DEĞERLİ okuyucularım, 10 Şubat 2001’de Yunanlı bilim adamı Dr. Georgios Nakratzas o tarihte Kültür Bakanı olan Evangelos Venizelos’a bir açık mektup gönderdi. Mektubu aşağıda kısaltarak alıyorum. Kısaltırken aldığım bölümler harfine kadar Dr. Nakatzas’ın sözleridir. Aldığım bölümler aynı zamanda mektubun bütününün anlamında en ufak bir değişiklik yapmamaktadır.
Arzu eden okuyucuma da mektubun tam metnini göndermeye hazırım.
Nakratzas şöyle yazıyor:
“Kültür Bakanı olarak doğrulara karşı büyük saygı duyacağınızı farz ederek size Yunan Ordusu’nun 1913’de Slav dilini konuşan Makedonya’lılara karşı gerçekleştirdiği Soykırım ile gene Yunan Ordusu’nun 1919-1922 yıllarında Küçük Asya’da sivil Türk nüfusa karşı işlediği suçlar hakkında bilgi vermeme müsaade etmenizi diliyorum.”
Dr. Nakratzas, Makedonlar’la ilgili olarak, Carnegie Raporunu referans göstererek, Yunan ordusunun Kılkış köyünü 4 Temmuz 1913’te işgal ettiğinde köyün sapasağlam olduğunu, Yunan birliklerinin köyün nüfusunu boşaltarak tüm binaları yıkıp ateşe verdiğini yazıyor. Ayrıca Akangeli köyünde yakaladığı 4.000 Makedon’un 60’ını yakın bir ormanda katlettiğini...
Yunanlı askerlerin kadınların ırzına geçtiğini ve insanların paralarını çaldıklarını...
Akangeli’ye çevre köylerden getirilen 365 Makedon’un Yunan ordusu tarafından katledildiğini... Yevyeli köyünde ise 200 Bulgar uyruklu Makedon’un katledildiğini açıklamakta.
Dr. Nakratzas, mektubunda Türklerle ilgili olarak ise aynen şunları söylemektedir:
“Yunan ordusunun 1919 - 1922 yılları arasında Küçük Asya’nın sivil Türk halkına karşı işlediği suçları, olayların ayrıntıları ile anlatmaya bu kısa mektup yetmez... Ben sadece Yunan ordusunun Aydın, Menemen, ve Bergama’da yaptığı katliamlara değinmekle yetineceğim. Ayrıca 1919’da Yunan ordusunun İzmir’e çıktığında yakaladığı harp esirlerinin katlinden de söz edeceğim. Ve nihayet Eskişehir, Uşak, Kütahya bölgesinde ateşe verilerek yakılan binlerce köyden ve yağmalanan dükkan ve işyerlerinden ve köylü halktan gasp edilen muazzam canlı hayvan sürülerinden ve tahıldan da söz etmek istiyorum.
Bu olaylarla ilgili görgü tanıklarının ifadelerini kapsayan detaylı bilgi için benim 2000 yılında Selanik’de yayınlanmış bulunan Anadolu ve Göçmenlerin Kökeni:
1922 Emperyalist Yunan Politikasi ve Anadolu Felaketi adlı eserimi okumanızı öneririm. Şimdi soruyorum acaba bu bilgileri edindikten sonra (tarihi gerçeklere) daha uygun bir Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi yayınlanmasını önerir misiniz?”
Bunlar Yunanlı yazar Nakratzas’ın sözleri!
* * *
“Azınlıklar ülkemizden kovuldu. Bu aslında faşizan bir yaklaşımın neticesiydi”
Bunlar da bizim kendi devletimizin!