DEĞERLİ okuyucularım, yazılarımı takip edenler hatırlayacaklardır. Pek çok defa Alevi inancında olanlara bu ülkede çok büyük haksızlıklar, iftira mertebesinde yakıştırmalar yapıldığını yazmıştım. Osmanlı sarayının Sünniliği kabulünden sonra Alevilerin kıyımlara uğradığını, eğer Türkiye’de özür dilenecek bir insan topluluğu varsa bunun da Aleviler olduğunu vurgulamıştım. Alevi kökenli olmayanlarımızın Alevi kökenli olanlarımızdan özür dilemesinin ve artık bu ayırımın son bulmasının gereğine hala içtenlikle inanıyorum. Eski yaraları canlı tutmanın bizi bölüp zayıflatmaktan başka hiçbir yararı yok. Kapanmayan yara daima mikroplanıp yeniden acılar vermeye adaydır.
Ancak, bu sefer Onur Öymen’in Meclis’te yaptığı konuşmayı vesile ederek estirilen linç rüzgârına da katılmadığımı altını çizerek belirtmek istiyorum. Dersim isyanı ve bu isyanı şiddetli bir biçimde bastırıan Dersim harekatı, “Aleviler” i hedef alan bir hareket değildir. “İsyan eden aşiretler” hedef alınmıştır. Haksızlıklar yapıldı ise; bu aşiretlerden isyanla ilgisi olamayacak kadın çocuk, yaşlı insanlarımız haksız ve sebepsiz yere hayatlarını kaybettilerse bundan da büyük üzüntü duyarım. Evet, isyanı başlatan ve katılan aşiretler ağırlıklı olarak Zaza idiler. İnanç bakımdan da, gene ağırlıklı olarak, Alevi idiler. Ancak “Dersim harekâtı” tüm Zaza Aşiretlerini hedef almamıştır! Hele Alevilere karşı hiç değildir. İsyan etmemiş hiçbir etnik ya da dinsel grup hedef alınmamıştır.
Bugün, Onur Öymen’in konuşması temel alınarak çok güçlü üç propaganda bir arada yürütülmek istenmektedir. Bu manevraları iyi anlamalıyız:
1. PKK ve yandaşları, bu “açılım” döneminde Alevileri de yanlarına çekerek kendi ellerini kuvvetlendirmek, kendilerine yandaş kazanmak amacı ile ciddi bir çaba vermektedirler. Hâlbuki Zaza’lar tarafından kurulmuş web siteleri bazı Kürt aşiretlerinin Dersim isyanı vesilesi ile hükümet kuvvetlerinin yanında yer almış ve Zaza’lara saldırmış olduklarını yazmakta. Bu nedenle de bazı Zaza siteleri PKK’ya ve Abdullah Öcalan’a karşı tavır almaktalar. Açın interneti “Zaza” veya “Dersim” kelimeleri ile arayın!
2. İkinci propaganda ise, bir taraftan iktidarın, diğer taraftan da yeni kurulan bazı partilerin CHP’yi Aleviler karşısında yıpratmak ve ona bu güne kadar ağırlıklı olarak oy veren Alevileri kendi yanlarına çekmek için yürüttükleri yoğun propagandadır.
3. Üçüncü propaganda ise Atatürk’ü düşman bellemiş iç ve dış odakların, Dersim harekâtının Atatürk’ün sağlığında yapılmış olmasını kullanarak, Alevilerin Atatürk’e büyük bağlılığını sarsma çabasıdır.
Alevi kökenlilerimizin bu amaçlı yayınlara çok dikkat etmesinin gerekli olduğunu düşünüyorum. Çünkü ülkemizi parçalamak, bizi birbirimize düşman etmek için çok ciddi bir çaba ile karşı karşıyayız.
Bütün bu yazdıklarım “Dersim harekâtını” desteklediğim şekilde katiyen anlaşılmamalıdır. Tarihçi değilim. Konuyu elimden geldiğince derinlemesine okumaktayım. Öğrendiklerimi sizinle paylaşacağım, değerli okurlarım.