi, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kendisinden talep edilen randevu, görüşme taleplerini topluca değerlendirilmesi olarak okundu. Davet yapılırken özel bir gündem belirtilmediği için, ‘amacına’ ilişkin yorum yapmaktan kaçınıldı. Yine de önemli bir fırsat olarak görüldü. Öne çıkan değerlendirmelerden diğeri ise; bir süredir konuşulan Büyükşehir Yasası’nda değişiklik hazırlığı için toplantının ilk basamak olabileceğiydi.

Beştepe’deki toplantı öncesinde CHP cephesi hareketliydi. Bazı CHP’li Belediye Başkanları önce kendi aralarında kahvaltıda bir araya geldi ve değerlendirme yaptı. İstanbul, İzmir, Antalya ve Muğla Büyükşehir Belediye Başkanları, Yerel Yönetimlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun ile görüşmeden önce genel merkeze yakın bir kafede

Yazının Devamı

Ay kâşiflerinden Türkiye’ye selam

7 Eylül 2019

Dünyanın en ucuz uzay programı yürütücüsü Hintli bilim insanları Türkiye’ye iş birliği teklif ediyor. ‘Teklifimize cevap bekliyoruz’ diyen Hintliler, ‘Uzaya gidiş maliyetini düşüreceğiz’ diyor.

Asya’nın en eski uzay programına sahip olan Hindistan, bir ilke imza atıyor. Her şey yolunda giderse, Hindistan’ın Chandrayaan-2’ye bağlı aracı Vikram, bugün ayın karanlık yüzü olarak adlandırılan güney kutbu bölgesine yumuşak iniş yapan ilk uzay aracı olacak. Ayın bu bölgesindeki su miktarını tespit etmeyi amaçlayan Hintli bilim insanları, uzay maceralarını ve amaçlarını Hindistan Uzay Araştırmaları Kurumu’nda (ISRO) anlattı. ISRO, yeni kurulan Türkiye Uzay Ajansı’na da iş birliği teklifi yaptı.

Hindistan’da kapısından girdiğiniz tüm kurumlarda, devlet dairesi ya da özel bir şirket, üniversite ya da enstitü, önceliğiniz nedir diye sorduğunuzda uzay işaret ediliyor. Ülkenin gurur kaynağı tartışmasız uzay çalışmaları. En çok konuştukları ise uzay aracı Chandrayaan-2’nin, ayın ayak

Yazının Devamı

Hindistan'dan Türkiye'ye ticaret mesajı: Birbirimizi keşfedelim

5 Eylül 2019

Hindistan, 2025 hedefleri doğrultusunda multi milyar dolarlık fırsatlar sunduğunu açıkladı. Nüfusu 1.3 milyarı aşan ülke, 6 yıl içinde Londra büyüklüğünde 100 tane akıllı şehir inşa edecek.

Hindistan, ilk kez Türkiye’den bir grup gazeteci için ülke tanıtım programı düzenledi. 1947’den bu yana komşu Pakistan ile var olan Keşmir sorununun tekrar alevlendiği döneme denk gelen programın gündemi sadece politika değildi. Hükümet yetkilileri, bürokratlar, düşünce kuruluşları ve basın temsilcileriyle yapılan görüşmelerde verilen ortak mesajı; “Türkiye’den Keşmir konusunda daha dengeli bir yaklaşım bekliyoruz. Pakistan ile iyi ilişkileriniz var. Bu, bizimle de olmayacağı anlamına gelmemeli. Biz ilişkilerimizi bir üst seviyeye çıkarmaya hazırız” sözleriyle özetlemek mümkün.




Yazının Devamı

Siyasette ölçme biçme

25 Ağustos 2019

31 Mart yerel ve 23 Haziran İstanbul seçim süreçleri ve sonuçları, bir dahaki seçime kadar deyim yerindeyse üzerinde “tepinilecek” birkaç başlık ortaya çıkardı. Elbette bu temel başlıklardan yola çıkarak üzerine söz söylenebilecek, tartışılacak, not edilecek bir dizi alt başlık da olacak.

Birincisi; hangi partinin elinde olursa olsun belediyeler mercek altında olacak. Belediye başkanları sadece rakipleri tarafından değil, kendi parti yönetimlerince de bugüne kadar olduğundan daha yakın izlenecekler. Genel merkezlerin her anlamda daha çok müdahil olduğu belediyeler göreceğiz.

