İbrahim Tatlıses, bir kez daha ölümden döndü. Kamyonla çarpıştıktan sonra uçuruma yuvarlanan minibüsten çıkarılarak hastaneye kaldırılan Tatlıses’in ayak tarak kemiklerinde kırıklar tespit edilince, ikisi de alçıya alınıp, taburcu edildi.
Tatlıses, ölümden döndüğü kazanın akşamında söz verdiği için Bodrum Günay’da sahne aldı.
Tekerlekli sandalyede sahneye çıkan sanatçının düz uzattığı iki ayağının altına destek kondu.
Allah bitti demeden bitmiyor” diyen Tatlıses, şarkılar ve türkülerini bu haliyle söyledi, gazinoyu tıklım tıklım dolduran müşteriler de eğlendi.
Bu vesileyle buradan bir kez daha geçmiş olsun ve sağlık dileklerimi ilettiğim İbrahim Tatlıses’teki azmi, işine bağlılığı, dinleyicisine verdiği sözü yerine getirmedeki kararlılığı anlıyor ve saygı duyuyorum. Amma ve lakin, ölümden döndüğü trafik kazasının akşamında bir sanatçıyı tekerlekli sandalyede ve iki ayağı alçıda olduğu halde dinleyerek eğlenmeyi anlamıyorum. Görüntüleri izlerken vallahi
Civan Canova’nın cenazesinde ünlülerle selfie çekmeye çalışan kadına sosyal medyada tepki yağdı; hepsi de yerden göğe kadar haklı. Arka fona tabutu alıp selfie çekmek, sadece görgüsüzlüğün dibi değil, ölüye de büyük saygısızlık. 1998’de evlenip 2002’de ayrıldığı Canova’yı son yolculuğuna uğurlamaya giden Açelya Akkoyun’la selfie yapan kadın, oyuncunun, “Tamam teyzeciğim lütfen, kırmayayım sizi” demesine rağmen devam ediyor çekime... Belli ki kadın fotoğraf değil, video peşinde...
O kadın o fotoğraf veya video’yu yayınlayınca sosyal medyada fenomen mi oldu? Boyu mu uzadı? Aylık geliri mi arttı? Hayır...
Sosyal medya uğruna ölüye bile saygısı olmayan kadın olarak tepki çekti. Sanmayın ki insanımızı sosyal medya bu hale getirdi.
Bazıları eskiden de böyleydi... Türkan Şoray ve Nazan Şoray’ın annesi Meliha Sav, 1984 yılında öldü, ama cenazesinde tanık olduklarım dün gibi aklımda. Muhabir olarak izdihamdan görev yapmaktan zorlandığım Şişli Camisi’ndeki o cenazede Türkan Şoray ve
Türk halk müziği sanatçısı Sevcan Orhan, lise arkadaşlarının sosyal medyadan paylaştığı yıllığında kendisiyle ilgili yazılanlar karşısında bir kez daha duygulandı. Orhan’ın “Beşiktaş Lisesi 1999 yıllığı… Nasıl duygulandım yazılanları okuyunca… 3724 Sevcan Orhan. Burada!” tweet’iyle paylaştığı görselde hakkında yazılanları okudum. Orhan’ın lise arkadaşlarından bir kısmı, yetenekten anlamayan çoğu müzik yapımcısından isabetli öngörü sahibi… İşte onlardan birkaçı:
Cenk: ‘Harika taklit yeteneğin, kaliteli esprilerin, pırlanta sesinle ileride seni televizyonlarda göreceğimden eminim.’
Ayfer&Seda: ‘Güzel sesinle söylediğin şarkılarınla, kahkaha ve esprilerinle kalbimizde ayrı bir yerin var. İleride seni, sesini hak ettiğin yerlerde göster istiyoruz.’
Gökberk: ‘O bir siyaset, muhalefet, altın ses. Gerçekten harika bir sesin var. Sınıfın güzelleri arasında en başlarda yerini alıyorsun; bunun kıymetini bil.’
Oktay: ‘Müziğe çok düşkündür. Kendisine gelen
TC Candler ve Independent Critics ile birlikte sanal âlemde “2022’nin En Güzel Yüzlü 100 Kadını”, “2022’nin En Güzel Yüzlü 100 Erkeği”ni seçiyor. Oylamaların sürdüğü “Creating 100 Most Beautiful Faces & 100 Most Handsome Faces Lists”e baktım kadınlarda şimdilik Lisa (LaLisa Manonal) birinci sırada.
100 kişilik listede bizden de üç isim var.
Selena Gomez’in 92’nci olduğu listenin 93’üncü sırasında Aslı Atıl var.
“O da kim?” dediğinizi duyar gibiyim.
‘Kuşatma Yedi Uyuyanlar’ filminde oyunculuk yapan İzmirli bir sosyal medya fenomeni kendisi.
Genç oyuncu Özge Yağız’ın 46’ncı olduğu listenin 42’nci sırasındaki isim, önceki yıllarda hayranlarının adını zirveye yazdırdığı Hande Erçel.
