Ali Eyüboğlu

Türk televizyon tarihinin efsane dizilerinden ‘Kurtlar Vadisi’ ve ‘Kurtlar Vadisi Pusu’dan insanların diline pelesenk olan o kadar çok söz var ki!

Bu sözlerin bir arada toplandığı bir kitap bile var. Nazım Kürşad Tektaş, 2005 yılında bu sözleri ‘Kurtlar Vadisi Unutulmaz Sözler Diyaloglar’ adlı kitap olarak bile yayınladı.

Her bölümünü severek izlediğim ‘Kurtlar Vadisi’ dizisinin kitap olacak kadar çok repliğinden benim aklımda kalan tek söz var, o da şu:

“İki kişinin bildiği sır değildir.”

Yaptıklarıyla kan donduran, vicdan sahibi her insana, “Kansızlığın bu kadarına da pes” dedirten ‘Yenidoğan Çetesi’nin yargılanması başladı.

Duruşmanın hakimi, iddianamede, “Devleti soymak, milleti soymaktan şereflidir” dediği iddia edilen sanık Deniz Korkmaz’a, bu sözünü hatırlatınca erkek hemşirenin verdiği yanıt şu oldu:

“Evet, söyledim. ‘Kurtlar Vadisi’ diye bir dizi var, oradan bir replik. Bakarsanız görürsünüz.”

Filmlerin ‘sanat’ ve ‘ticari’ diye iki kategoriye ayırıldığından bu yana Türkiye’deki festivallerde yarışan yapımlara bakın, hepsi ‘art house’...

Oysa Türkiye’nin en eski film festivallerinden Altın Portakal ve Altın Koza’da eskiden Yeşilçam filmleri ayrıştırılmadan yarıştırılıp, ödüllendiriliyordu.

Artık ne Antalya Altın Portakal Film Festivali’nde ne de Adana Altın Koza Film Festivali’nde ticari filmlerin esamesi okunmuyor. İki festivalde de sadece ‘sanat’ filmleri yarışıyor. Festivallerden ödül kazanan yapımlar vizyona girdiğinde de insanlar ‘festival filmi’ diye seyretmiyor.

Yeşilçam melodramlarının yarışıp ödül kazandığı yıllarda da festivallerde komedi filmleri neredeyse yok sayılıyordu.

Türkiye’de komedi filmlerinin yıldızı kim?

Kemal Sunal...

Filmleriyle her kuşağı güldürmeyi başaran oyuncunun 80’den fazla filmi var, ama kazandığı ödül sayısı iki... 1977’de ‘Kapıcılar Kralı’ ile Antalya Altın Portakal’dan, 1989’da da ‘Düttürü Dünya’ ile

Dünyadan bazı üniversitelerin pop müzik ikonlarına karşı kayıtsız kalmayıp, onların nasıl başarılı olduklarını ders konusu yapmasına dair birkaç haberi paylaşacağım:

5 Şubat 2022- New York Üniversitesi’nde Taylor Swift’in müzisyen, iş insanı, country şarkıcısı ve pop ikonu olarak gelişimi incelenecek.

15 Ağustos 2023- Taylor Swift, Belçika’nın Ghent Üniversitesi’nde ders konusu olacak.

01 Mart 2024- Filipinler’deki Diliman Üniversitesi, Taylor Swift’in yaşamı ve sanatsal etkisine odaklanan yeni bir seçmeli ders açtı.

13 Kasım 2024- 32 Grammy ödüllü tek şarkıcı Beyonce, Yale Üniversitesi’nde ders konusu olacak, sosyal ve politik konularda nasıl bir farkındalık yarattığı incelenecek.

Yale’den New York Üniversitesi’ne, Belçika’dan Filipinlere müziğin ikonları ders olarak okutuluyor, akademik analizler yapılıyor.

Böyle şeyler bizde olmuyor.

Bunun sebebi, bizde Taylor Swift ve Beyonce ayarında pop ikonu olmaması mı, yoksa akademisyenlerin popüler kültüre mesafeli durması mı?

Magazin muhabirliğine başladığım 80’li yılların başında tanıdığım Zerrin Özer’le ortak noktamız çok. Zerrin Özer’deki kronik şeker ve tansiyon sorunu bende de var. Zerrin Özer 4 Kasım, ben 5 Kasım doğumluyum. İkimiz de Akrep burcuyuz ama karakteristik özelliklerimiz farklı… Zerrin Özer’in yaşadığı sorunların faturasını kendine kesip, kendini yıpratmak gibi özelliği var, bende o yok. Ancak ben de, “Bir şeye sinirlendiğim zaman her şeyi noktalayabiliyorum” diyen Zerrin Özer gibiyim. Kan şekeri dengem bozulduğunda gözüm hiçbir şeyi görmez.

Zerrin Özer’le kırmızı kapılı, salonunun içi antikacı dükkânı gibi olan Şişli’deki evinde buluştuk. Tosun ve Ponpon adlı cins kedileriyle yaşadığı evin salonunda sadece antika eşyaları yok şarkıcının. Geniş sehpanın üstünde bir yığın incik  boncuk malzemeleriyle dolu kutu var. Çünkü Zerrin Özer, pek yakında internetten satışa çıkaracağı kolyeler ve bileklikler yapıyor. Bilhassa gençlerin çok sevdiği “Basit Numaralar” şarkısının patlamasıyla

Dünyaca ünlü Lübnanlı tasarımcı Elie Saab, meslek hayatının 45’inci yılını Suudi Arabistan’ın başkenti Riyad’da görkemli bir defileyle kutladı. 

