İnşaatı tam 10 yıldır devam eden dev otel projesi The Peninsula Londra’nın lobisinde başlıyorum güne. Daha önce İstanbul’da yapıldığı gibi otel yönetimi projede birlikte çalıştıkları isimleri gururla tanıtıyor. Tesadüfen oteli, binayı yeniden yaratan mimarlar Hopkins Architects’in yönetici ortakları ile geziyorum.
Heathrow Havalimanı’nda bir hangarda ilk oda denemelerinin nasıl yapıldığını da dinleme şansım oluyor. Londra’da ödüllü şef Claude Bosi otelin terasında Concorde uçak parçalarının da olduğu, Brooklands adlı yeni bir restoran açıyor, hemen yanında bir de cigar lounge olacak.
Brooklands, İngiliz havacılığının ve motor sporlarının klasik dönemlerinden esinlenen dekorasyonuyla dikkatleri çeken, Michelin yıldızlı bir mutfak ekibinin çağdaş Avrupa mutfağı yorumu olacak. Ünlü Londralı mimarlar Archer Humphryes tarafından tasarlanan mekân, ikonik Concorde’un ölçekli modeli sayesinde restoranda misafirlerin havada uçuyormuş hissine kapıldığı büyüleyici manzaralı geniş bir açık terasa sahip.
Fatih Tutak’la
Yeme-içme dünyasının önemli isimleri her yıl kardeş gazetemiz Hürriyet’in Karaca iş birliğiyle hayata geçirdiği İncili Gastronomi Rehberi için buluşuyor
Müge Akgün yönetimindeki İncili Gastronomi Rehberi kısa sürede çok yol aldı ve sektörün büyük bir bölümünü bir araya getirmeyi başardı.
Şimdi ise İncili Gastronomi Rehberi ‘Pearl Gastronomy Guide Türkiye’ olarak İngilizce edisyonuyla karşımızda.
Daima kendi mekanları başında görmeye alışık olduğumuz isimler bir gecelerini başka bir restoranda, başka şeflerle bir arada geçirdi.
Rehberin İngilizce edisyonunun tanıtımı Londra’da Mayfair’deki Rüya’da yapıldı. Rüya, Umut Özkanca’nın, Borsa Restaurant’larının kurucusu olan babası Rasim Özkanca’dan edindiği bilgi ve birikimi, kendi işletme ve aşçılık eğitimiyle harmanlaması sonucunda ortaya çıkmış.
Umut’un Rüya’sıymış aslında. Zuma’nın şefi Colin Clague’yi de transfer edip Anadolu mutfağını dünyaya tanıtmak için Conran Partners ile birlikte
Şehirlerin görsel kaderini mimarlar ve mimari projelere karar verenler belirliyor.
Hatırlayacaksınız, Guggenheim Müzesi’yle İspanya’nın küçük şehri Bilbao’nın dünyanın en görülmesi gereken şehirleri arasında yer almasını sağlayan efsane mimar Frank Gehry, İstanbul için de bir proje çizdi ama projesi uygulanamadı.
Suna ve İnan Kıraç, Tepebaşı’ndaki TRT binasının yerinde bir müze yapmak için Gehry’ye proje çizdirdi.
Gehry, İstanbul’a gelip gitti ama izinler alınamadığı için proje gerçekleşemedi.
O dönemde, Kıraç ailesi TRT binasının yerini almaya çalışırken, Gehry de Paris’te Fondation Louis Vuitton için çalıştığını resmen açıkladı.
Biz İstanbul için Frank Gehry’nin ne kadar önemli olduğunu anlayamadık ama Fransa, Paris için onun değerini bildi.
Hatırlayacaksınız, dünyanın önde gelen sanat koleksiyonerlerinden İngiltere kraliyet ailesinin başına gelenleri.
Kral Charles henüz prensken, kendi vakfı ‘The Prince’s Foundation’ın Ayrshire’daki merkezinde sergilenmek üzere, Formula 1’in patronu Bernie Eclestone’un kızı Petra Ecclestone’un eski eşi James Stunt’tan ödünç olarak tam 16 eser kabul etti.
Toplam değeri 105 milyon sterline varan, Monet, Picasso ve Dali gibi büyük sanatçıların eserlerinin yaklaşık 30 yıldır dünyanın en önemli eserlerini yeniden resmeden ABD’li ‘sahteci ressam’ Tony Tetro tarafından yapıldığı ortaya çıkınca ise resimleri geri göndermek zorunda kaldı.
Oysa sahte resimler Prens Charles’ın vakfına girmeyi başardıkları için aslında tescillenmiş bile sayılırdı.
En azından resimleri yapan Tony Tetro’nun suçunu kabul ettiği açıklamalarına kadar.
