DEĞERLİ okuyucularım, YÖK üniversiteye giriş sınavlarında meslek liselerine uygulanan katsayı farkını kaldırdı. Bu da bize, “Bir haksızlığa son verdik...” diye anlatıldı!
Evet ama biz bu meslek okullarına, meslekleri ile ilgili dersler için ilave teçhizat, ilave alet edevat alıyor, en önemlisi ilave mesleki ihtisas sahibi öğretmenler yetiştiriyoruz. Bunlar bu okullarda eğitimin maliyetini arttırıyor. Ödediğimiz vergilerle karşılanan bu maliyeti sanayimizin teknik ara eleman ihtiyacını karşılamak, hastanelerimize sağlık ara elemanı sağlamak, camilerimize din görevlisi yetiştirmek için omuzluyoruz.
Bu okullara giden gençlerimiz de bu okulları, kısa yoldan sevdikleri bir mesleğe kavuşmak için seçiyorlar, seçmeliler. Meslek okulları müdürlerine sorunuz, hepsi, “Bizim öğrencilerimiz mezun olur olmaz iş bulabiliyorlar” diyeceklerdir.
Şimdi bu meslek okullarının üniversite giriş sınavlarında düz liselerden hiçbir farkı kalmadı. Meslekleri ile ilgisiz bütün fakültelere girebilecekler. Örneğin; bir elektrik maslak okulu mezunu iktisat fakültesine, bir imam hatip mezunu kamu yönetimi fakültesine düz liselerle eşit şartlarda girebilecek. Peki, lise boyunca aldıkları meslek eğitimine yapılan onca yatırım, meslek hocalarının yüz binlerce saatlik emeğinin maliyeti? Bütün bu harcamalar boşa gidecek! Olur mu?
Benim üç maddelik bir önerim var:
1. Mesleklerinden ayrı bir üniversiteye giden meslek okulu mezunları, meslek okullarının meslek dersleri maliyetini devlete ödemeden üniversite kaydını yaptıramasın.
2. Buna karşın alınan bu paralar mesleklerinin devamı olan fakültelere gidenlere devlet bursu olarak verilsin.
3. Mezunlarının çoğunluğu meslekleri ile ilgisiz fakülteleri tercihleri arasına yazan meslek liseleri düz liseye dönüştürülsün, meslek dersleri kaldırılsın. Biz de vergilerimizle bu kullanılmayacak bilgileri vermek için boşuna harcama yapmamış olalım.
İmam hatip mezunlarına gelince, dünyada üniversite mezunu olmayan ne bir papaz ne de bir haham kaldı. Bizim de cami imamlarımız mutlaka en az İlahiyat fakültesi mezunu olmalı. Bizim dinimiz daha basit mi ki onu lise seviyesindeki İmam hatip mezunları öğretsin. Ayrıca İlahiyat Fakültesi mezunu cami imamlarına da en yüksek devlet memuru maaşı verilmeli ki ancak en bilgili, en yüksek puan alan öğrenciler İlahiyat fakültelerine girebilsinler. Biz de camilerimizde aziz dinimizi Kur’anı Kerim’e uygun bir biçimde, hurafelerden arınmış bir yüce din olarak öğrenelim.
Ne YÖK’ün ne de politikacıların imam hatip çıkışlıları kamu yönetimi ile ilgili fakültelere sokup devlet memuru yapacağız diye bizim dişimizden, tırnağımızdan arttırıp, çoluk çocuğumuzun rızkından kesip ödediğimiz vergileri, böylesine heba etmeye hakkı olmamalı değerli okuyucularım.