Hollywood yıldızlarını da giydiren modacının ‘Elie Saab’ın 1001 Mevsimi’ adlı defilesini izlemek için Riyad’a gelenler arasında Jennifer Lopez, Celine Dion, Camila Cabello, Nancy Ajram, Amr Diab ve Adriana Lima gibi dünyaca ünlü birçok yıldız vardı. 

Altı yıldan beri kadınların otomobil kullandığı Suudi Arabistan’da Jennifer Lopez’in klasik açık kıyafetlerinden biriyle sahneye çıkması olay oldu. Geçirdiği ciddi rahatsızlıktan sonra ilk kez Paris Olimpiyatları’nın açılışında şarkı söyleyen Celine Dion’un, Riyad’da sahne alması sürpriz oldu. 

Instagram’dan takip ettiğim etkinliğin davetlilerinden biri de Hande Erçel’di. 

Oyuncumuzun, dünyanın en ünlü kadın yıldızlarıyla bir tutulması, Türk dizi yıldızlarının geldiği noktanın göstergesiydi. 

Erçel’in kırmızı halıda giydiği kıyafetle yaptığı Instragram

Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürlüğü ile Özbekistan Kültür Bakanlığı Sinematografi Ajansı’nın ortaklaşa düzenlediği Taşkent’teki Türk Filmleri Haftası’ndan salı sabahı İstanbul’a döndük. İstanbul Havalimanı’na indiğimizde saat sabah 5’ti... 

Oyuncu Hande Doğandemir, ‘business class’ yolcusuydu, ben ekonomi kısmının en önündeydim. O yüzden uçaktan çıkışla bagaj arasındaki bitmek bitmeyen yolun başında buluştuk onunla... Uçaktan birkaç kilometre uzaklaştıktan sonra arkamızdan bir beyefendinin bize seslendiğini duyunca geri baktım, Hande Doğandemir’i işaret etti ve elindeki cep telefonunu gösterdi. 

Hande Doğandemir’in yanında, başrolünde oynadığı ‘Daha İyi Bir Yarın’ filminin yönetmeni ve oyuncusu Yağız Can Konyalı da vardı. 

Hande Doğandemir’in ‘business class’ta unuttuğu cep telefonunu Özbekistan Hava Yolu personelinin oraya kadar getirip, sahibine teslim etmesi takdire şayan bir hareketti. 

Ünlü psikiyatristin dikkat

T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürlüğü ile Özbekistan Kültür Bakanlığı Sinematografi Ajansı’nın ortaklaşa Taşkent’te düzenlediği Türk Filmleri Haftası’nın açılışına Türkiye’den yıldız yağdı... Açılış törenine Türkan Şoray’ın yanı sıra oyuncular; Pelin Akil, Hande Doğandemir, Bestemsu Özdemir, Didem Balçın, Aslıhan Karalar, Gaye Turgut Evin, Deniz Evin, Eren Hacısalihoğlu, Yağız Can Konyalı ile yönetmenler Murat Şeker, Ahmet Selim Tuncer, Mustafa Uğur Yağcıoğlu ve Mustafa Cihat Durmuş katıldı.

Oyuncu Esra Gezginci ile Özbek Erkin Bozorov’un sunduğu törende, Sinema Genel Müdürü Birol Güven konuşma yaptı, Elif Buse Doğan söylediği şarkılarla geceye renk kattı.

48 yıl sonra Taşkent’e gelen Türkan Şoray’a ‘Sinematografi Emekçisi’ devlet nişanını Özbekistan Başbakan Yardımcısı Züleyha Mahkamova taktı. ‘Sultan’a Özbek milli kıyafeti çoponu ise Özbekistan Kültür Bakan Yardımcısı Avaz Khan Tadjikhanov giydirdi.

İlk gün

Maksim Gazinosu’nda assolistlik yaptığı dönemde muhabir olarak çok takip etmişliğim ve haber yapmışlığım olan Gönül Yazar’ı, son olarak 2020 yılının Aralık ayında izledim ve ‘Büyük Kulüp’te gazino nostaljisi’ başlığıyla yazdım.

İskender Doğan, Hilal Özdemir, Ersan Erdura, Rana Alagöz, Semiha Yankı, Gülden Karaböcek ve Seyyal Taner’den oluşan ‘Aile Gazinosu’nun assolisti Gönül Yazar, tam 25 yıl aradan sonra sahnedeydi.

Gönül Yazar’ın, magazinsortie.com’dan Olcay Ünal Sert’e verdiği röportajı merakla ve keyifle okudum. 88 yaşındaki sanatçının yaşadığı bir dizi sağlık sorununu atlatmasına sevindim.

Röportajda kendi dönemiyle günümüz gazino anlayışını mukayese eden Yazar’ın, “Sen benim hiç Günay’da çıktığımı gördün mü? Koskoca Maksim’in yıldızıyım ben, benim lokantada ne işim var? Hepsi çıktılar, bir tek beni çıkaramadılar. İsmi Günay Müzikhol ya da Günay Gece Kulübü olsaydı çıkardım.

Restaurant yazdığı