100 erkek arasında bizden iki isim gördüm. Bunlardan biri ‘Survivor’ ünlüsü Barış Murat Yağcı, diğeri oyuncu Can Yaman.
Barış Murat Yağcı 31’inci, Can Yaman ise 28’inci sırada.
Yaz konserleriyle ünlü Harbiye Cemil Topuzlu Açıkhava Tiyatrosu’nun eylül ayının ilk yarısına dair program belli oldu. 2-16 Eylül tarihleri arasında müzik dünyasının birçok ünlü ismi sevenleriyle buluşacak.
2 Eylül: Melike Şahin
3 Eylül: Sertab Erener
4 Eylül: Berkay
5 Eylül: Yıldız Tilbe
6 Eylül: Melike Şahin
7 Eylül: maNga
8 Eylül: Mabel Matiz
Tokyo’daki Olimpiyatlarda altın madalya kazanarak, Türkiye adına bir ilke imza atan, 2019 ve 2022 yıllarında iki kez Dünya Şampiyonu olarak tarihe adını altın harflerle yazdıran Milli boksörümüz Busenaz Sürmeneli’nin hayatı kitap oldu. Ersin Şiyhan’ın yazdığı ‘Altın Yumruk Busenaz Sürmeneli’ adlı biyografi, Profil Kitap’tan çıktı.
Trabzonspor Kulübü’nün Milli sporcusu Busenaz Sürmeneli, 20132022 yılları arasında katıldığı boks müsabakalarında elde ettiği biri Olimpiyat ikisi Dünya olmak üzere 33 şampiyonluğu ve bu yaşta hayatının kitap yapılması karşısında duygularını şöyle dile getirdi:
“Ringe ilk adımı attığım 10 yaşımda, ‘Bir gün olimpiyat şampiyonu olacaksın, belgeseller, kitaplar seni anlatacak’ deselerdi, heyecanlanır, utanarak ‘İnşallah’ derdim. 15 yaşımda deseler, ‘Yürekten inanıyorum’ derdim. 20’li yaşlarımın başında bunları yaşamak görmek nasip oldu.
Emeklerinden ve bu güzel fikrinden dolayı kitabın yazarı sevgili Ersin Şiyhan’a çok teşekkür ederim. Kitabın
“Çoğu şeyi artık sosyal medyada paylaşmak için yapıyoruz. Dizi izliyoruz, maça gidiyoruz, kahve içiyoruz, güzel bir manzara çekiyoruz, yüzüyoruz. Daha fazla yürüyoruz, adımlarımızı paylaşmak için. Paylaşmıyorsak onu yapmamış sayıyoruz.”
TRT 1’de yayınlanan ‘Balkan Ninnisi’nin yapımcılarından Yalçın Arı’nın attığı bu tweet’in altına yapılan yorumlar ilgimi çekti. Çünkü mecralar aynı, ama insanların buralarda varlık gösterme sebebi farklıydı. İşte o yorumlardan birkaçı:
Yüksel Ayça Sezer: ‘El âlem ne der?’cilik boyut değiştirerek hayatımızda hüküm sürmeye devam ediyor.’
Muhammet Esad Altıntaş: ‘Paylaşıyorum, o halde varım.’
Gizem Deren: ‘Sanal gerçeklik ile aynaya bakmak gibi, bir de artık sosyalleşmenin adresi burası.’
Elif Nur Akten: ‘Zevk merkezli yaşam tarzlarının ışıltısı canlı bir biçimde yansıtılırken, bu tür yaşam tarzlarının doğal sonucu toplumu sosyal medya inisiyatifine bırakıyoruz.’
Ayşenur Durmaz: ‘Kimi zaman
Gece 04:10’da uykum kaçınca, YouTube’un en hızlı gelişen (etkileşim sağlayıp para kazanan) sıralamasındaki kanalları incelemeye başladım... Karşıma 679 bin aboneli https://www.youtube.com/MerveStudyCorner kanalı çıktı… Soyadına ve vesikalık fotoğrafına bile sosyal medya üzerinden erişemediğim Merve, İskoçya’nın en büyük şehri Glasgow’da, ‘University of Aberdeen’ ve ‘UofG / University of Glasgow’ öğrencisi ve sosyal medyadan anladığım kadarı ile iki üniversitede birden okuyor... Merve’nin yaptığı ise haftada 6 gün, 6 saat ile 10 saat aralığında değişen sürelerde ders çalışmak ve ders çalıştığı ortamı, YouTube’da önceden duyurduğu gün ve saatlerde canlı yayınlamak.
Bu sayede öğrenciler hem birbirinden güzel manzaralı kafelerde ya da kütüphanelerde, Merve ile birlikte ders çalışıp motive olurken o da bu izlenmelerden ciddi bir gelir elde ediyor... Merve’nin bir diğer marka ve gelir kaynağı ise AliExpress’te, videolarında notlar alıp ders çalıştığı defterlerin benzerlerini satması…