Lady Gaga ve Jay Z gibi müzisyenlerle de, Ricardo Tisci gibi moda tasarımcılarıyla da, Adidas ve Microsoft gibi global markalarla da iş birliği yapan Marina Abramovic “Performans sanatının kraliçesi” olarak biliniyor.
Performanslarında vücudu ve zihni zorluyor.
Hiç unutmuyorum, tam 10 yıl önce Londra’da Serpentine Galeri’de gerçekleştirdiği ‘512 Saat’ sergisinde daha salona adımımı atar atmaz biri elimden tutup bir sandalyeye oturtmuştu beni, “Gözlerini kapat” demekle de kalmamış, bir de kulaklık tutuşturmuştu elime.
Kulaklıkta ne müzik var acaba demeye kalmadan kulaklık zaten sessiz olan odada sesleri daha da kesiyordu.
Hiçbir şey görmeden, duymadan, yapmadan otur, öylece dur demişlerdi.
Başkaları durabiliyor mu diye çaktırmadan bakıyordum.
Duranlar da vardı, benim gibi merakla etrafına bakınanlar da...
Marina Abramovic ve ekibi ise ya gelip elinizden tutuyor ya da sırtınızı sıvazlayıp şefkat gösteriyordu.
Orlando Whitfield’ın kaleminden ‘All That Glitters’ başlıklı kitabı okuyorum.
Orlando Whitfield, eski iş ortağı ve arkadaşı Inigo Philbrick’in hikâyesini ayrıntılarla anlatıyor.
Galerici/sanat danışmanı Inigo Philbrick’i 86 milyon dolarlık dolandırıcılıkla ortadan kaybolması ve daha sonra FBI tarafından tutuklanması son 4 yıldır çağdaş sanat dünyasının gündeminde.
Whitfield ve Philbrick, Londra’da üniversitede arkadaş oluyorlar.
Her ikisi de sanatla iç içe ailelerden geliyor, Whitfield’in babası Christie’s’i yönetmiş, Philbrick’in babası ise Connecticut’taki seçkin bir müzenin başkanıymış.
Philbrick ve Whitfield, I&O Fine Art’ı kuruyorlar, önce bir Bansky eseri ile sanat ticaretine atılıyorlar.
Philbrick, White Cube Galeri’nin kurucusu Jay Jopling’in dikkatini bile çekiyor.
Hatta Jopling, Philbrick’e Mayfair’deki galerisini açmasında yardımcı da oluyor, yatırımcılardan biri de.
Tartışmalı açılışından, Türk sporcuların dünya çapında konuşulan başarılarına kadar olimpiyatlarla dolu dolu geçiyor günlerimiz. Peki ama Paris 2024 Olimpiyatları’nın daha öncekilere göre en dikkat çeken farkı ne?
Paris 2024 Olimpiyatları, şimdiye kadarki moda ile en çok özdeşleşen olimpiyatlar. Çünkü Paris 2024 Olimpiyatları’nın sponsorlarının başında LVMH geliyor. Yakın zamana kadar olimpiyatlarda moda markalarının sponsorluklarını görmüyorduk, ancak LVMH’nin paralimpik ve olimpiyatlar ile olan ilişkisi yeni bir alan açtı. Grubun markaları Dior, Louis Vuitton ve Berluti, etkinlik boyunca her yerde. Diğer önde gelen markalarla, sporcu elçileriyle iş birlikleri ve Paris Moda Haftası ile bağlantılar, Paris 2024 Olimpiyatları’nı, küresel kültür ve stilin kutlanacağı spor ve lüks modanın birleştiği önemli bir etkinlik hâline getiriyor.
Louis Vuitton, hem olimpiyat hem de paralimpik oyunları için madalya sandıklarını ve meşale sandıklarını tasarladı. Erkek giyim markası Berluti, 26 Temmuz ve 28
Lise hayatımın çoğu fuayede geçti.
Fuaye, bizim okulda teneffüslerde en çok toplanılan yerdi.
Robert Kolej’de Suna Kıraç’ın adını taşıyan tiyatro binasının girişiydi.
Duvarda ünlü tiyatrocu mezunların fotoğrafları yer alıyordu.
İşte o yüzden ortaokul ve lise hayatımın çoğunda karşımda Genco Erkal’ın fotoğrafı vardı.
Genco Erkal, sadece öğrencilerin değil tiyatroyla az çok ilgilenen herkesin hayranlıkla izlediği bir isimdi.
