Trabzonspor için şampiyonluk cepte. Şampiyon olmamaları için karın kırmızı yağması, derelerin yukarı akması lazım! Öyle şeylerin de olmayacağına göre!
Ligin açık ara lideri Trabzonspor’a böyle bir sezonda Türkiye Ziraat Kupası’nı almak da yakışır hani.
Tabi ki bunun da yolu; size ligde tek ve ilk mağlubiyeti tattıran Antalyaspor’dan rövanşı almaktan, elemekten geçiyor…
Lafı hiç dolandırmadan konuya girelim…
Ne arsa, ne borsa, ne de altın, Edin Vişça kadar kazandırmıyor arkadaş! Trabzonspor’a geldiği günden bu yana gelene-gidene atıyor, arkadaşlarına attırıyor, Trabzonspor da kazanıyor. Sözleşmesindeki imza kurumadan, bir diğer ifadeyle Trabzonspor’a geleli iki ay dolmadan parasının büyük kısmını çıkardı…
Trabzonsporluların yüzü gülmeyecek de kimin gülecek! Trabzonsporlular Allah bin bereket versin demeyecek de kim diyecek!
Bosnalı oyuncu öyle anlarda devreye giriyor ki; etkisini kısa zamanda gösteren ilaç gibi…! Dün gece de sahneye çıkan ilk adamdı. Devre arası nokta transferlerine
Şampiyonluk yolunda kara gözüktü, limana çok az mesafe kaldı!
Fındık dalları yeşillenmeden, Trabzonsporluların ikamet ettiği her yerde şimdiden bordo ve mavi renkler açmaya başlamış bile… Anlaşılan; yıllar sonra şampiyon olacak Trabzonspor’un kutlamaları da yıllarca konuşulacak, dilden dile anlatılacak.
Şampiyonluktan konu açılmışken; kutlamalarda silahla atış yapılmaması rica olunur! Zira hiçbir şampiyonluk insan canından değerli değildir!
Maça gelince…
İlk yarının kısa bir özetini yapacak olursak; bir hafta önce Trabzonspor, Aytemiz Alanyaspor’a ne yapmışsa, Kayserispor da Trabzonspor’a benzerini yapmaya çalıştı. Hata yapmaya zorladılar, başarılı da oldular, çok da etkili oynadılar. Siz bakmayın sarı-kırmızlıların iki attığına, attığından fazlasını kaçırdılar.
İlk 10 dakikadan sonra sazı eline alan taraf Hikmet hocanın öğrencileri oldu. Bakasetas ile Ömür’ün orta sahada silik oyunu, Nwakaeme ve Visca’ya uygulanan kademeli savunma anlayışı, defansta yapılan inanılmaz hatalar, elini kolunu bağladı Trabzonspor’un…
Böyle bir
Süper Lig’in sona ermesine, diğer bir deyişle Trabzonspor’un şampiyonluğunu ilan etmesine…
Milyonlarca Trabzonsporlunun birbirine sarılıp sevinçten doya doya ağlamasına…
Dünyanın bazı bölgelerinde ve ülkemin tüm kentlerinde şampiyonluğun kutlanmasına…
Trabzonsporluların nefes alıp verdiği her yerde bordo ve mavi renklerin güneş gibi parlamasına…
Ve de…
Vefat etmeden önce yakınlarına ‘Trabzonspor şampiyon olduğunda, müjdeli haberi mezarıma gelip bana verin’ vasiyetinde bulunanların kabrine gidilip ‘Trabzonspor’umuz şampiyon oldu’ diyerek haykırmaya sayılı haftalar kaldı…
**
Kabirlerde dualar edilecek… Hasret giderilecek, sohbet edilecek şampiyonluk görmeden ahirete intikal eden genç ve yaşlı bordo-mavi yüreklilerle…
Trabzonspor, Süper Lig’in zirvesinde tek başına uçuyor, tek rakipleri havayolu şirketleri!
Açıkçası havada 1970’li, 1980’li yılların kokusu var!
Dün de Alanya’da öyle hızlı başladılar ki, biz fırtına gibi eserek, gol olup yağarak başladılar diyelim, siz deniz oldular rakibin dalga dalga üzerine gittiler diyebilirsiniz! ‘ İyi oynamadan kazanıyor’ diyenlere de gösteri yaparcasına…
Şampiyon takım gibi oynadılar, iyi alan daralttılar, her oyuncu inanılmaz pres yaptı. Alanya tribünlerinin de Trabzonsporlu oyuncuları alkışlamaları, futbol adına çok güzel hareketlerdi; hak edenin hakkının verilmesi anlamında…
Etkili ve bol gollü oyunun sebebi; oyunu geriden kuran, kurmaya çalışan Aytemiz Alanyaspor’a, bordo-mavili oyuncuların uyguladıkları ön alan baskısından kaynaklı olduğunu söylemeden geçmeyelim.