İkincisi; ittifakların ya da işbirliklerinin, adına her ne derseniz deyin, mevcut ortaklarıyla devam edip etmeyeceği, ittifaklar arası geçişler olup olmayacağı izlenecek. Şimdilik 4 yıl öngörülen seçimsiz süreç, siyasi partilerin ‘ortakları’ ile yaklaşıp, uzaklaşacakları bir çok ekonomik, siyasi, kültürel ve dış politik gelişmeyi ortaya çıkaracaktır. Seçim tarihi yaklaştığında ise bir önceki ittifak

Yazının Devamı

Yeniden Asya derken

10 Ağustos 2019

Büyükelçiler Konferansı’nın başlangıcında Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun gündeme getirdiği Yeniden Asya yaklaşımını bundan sonra daha sık konuşacağız. Ne şekilde konuşacağımızı ise zaman gösterecek. Ne demek istediğimi biraz açayım. Ankara’da kimilerine göre, Çavuşoğlu’nun açıklaması zamanlama olarak Milli Savunma Bakanlığı çatısı altında ABD’lilerle güvenli bölge görüşmeleri yürütülürken verilen bir mesajdı. Bazılarına göre ise yine aynı zamanlama kullanılarak, hem ABD, hem AB’ye, özetle batıya; bir kez daha doğu işaret edilerek ‘beni kaybedebilirsin, alternatifim var’ uyarısıydı. Bunlar arasında, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Türkiye’nin diyalog ortağı olduğu Şanghay  İşbirliği Örgütü’ne (ŞİÖ) tam üyeliği bir kaç kez gündeme getirdiğini anımsatan, ancak bunun hep söylemde kaldığını belirtenler de oldu. Yani Ankara’da Yeniden Asya’nın büyük ölçüde ‘söylemden’ ibaret olduğu

Yazının Devamı

Çinliler ‘batılı’ bakış açısından rahatsız

17 Temmuz 2019

Çin’i uluslararası kamuoyu gündeminde tutan konulardan biri Sincan Uygur Özerk Bölgesi’ndeki bazı politika ve uygulamalar. Ailelerinden alınan çocuklar, kamplarda zorla tutulan Uygurlar, düşüncesini ifade ettiği için cezaevinde bulunan sanatçı ve düşünürler olduğuna dair haberler bunlara kanıt olarak gösteriliyor. Örneğin geçen hafta Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Konseyi’ne üye 22 ülke Uygur Türklerine baskıyı eleştiren, “kitlesel gözaltıların durdurulması” çağrısında bulunan bir mektup imzaladı. Çin, kendisine 37 ülke tarafından verilen desteği duyurarak o mektuba cevap verdi.

Erdoğan’ın istismar ve rant uyarısı

Türkiye’de de bazı siyasetçi, kişi ve gruplar, Çin’in bölgede baskıcı tutum izlediği görüşünde. Sert eleştiriler, zaman zaman protesto gösterilerine de dönüşüyor. Türkiye Cumhuriyeti devleti ve hükümet ise uzun süredir ‘tek Çin’ politikasını desteklediğini yüksek sesle söylüyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın son bir ayda, ikisi uluslararası zirvede olmak üzere 3 kez Çin Devlet Başkanı Şi Cinping ile bir araya gelmesi, Türkiye’nin bakış açısını dair önemli bir gösterge. Erdoğan, 2 Temmuz’da Pekin’de Şi Cinping ile görüşmesinden sonra hem konuya karşılıklı

Yazının Devamı

ABD’li bakana ‘haritalı’ delil elden verildi

27 Haziran 2019

Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, 11 Haziran 2019’da ABD Adalet Bakanı William Pelham Barr ile yaptığı görüşmenin ardından düzenlediği basın toplantısında şunları söyledi: “Özellikle Türk yargı makamlarının ABD’ye iletmiş olduğu deliller, belgeler ve iade talepnameleri buraya ulaşmasına rağmen konunun adli mercilere intikal ettirilmemiş olmasını kabul edemeyiz.”

Gül’ün dikkat çeken ikinci cümlesi ise, “15 Temmuz darbe girişimiyle FETÖ’nün doğrudan ilişkisini ortaya koyan delilleri, belgeleri kendileriyle paylaştık. Bu yeni ve önemli delilleri doğrudan Sayın Bakan’a iletmiş olduk” ifadesiydi. Bu cümleleri şu şekilde söylemek de mümkün: “size belge, bilgi gönderiyoruz, ama bunları rafa kaldırıyorsunuz” diyen Gül, yeni bazı delilleri ABD Adalet Bakanı’na elden verdi.

Burada kısa bir parantez açalım. Gül’ün gerçekleştirdiği son görüşme ile Gülen ve avanesinin iadesi için bugüne kadar yapılan üst düzey görüşme sayısı 7’ye ulaştı. Gönderilen onlarca dosya, ifade ve yazı dışında.

Aktivasyon haritası

Gül’ün Barr ile görüşmesinde masaya konulan ise, “delilin haritası” oldu. Aslında söz konusu delil, geçtiğimiz yıl haziran ayında ABD Adalet Bakanlığı’na resmi bir yazı ile gönderilmişti. Kamuoyu o

Yazının Devamı