94 ülkeden yardım talebi geldi | Yardımda kadim dostlara öncelik

3 Nisan 2020

Kovid-19 salgını sürerken Türkiye’den yardım talebinde bulunan ülkelerin sayısı 94’e ulaştı. Şimdiye kadar bunlardan 23’üne olumlu yanıt verilirken, öncelik Filistin ve Balkan ülkeleri gibi kadim dostlara tanındı. NATO müttefiki İspanya ve İtalya’nın ise Türkiye’ye hava savunma sistemleri konusunda zor zamanda verdikleri desteğin unutulmadığı gösterildi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın başlattığı “Biz Bize Yeteriz Türkiyem” kampanyasıyla birlikte eleştiri oklarının yöneltildiği noktalardan birini de, yurtiçinde sağlık malzemesi ihtiyacı varken yurt dışına yardım yapılması oluşturdu. Yurtiçindeki eleştirilere rağmen, başta İtalya ve İspanya’ya olmak üzere gönderilen yardım malzemeleri yurt dışında bakan düzeyinde isimler tarafından karşılandı.

Dışişleri Bakanlığı yetkilileri Türkiye’ye salgının başından bu yana 94 ülkeden sağlık malzemesi konusunda yardım talebi ulaştığını, şimdiye kadar bunların 23’ünün karşılandığını söyledi. Gelen talep sayısının her gün arttığını belirten kaynaklar, bunlar

Yazının Devamı

Korona ve gönüllülük

30 Mart 2020

Birkaç ay önce Japonya’da ülkenin en güzel ‘shiro’larından (Japon kalesi) biri kabul edilen Nagoya şehrindeki aynı adlı kaleyi gezdim. Kalenin tarihi, önemi, güzelliği, aslına uygun restorasyonu bu yazının konusu değil. Bilinmesini istediğim, başka şehirlerdeki örnekleri gibi kale kentin o denli gurur kaynağı ve varlığına o kadar önem atfediliyor ki, iş güç sahibi insanlar, genellikle de “yaşlılar”, eğer tur aracılığı ile gelmiş turist değilseniz, size gezinizde gönüllü rehberlik ediyor. Üzerlerinde “gönüllü rehber” yelekleri, ellerinde bayrakları ile sorumluluklarının bilincinde ve hiçbir ücret almaksızın bu hizmeti veriyorlar. Tek yapmanız gereken gönüllülerin tur saatine denk gelmek. Öğrendiğim kadarıyla bu “gönüllü hizmet” sadece Nagoya’ya özgü de değil, ülkenin birçok yerinde aynı şey söz konusu...

Peki biz bu bilgiyi niye edindik diye soranlara ve başlıkla ilgisini anlamaya çalışanlara, sosyal medya denilen gayya kuyusundan kafalarını kaldırıp biraz

Yazının Devamı

AB ile yeni mutabakatı koronavirüs etkiler mi?

23 Mart 2020

Koronavirüsten başka şey konuşamaz, duyamaz hale gelmemiş olsaydık, 26 Mart’ta planlanan AB liderler zirvesi, Türkiye-AB ilişkileri açısından tüm dikkatimizin çevrildiği, haftanın en önemli başlığı olabilirdi. 27 ülkenin liderini bir araya getirecek zirve, salgın nedeniyle video konferansa, gündemi de Kovid-19 ile mücadeleye döndü. Eğer AB liderleri gündem başlıklarına, ülkelerindeki sağlık sistemi yönetimi, ekonomik zorluklar ve sosyal tepkilerin yanı sıra, bir de olabilecek en kötü koşullarda ve her ne olursa olsun Avrupa’ya geçmeyi göze almış mültecilerin durumunu ekleyebilirlerse, belki... Bunu öğrenene kadar, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 3 yıl aranın ardından, hem de davet üzerine 9 Mart’ta gittiği Brüksel’de, yeni AB yönetimiyle gerçekleştirdiği görüşmeleri gözden geçirmekte fayda var.

2016’dan bugüne...

Erdoğan’ın Brüksel ziyareti esasen, 18 Mart 2016 mutabakatına yeni bir format atılması gerektiğini anlatmayı hedefliyordu. Her ne kadar 2016’dan bu yana mutabakatın en

Yazının Devamı

Kılıçdaroğlu’nun ziyaretlerinde akla takılan

16 Mart 2020

Koronavirüs nedeniyle ertelenmezse, ay sonundaki CHP kurultayı, ‘Kılıçdaroğlu CHP’si hakkında birçok fikir edinmemizi ya da zaten edindiklerimizi pekiştirmemizi sağlayacak. 10 yılda, seçimli-seçimsiz 9 kurultaydan çıkan Kılıçdaroğlu’nun bu sürede hem partiye vermeye çalıştığı şeklin karşılığını, hem de kimlerle yürümeye devam edip edemeyeceğini göreceğiz.

Kurultaya gidilirken yapılan ince hesaplardan, blok-çarşaf liste kulislerinden ziyade, CHP Genel Başkanı’nın sessiz sedasız, olabildiğince dikkat çekmeden yürüttüğü il ziyaretlerine bakalım. Malûm Kılıçdaroğlu CHP’ye mesafeli kesimlerin kanaat önderleri, meslek örgütleri ve STK’larla kapalı toplantılarda buluşmayı daha kıymetli buluyor. Oy verme tercihi CHP olmayanların toplantılara katılmasının zor, katılma kararı öncesinde ve sonrasında ‘rahatsızlıklar’ hissedilebileceğini düşünerek de, olabildiğince ‘duyurmadan’, ‘tantanasız’ yapıyor.