Yıllarca heves, istek ve heyecanını hiç kaybetmeden kendini tiyatroya verdi.
Dile kolay, tam 65 yıl sadece tiyatro yaptı ve duruşunu her zaman korudu.
"55 yıllık kariyerimin tamamında, her zaman enerjiyle bir şeyler yapıyordum; daha iyi bir şey olamaz. Şu anda enerjiye müdahale etmektense buradayız. Dünya gerçekten berbat bir yer. Savaşlar var, açlık var, protestolar var, cinayetler var, şiddet var. Peki büyük resme baktığımızda neler oluyor? Şiddet daha fazla şiddeti, öldürmek daha fazla öldürmeyi, öfke daha fazla öfkeyi, gösteri daha fazla gösteriyi getirir. Burada farklı bir şey yapmaya çalışıyoruz: nasıl şimdiki zamanda, burada ve şimdi olabileceğimizi ve aslında hep birlikte birbirimize nasıl koşulsuz sevgi verebileceğimizi.”
İşte 77 yaşındaki Sırp sanatçı Marina Abramović Glastonbury’deki 7 dakikalık sessizlik performansında zamanın ruhunu böyle özetledi.
Daha önce ona ilham veren Lyme hastalığına karşı verdiği mücadeleyi anlatarak uzun ömür odaklı sağlık ve sağlıklı yaşam markasını da tanıtmıştı.
“110 yıl yaşamaya kararlıyim. Louise Bourgeois, Georgia O’Keeffe… 100’ü başaramadılar. Kadın sanatçılar ancak 100’den sonra gerçekten ciddiye alınıyor,
ABD Başkanı Joe Biden ikinci kez Başkanlık için adaylıktan çekildi ve Başkan Yardımcısı Kamala Harris’i desteklediğini açıkladı. İşte bu hafta gündemde Kamala Harris var
ABD eski Başkanı Donald Trump’a yapılan suikast girişimi ve hemen ardından ABD Başkanı Joe Biden’ın ikinci kez Başkanlık için adaylıktan çekilmesi üzerine gözler ABD Başkan Yardımcısı Kamala Harris’e çevrildi. Aslında 20 Ocak 2021’de Kamala Harris, Başkan Yardımcısı olarak yemin ettiğinde de tüm gözler onun üzerindeydi. Çünkü bu göreve seçilen ilk kadın, ilk Siyah Amerikalı (Jamaikalı) ve ilk Güney Asyalı (Hintli) Amerikalıydı.
Üvey kızı Ella’ya modellik kontratı
Öncesinde Başkan Biden seçim kampanyasında Başkan Yardımcısı adayının Kamala Harris olduğunu açıkladığında herkes hemfikirdi: Kamala Harris gerekli özelliklerin sıralandığı tüm kutuları dolduruyordu. Kadın, siyah ve Hintli seçmen gruplarına hitap ediyor, Yahudi eşiyle Yahudilerin de oyunu kazanıyordu. San Francisco Bölge Savcısı, Kaliforniya Başsavcısı ve ABD
Almanya’nın UNESCO Dünya Mirası Koruma Listesi’nde yer alan şehri Bamberg’deyim.
Çok beğendiğim İsviçreli sanatçı Marck’ın sergi açılışına katılmak için.
Sanırım 10-12 yıl önce ilk defa Contemporary Istanbul’da Marck’ın işlerini gördüm ve video heykellerini çok sevdim.
Borusan Contemporary’den çok değerli koleksiyonerlerin evlerine birçok farklı yerde karşıma çıktı eserleri.
Daha sonra ise Londra’da Mayfair’in yeni galerilerinden Bluerider Art’ta bir solo sergisi oldu.
Londra’daki sergi de Bluerider’ın merkezi Seoul’deki kadar büyük ilgi gördü.
İşte o solo sergide kendisiyle tanıştım.
Tam 18 yıl önce İstanbul Life’a Sezen Aksu’yu kapak yapmak istedik.
Sezen Aksu bırakın fotoğraf çektirmeyi, röportaj bile vermiyordu.
Biz ise ısrarlıydık, Sezen Aksu’yu Kanlıca’daki evinde çekip Ocak 2006 kapağı yapmak için.
“Nasıl ikna ederiz?” diye uzun uzun düşündük.
Sonunda bir isimde kilitlendik.
Kimsenin, Sezen Aksu’nun bile ona “Hayır” diyemeyeceğini biliyorduk.
Söz konusu Ara Güler olunca, akan sular durdu.