Asrın felaketinin dün 2. yıldönümüydü. Depremden büyük etkilenen Adıyaman, Kahramanmaraş ve Hatay’da 3 gün geçirdim.
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı’nın organize ettiği ve yabancı basının da katıldı turda yaraları sarmak için yapılanları yakından gördüm. Şaşırdım, duygulandım, çabayı ve dayanışmayı alkışladım.
Deprem ve sonrasıyla ilgili konuşmadan önce etkilenen bu 11 ili herkesin dolaşmasını öneririm. Ben hem deprem sonrası, 1. yılında ve şimdide 2. yılında gittim.
Kolay değil depremi yaşamak, acılar hâlâ taze. Ama devletin tüm organları seferber olmuş.
Şehirler şantiyeye dönmüş. Toplam 3481 şantiyede 200 bine yakın kişi gece gündüz çalışıyor. Örneğin Adıyaman’da 5 milyon 238 bin metrekarelik bir alana 65 bin kişinin yaşayacağı bir yeni yerleşim yapılıyor. İndere. Binalar 4-5 katlı. Oyun alanları ve okulları da var. Başka bir noktada Baykar Konutları bitmiş, oturuluyor.
11 ilde 453 bine yakın konutun yapımına aynı anda başlanmış ve bu yılın sonuna kadar bitirileceği belirtiliyor.
İnanın ve araştırın, dünyanın hiçbir yerinde bunu yapacak başka ülke bulamazsınız. Aynı anda şehirlerin birçok yerine şantiyeler kurmak kolay bir olay değil. Şantiyeleri, çalışanları ve ortaya çıkan yaşam alanlarını görünce şaşırıyorsunuz. ‘Bu kadar kısa sürede bu nasıl yapıldı?’ diyorsunuz.
Yani deprem yaşayan illerde gördüğüm yeni şehirlerin yaratılması, yeni yaşamların başlaması ve yeni umutların doğması.
Özetle yeniden hayat buluyor deprem yaşayan şehirler tek tek.
Çocuklar gülsün diye
Adıyaman, Kahramanmaraş ve Hatay Valilerinden, AFAD, Emlak Konut, TOKİ ve Vakıflar Genel Müdürlüğü yetkililerinden bilgi aldık. Yapılanları ve yapılacakları anlattılar. Sahada tam kadro bir çalışma var.
Köy evlerine de gittik. Deprem bölgesinde bugüne kadar 32 bin 260 köy evi tamamlanmış. Tek katlı ve bahçeli. Oyun alanları da yapılmış çocuklar için. Çok büyük acılar yaşadı çocuklar da. Onlarla sohbet etme imkânı da buldum köy evlerinin oyun alanında.
Arkadaşları ile oynuyorlar, gülüyorlar. Acılar büyük ama yaralar sarılmaya çalışılıyor.
Çocuklara yönelik özel çalışmalar ve alanlar yaratılmış deprem bölgesinde.
Psikososyal destekler verilmiş.
Hatay’ı tanıyamamak
Hatay deprem öncesi en çok gittiğim yerdi. Her kaldırımında yürümüştüm.
Tarih şehri, kültür şehri, inanç şehri, barış şehri, lezzet şehri, kardeşlik şehri.
Şimdi insan yürümekte zorlanıyor Hatay’da. Hatay’da değil sanki başka bir şehirdesiniz. Her yer yıkılmış, caddeler değişmiş. Herkesin gittiği eski şehir alanı yerle bir olmuş.
Şimdi şehir şantiye alanı. Her yerde çalışma var. Tam bir seferberlik yaraların sarılması için. Her yer tarihi eser olduğu için yıkılamayan çok bina var.
Ama Hatay yeniden hayat buluyor.
Hatay Valisi Mustafa Masatlı 420 bin kişinin Hatay’a geri döndüğünü söylüyor.
“UMUT HER ŞEYDİR.” Ben bu cümleyi deprem öncesi gittiğim Hatay’da bir kafenin duvarında okumuştum.
Haydi hep birlikte asrın dayanışmasıyla yaraları sarmaya devam edelim...
Özay Şendir
Hem aday hem başkan olunur mu?
7 Şubat 2025
Abbas Güçlü
Felaketler kader mi?
7 Şubat 2025
Zafer Şahin
Hatay’ın gümrükte unutulan ambulansları
7 Şubat 2025
Mehmet Tez
Z kuşağı, popüler kültür ve siyaset
7 Şubat 2025
Cansen Erdoğan (Avukat – Yazar)
Gelecekler, geliyorlar derken işte geldiler!
6 Şubat 2025