2020’de Kılıçdaroğlu bu çerçevede milletvekili

Yazının Devamı

Suriye krizine Panadol* tedavisi

9 Mart 2020

5 Mart’ta yani tam da İdlib’deki durumun Moskova’da, Türkiye - Rusya Zirvesi’nde konuşulduğu gün, İletişim Başkanlığı İstanbul’da “Uluslararası İdlib Konferansı” düzenledi. Kamuoyuna, daha çok ABD Suriye Özel Temsilcisi James Jeffrey’in açıklamaları yansıdı. Oysa konferansta, özellikle de yabancı misyon temsilcilerine, uluslararası kuruluşlara seslerini duyurmaya çalışan Suriyeli iki isim daha vardı. Suriye Ulusal Koalisyonu Başkan Yardımcısı Dima Moussa ve Beyaz Miğferler’in kurucularından Rael Saleh. Farklı oturumlarda konuşan her iki ismin söylediklerinin ortak noktası, Suriye krizinin 9. yılına girmesine uluslararası kuruluşların (yardım kuruluşları dâhil), öyle niyet etmese de, aslında nasıl katkıda bulunduğuydu.

Dima Moussa, Suriye krizi henüz 11. ayındayken, o dönem ABD Dışişleri Bakanı olan Hillary Clinton ile yaptığı görüşmeyi anlattı. Moussa daha o zaman uçuşa yasak bölge ilan edilmesi çağrısı yaptıklarını ama bir türlü kararın çıkmadığını belirterek, Clinton’un yerinden edilmiş insanların

Yazının Devamı

10 Şubat’ta başladı, adı 1 Mart’ta açıklandı

3 Mart 2020

Türkiye’nin Suriye topraklarında icraya başladığı dördüncü harekâtın adı 1 Mart 2020 tarihinde resmileşti. Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Hatay Taktik Komuta Yeri’nde yaptığı açıklamada harekâtın adının Bahar Kalkanı olduğunu duyurdu. Ama bu harekât aslında, Suriye Rejimi’ne Soçi Mutabakatı sınırlarına dönmesi için tanınan sürenin dolduğu 29 Şubat gece yarısı değil, 10 Şubat’ta başladı. Adına süre bitimiyle kavuştu.

Harekâta adım adım

Türkiye’yi Bahar Kalkanı’na yönelten olayların başlangıcı 2 Şubat’ı 3 Şubat’a bağlayan gece. O gece TSK; Serakib’de rejim unsurlarının saldırısıyla 8 şehit verdi. Saldırının ardından akıllardaki asıl soru, bir süredir İdlib’de tırmanan gerginliğin bu saldırıyla bir harekâta dönüşüp dönüşmeyeceğiydi. Cumhurbaşkanı Erdoğan bu soruya ilk yanıtı 3 Şubat’ta Atatürk Havalimanı’nda Ukrayna’ya hareket etmeden önce “şu anda zaten harekât devam ediyor. Tespit edilen 40’a yakın nokta şu anda sürekli operasyonun hedefleri

Yazının Devamı

Taksim Anıtı’ndan İdlib’e

2 Mart 2020

İdlib’de yaşananlar nedeniyle Rusya-Türkiye ilişkilerinde gelinen nokta kimilerine göre; anlaşılmaz, hayret verici, kimilerine göre; malûmun ilamı. Uluslararası ilişkilerde kişisel dostluklar, çabalar, inisiyatiflerin bir noktaya kadar etkili olduğuna, kapıları açtığına ya da kapattığına tanıklık edilse de, aslolan ulusal çıkarlardır. Devletler arası ilişkiler, zamana, koşullara, zorunluluklara göre şekil alır. Dost da olabilirsiniz, düşman da. Bazen dost, bazen düşman da, ne dost, ne düşman da. Kişisel ilişkiler bu durumu kaldırmasa da devletler arası ilişkilerde normal karşılanır. 

İki Rus general

Örnek mi? Taksim Cumhuriyet Anıtı mesela... Her gün milyonlarca İstanbullunun önünden geçtiği, 1928 tarihli o anıt, aynı zamanda bir vefa örneğidir. Bir yüzü Kurtuluş Savaşı’nı bir yüzü de genç cumhuriyeti tasvir edecek şekilde yaptırılan anıtta özellikle iki Rus generalin tasvirine bizzat Gazi Mustafa Kemal’in talimatıyla yer verilmiştir. Gazi’nin sivil kıyafetle görüldüğü tarafta bir yanında İsmet İnönü,

Yazının Devamı

İletişim Başkanı Altun İdlib’deki gelişmeleri değerlendirdi: Şam rejimi birinci derecede sorumlu

29 Şubat 2020

İdlib’deki saldırının birinci derecede sorumlusunun Şam rejimi olduğunu belirten Altun, Rusya’nın da saldırıları durdurma sorumluluğunu yerine getirmediğini söyledi. Altun, “İdlib bizim için milli güvenlik meselesidir. İnsanlık krizine yüz çevirmeyeceğiz” dedi.İletişim Başkanı Fahrettin Altun, İdlib’de yaşananların birinci derecede sorumlusunun Şam rejimi olduğunu, Rusya’nın da saldırıları durdurma sorumluluğunu yerine getirmediğini söyledi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın dün telefon ile görüştüğü Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’e, 33 Mehmetçiğin şehit olduğu saldırının ardından rejimin tüm unsurlarının meşru hedef olduğunu ve saldırının Türkiye’yi daha da kararlı hale getirdiğini belirttiğini aktardı. Sığınmacılar meselesinin artık sadece Türkiye’nin meselesi olmadığını belirten İletişim Başkanı, “Türkiye’nin hiçbir zaman mültecileri bir silah olarak kullanmadığını” söyledi.




Altun dün basın yayın kuruluşlarının Ankara temsilcileriyle buluşarak, 33 askerin şehit olmasının ardından

Yazının Devamı