Sağda Edin Visca, solda Nwakaeme, ortada Cornelius, merkezden Dorukhan, Marafona başta olmak üzere rakip defans oyuncularına deyim yerindeyse nefes aldırmayıp, alan daraltarak hata yapmaya zorladılar, bunun da karşılığını aldılar…
İlk
Öncelikle her iki takımın oyuncularına, teknik direktörüne alkışlarımızı yollayalım, teşekkür edelim. Galatasaray, Fenerbahçe ve Beşiktaş’ın olmadığı yarışta, Konyaspor’un, sezonu şampiyonluk parolasıyla açan İstanbul takımlarına fark atan Trabzonspor’u yalnız bırakmayıp takip ettikleri ve de futbolseverlere böyle bir yarış izlettikleri, heyecan yaşattıkları için...
Hal böyle olunca...
Trabzonspor yenerse; şampiyonluğa uzanan yolda tek başına kalacak, elini-kolunu sallayarak, arkasına bakmayarak devam edecek. Berabere kalırsa da çok şey kaybetmiş olmayacak.
Yenilirse; kalan haftalarda gözü her daim Konyaspor’un üzerinde olacak, nefesini ensesinde hissedecek, ayak sesini duyacak!
Maçla ilgili yazacaklarımıza gelince...
Kim demiş, “Trabzonspor iyi oynamıyor” diye... Dün şanına, adına yakışır başladı “Fırtına”, sahanın her tarafında rakibe basarak, ayağa hızlı ve isabetli paslar yaparak, günümüz çağdaş futbolundan esintiler sundu Avcı’nın öğrencileri... İki topu direkten dönerken, rakibe ilk yarı pozisyon vermedi.
Kim
Şakası, telafisi yok tek ayaklı kupa maçlarının. İki takım arasında kadro kalitesi açısından ne kadar fark olursa olsun, şans tanınmayan ekipler, favori gösterilen takımların arada bir tozunu alıp, havasını söndürebiliyorlar! Örnekleri çoktur…
Ligin lideri de olsanız, çok iyi kadronuz da olsa, bir iş kazasıyla karşılaşmayacağınızın garantisini kimse veremez! Hele karşınızda bir önceki turda, Avrupa kupalarında yoluna devam eden Galatasaray’ı, bu yıl Türkiye Ziraat Kupası’ndan erken saf dışı eden Altaş Denizlispor varsa… Mücadele edeceksiniz, hakkını vereceksiniz…
Abdullah Avcı, idmanlarda çift kale maçlarında as kadroya rakip oynattığı oyuncuları tercih etti. İyi de etti, zira sezon başından bu yana kulübede görev bekleyen oyuncuları da görmek gerekir.
Gördüklerimize gelince…
Oynadığı ligde kötü günler geçiren Altaş Denizlispor’a karşı Hüseyin’in attığı şans golüyle öne geçen Trabzonspor’da ne yaptığını ne oynadığını bilen oyuncu yoktu, hangisini yazalım!
Hata üstüne hata
Ligde Fenerbahçe, Galatasaray ve Beşiktaş’a tarihi fark atan Trabzonspor iyi oynamıyormuş!
Öyle diyor, kötü oynarken kazanmanın çok önemli olduğunun önemini herkesten iyi bilen bazı önemli spor adamları ve de bazı futbol ulemaları…
**
Evet, Trabzonspor bazı maçlarda iyi oynamıyor, kötü oynadığı maçlarda bölüm bölüm çok iyi oynadığı anlar oluyor…
İyi oynamadığı maçlarda kaliteli ayakların devreye girip işi bitirdiği, iyi oynadığı maçlarda ise rakiplere bildiği duayı ettirdiği doğrudur!
Kötü oynadığı maçlarda bilhassa son dakikalarda sevenlerine de bildikleri duayı okutturuyorlar, o da ayrı!
**
Kasımpaşa, Şubat 2020’den bu yana sekiz kez teknik adam değiştirmiş. Ligde aradığını Aralık 2021’de göreve getirdikleri, yıllardır yardımcı hocalık yapan Sami Uğurlu ile son altı haftada yakaladılar.
Her babayiğidin harcı değil altı maçta beş galibiyet, bir beraberlik. Herkesin ‘düştü’ gözüyle baktığı takımı ayağa kaldıran hoca alkışı, övgüyü hak ediyor. Darısı tüm kulüplerimizin başına; nam-ı olan teknik adamlar kadar, adı duyulmayan yardımcı hocalara da şans vermek gerekir!
Maça gelince…
Lider adına yakışır şekilde ‘fırtına’ gibi başladı. Sağ kanat Peres destekli Visça ile şakır şakır, sol taraf Puchacz’ın katkılarıyla Nwakaeme takır takır… Merkezden Ömür ve Dorukhan ile su gibi aktılar! Top rakipteyken sürekli pres yapan, adam kovalayan, rakibe aman vermeyen Siopis…
Ve tribünlerde ölüyü diriltecek tezahüratlar eşliğinde yüksek tempo ayağa hızlı ve isabetli paslar…
Visca’nın attığı golde Dorukhan, Cornelius ve Visca’nın yardımlaşması; alt yapılarda genç oyunculara ders olarak