Belma Akçura

Belma Akçura

bakcura@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Bir zamanlar diplomatik görüşmeler kapalı kapılar ardında, uzun müzakereler ve dikkatlice seçilmiş kelimelerle yapılırdı.

Ancak 21. yüzyılda işler değişti.

Devletlerin nezaket, karşılıklı güvene dayalı yürüttükleri diplomasi sanatı, bugün dilini, üslubunu kaybetti.

Artık dünya liderleri, diplomatlar ve teknoloji devleri; diplomatik mesajlarını 280 karakterle veriyor, krizleri tweetlerle yönetiyor ve hatta savaşların seyrini tek bir sosyal medya paylaşımıyla değiştirebiliyor.

Bu yeni diplomasi biçimi, sadece devletler arası ilişkileri değil, küresel siyasi dengeleri de derinden etkiliyor.

Haberin Devamı

***

2017 yılında dönemin ABD Başkanı Donald Trump, Kuzey Kore lideri Kim Jong-un’u Twitter’da hedef alarak onu ‘Roket Adam’ olarak tanımladı.

Küresel bir krize neden olan ve karşılıklı hakaretlerle sürdürülen bu tweet, diplomasi tarihinde bir ilk olarak kayda geçti.

Kriz, iki liderin daha sonra yüz yüze görüşmesiyle kısmen yatışsa da Trump tweet atma alışkanlığından vazgeçmedi ve 2018’de de İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani’ye “Dikkatli ol!” diyerek tehditkâr bir tweet attı.

Aynı dönemde, Rusya eski Devlet Başkanı Dmitry Medvedev de Twitter üzerinden Fransa’yı “Ekonomik savaşlar çoğu zaman gerçek savaşlara dönüşür” diyerek uyardı.

Bu örnekler, sosyal medyanın diplomatik bir araç olarak kullanılmasının sadece bireysel çıkışlarla sınırlı olmadığını, devlet politikalarının bir uzantısı haline geldiğini gösteriyor.

***

Bugün ise dijital diplomasi sahnesinin başrolünde siyasetçiler değil, bir teknoloji devi var: Elon Musk. Trump’ın ikinci kez seçimleri kazanmasında rol oynayan Musk artık sadece roket fırlatan, elektrikli araba üreten bir teknoloji dahisi değil; aynı zamanda küresel siyasetin programlarını tek bir tweet ile değiştirebilen bir aktör.

Öyle ki, Ukrayna-Rusya Savaşı sırasında, Starlink uydu internetini Ukrayna’ya açarak cephedeki iletişimi sağladı. Ancak daha sonra Starlink hizmetlerini sınırlayarak Ukrayna ordusunun bazı operasyonlarını sekteye uğratarak savaşın stratejik dengesini değiştirmeye yetti.

Haberin Devamı

Musk, sosyal medya platformu X (eski adıyla Twitter) üzerinden yaptığı açıklamalarla da uluslararası krizlere doğrudan müdahale ediyor.

Mesela; Ukrayna’ya “Toprak vererek barış sağlanabilir” önerisinde bulunması Kiev yönetimini öfkelendirdi.

İngiltere’de artan şiddet olaylarını “İç savaş kaçınılmaz” diyerek yorumlaması Londra’da siyasi bir krize yol açtı.

Almanya’da ise aşırı sağcı AfD partisine destek açıklaması, siyasi tansiyonu zirveye taşıdı.

***

Elon Musk’ın dijital diplomasideki bu etkin rolü, önemli bir soruyu siyaset bilimcilerin de gündemine taşıdı:

Devletlerin egemenlik sınırlarını aşan bu teknoloji devleri, demokrasinin geleceği için bir tehdit mi? Yoksa dijitalleşen dünyada daha etkin ve hızlı çözümler sunan birer fırsat mı?

Bilmiyoruz ama teknoloji şirketlerinin, devletlerden daha fazla veriye ve etki gücüne sahip olmaya başladığı kesin.

Google’ın Ukrayna Savaşı sırasında Rusya merkezli medya kanallarını engellemesi ya da Facebook gibi platformların dezonformasyon ve manipülasyonla bazı ülkelerde toplumsal çatışmaları derinleştirmesi teknoloji şirketlerinin de bir diplomatik aktör gibi davrandıklarının en büyük göstergesi…

Haberin Devamı

Gerçek şu ki, tek bir tweet ile barış sağlamak pek mümkün değil ama bir krizin fitilini ateşlemek son derece kolay.

Diplomasi elbette yüze iletişim ve güven inşa etme sanatı olmaya devam edecek ancak dijital platformların diplomasi sahnesinden silinmeyeceği de açık.

Söylenebilecek tek şey; dünya liderleri ve teknoloji devleri, dijital platformlarda her paylaşımın ağır küresel sonuçları olabileceğini unutmamalı.