Ali Eyüboğlu

Ali Eyüboğlu

aeyuboglu@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Dolandırıcılık ve soygun konulu yerli ve yabancı birçok film izledim... İnsanların nasıl tuzağa düşürülüp paralarının alındığına dair çok haber okudum, ama böylesini ilk kez duydum. İzmir, Urla’da yaşayan Prof. Dr. Yılmaz Akyıldız’ın nasıl dolandırıldığına dair anlattıklarını okurken ağzım açık kaldı. Çünkü Akyıldız’ın öyküsü, ‘Organize İşler’ ve ‘Organize İşler Sazan Sarmalı’ filmlerini yazan Yılmaz Erdoğan’ın bile hayal edemeyeceği kadar ilginç:

Yok böyle bir dolandırıcılık...

“Urla’da bir tarlada yaşıyorum. Tarlada iki ev var. Birinde ben yaşıyorum, diğer eve bir aile geldi kiracı olarak. Karı, koca, anne ve baba... Bu kişiler beş ay boyunca üzerimde ince ince çalıştı, güvenimi kazandı. Evime girdiler, yemek yaptılar, evimin temizliğiyle uğraştılar, alışveriş yaptılar. Zamanla bütün hayatıma, mali ve para durumlarıma girdiler. Benim İsviçre’de 250 bin euro dolandırıldığımı öğrenince, ‘Tanıdığımız finansçıların İsviçre’de ofisi ve avukatları var. Kalan paranızı bu şirkete yatırırsanız biz İsviçre’de kaptırdığınız parayı kurtarırız’ dediler.

Haberin Devamı

Dolandırıcı olduklarını bilmiyordum.

Meğer kız o şirketin para toplayan bir elemanıymış. Onların gösterdiği şirkete önce 170 bin dolar karşılığı Türk parası, sonra 14 bin dolar karşılığı Türk parası transfer ettim.

Transferleri yapmadan dedim ki, benim yatırımlarım dolar ve altın cinsindendir. Dolar olarak yatırmak için IBAN’ı verin dediğimde, ‘Hayır’ dediler, ‘Türk kanunlarına göre sizin bize Türk parası göndermeniz gerekiyor. Biz de size geri öderken Türk parası ödeyeceğiz, fakat bütün hesaplar dolar üzerinden olacak.’

Nitekim bana 17 ay boyunca her ay bin 700 dolar (haberin bir yerinde aylık kâr payının 700 dolar olduğu yazılı) gönderdiler. Kontratın bitiminde ben bu programdan çıkıyorum, 170 bin dolarımı geri istiyorum ki o zaman 3 kilo altın ediyordu ya dolar verin ya da altınımı dediğimde, ‘Siz bize dolar değil Türk lirası verdiniz’ denilerek üç sene önceki Türk parasını vereceklerini söylediler. 3 kilogram altın yerine 650 gram altın parası. Bu parayı verebilmeleri için de benim, ‘Bu şirketten alacağım yoktur’ yazısı vermem gerekiyormuş. Kabul etmeyip haklarında suç duyurusunda bulununca, Türkiye’de veya İsviçre’de hiçbir hesapları ve altınları olmadığı çıktı ortaya. Her şey kağıt üzerinde, karton! Davacı olunca da beni sıkıştırmaya başladılar, ‘Bu işi unut’ der gibi. Nitekim bir akşam denizden eve gelirken darp edildim. Çok mağdurum.”

Haberin Devamı

Haberle ilgili kafama takılan bir konuyu teyit etmek için internette sörf yapınca, gerçek olamayacak kadar ilginç olaya ilişkin bir şok daha yaşadım. Çünkü 11 Kasım 2024 tarihli şu haber çıktı karşıma:

“Eski kiracısına inanan emekli profesörün hayatı karardı! 650 bin dolarını kaptırıp bir de dayak yedi.”

Boğaziçi Üniversitesi’nden emekli matematik profesörü, geçen yıl 650 bin dolar kaptırdığını söylerken bu kez verdiği rakam, 184 bin dolar karşılığı Türk parası... Arada 466 bin dolar gibi büyük bir fark var. Bir yıl arayla yapılan iki haber arasındaki tek fark dolar miktarı değil...

2024’te “Yüksek gelir elde etmek için değil, saflığımı ve aptallığımı kullanan insanlara güvendim ve şeytanca katakullilerine uyanamadığım için dolandırıldım” diyen Akyıldız’ın, bu kez anlattığı hikâye bambaşka!

Haberin Devamı

GÜNÜN SÖZÜ: “Dürüstlük pahalı bir mülktür, ucuz insanlarda bulunmaz.” (Hz. İsa)