Şimdi ise İspanyol ünlü bir koleksiyoner Guillermo Chamorro; Eduardo Chillida, Roy Lichtenstein ve Edvard Munch’un sanat eserlerini taklit etmek ve sonra sahte resimleri
Metropolitan Museum of Art’ta her yıl Vogue’un efsane editörü Anna Wintour başkanlığında düzenlenen Met Gala, ünlü isimler ve çılgın kostümlerle dikkatleri çekiyor. Bu yıl galanın teması, müzede sergisi de gerçekleşecek olan Karl Lagerfeld
Met Gala 2023’ün detayları bu hafta açıklandı. Aynı zamanda Costume Instute Benefit olarak da bilinen moda dünyası ve New York’taki Metropolitan Museum of Art için son derece önemli olan galanın ev sahipliğini Vogue’un efsane yayın yönetmeni, Conde Nast grubunun kreatif direktörü Anna Wintour yapıyor. Anna Wintour, her yıl kendisine eşlik edecek ev sahiplerini de seçiyor. Bu yılki isimler arasında Penelope Cruz, Michaela Coel, Roger Federer ve Dua Lipa var.
Moda dünyasından bir tasarımcının ya da bir markanın galanın ev sahipleri ya da sponsorları arasında yer almaması dikkati çekiyor. Bunun nedenlerinden biri de galanın teması olabilir deniliyor. Çünkü daha önce Alexander McQueen ve Comme des Garçons’un tasarımcısı Rei Kawakubo’nun tasarımlarından oluşan
Önceki gün Sotheby’s açıkladı, Prenses Diana’nın “Sadece o takabilirdi, ona yakışırdı” denen bir mücevheri satıldı. ‘Attallah Haçı’ olarak adlandırılan bu kolyenin yeni sahibi Kim Kardashian oldu. 200 bin dolar’a alıcı bulan bu değerli mücevher beklenen açık artırma fiyatının tam iki katına satıldı.
Fleurée tarzı olarak tarif edilen tasarım, 1920’lerde ünlü mücevher evi Garrard tarafından üretilmişti.
Bu ikonik mücevheri Filistin asıllı İngiliz iş insanı Naim Attallah 1980 yılında satın aldı. Attallah, bu parçayı dünyada tek bir insanın üzerinde hakkıyla taşıyabileceğini düşünüyordu. Sonradan kendi ismiyle anılan bu mücevheri yakın arkadaşı Prenses Diana’ya vermişti. Ünlü mücevher 1980’li yıllarda birkaç kez Diana tarafından takıldı, en son 1987’de görüldü.
O yıllarda popstar Madonna da uzun kolyelerin ucuna büyük haçlar takıyordu. Diana’nın bu cesur seçiminde Madonna’dan etkilendiği konuşuldu. Aslında zevkinin geleneksellikten nasıl
Dünyanın birçok farklı köşesinden önde gelen isimler bu hafta İsviçre’de Davos’ta buluşuyor.
Davos Zirvesi olarak da bilinen 53. Dünya Ekonomik Forumu’nun bu yılki teması “Parçalanmış Bir Dünyada İş Birliği”.
Forum, 30 ülkeden 50’si devlet ya da hükümet başkanı 2 bin 700’den fazla katılımcıyı bir araya getiriyor.
İşte zirvede bu yıl kendisinden en çok söz ettiren Türk isim ise bir devlet büyüğü değil, sanatçı Refik Anadol.
Refik Anadol, Değişimin Katalizörü Olarak Kültür Liderleri arasında yer alıyor.
Dünya Ekonomik Forumu’nun kültür-sanat direktörü Joseph Fowler, Refik Anadol’un Makine Halüsinasyonları eserlerini beğenmiş ve Refik Anadol’un Davos’a özel bir çalışma yapmasını istemiş.
Refik Anadol ve ekibi, mercanlara verilen zararlardan etkilenerek halka açık sosyal medya platformlarından 1.742.772 mercan görselini kullanarak doğa temalı veriler toplamış.
Yapay zekâ ve çağdaş sanat son yıllarda iç içe geçmiş durumda.
Hatta birçok sanatçı verileri kullanarak yapay zekâ ile yeni eserler de üretiyor.
Ama şimdi yapay zekâ ve insanların yaratıcılığını karşılaştıran yeni bir sergi var karşımızda.
Instagram’ın algoritması bir sanat sergisini bir insandan daha iyi düzenleyebilir mi?
İşte Londra’da J/M Gallery’de gerçekleşen “Algoritmik Kaide” başlıklı sergi bu sorunun cevabını arıyor.
Bir algoritma bir serginin küratörlüğünü yaptığında ne olur diye yola çıkmış Oxford İnternet Enstitüsü’nde doktora araştırmacısı olan Laura Herman.
Metro- politan Museum of Art’ın Açık Erişim koleksiyo- nundan eserleri sergilemek için bir araya getirmek üzere biri insan, diğeri makine olmak üzere iki küratörü davet etmiş.
Küratör, sabır ve merak gibi evrensel insan deneyimlerine seslenen, kayıp temasıyla ilgili sanat eserleri seçen Londra merkezli sanatçı Fabienne Hess.