Tarihi günlerden geçiyoruz.
Terörün bitirilmesine yönelik hamleler, görüşmeler yapılıyor.
Büyük yol alınmış gibi.
Türkiye tavrını net bir şekilde koydu.
Bu sürecin önünde duran engeller ezilir ve gelişmelerin altında kalır.
Yani artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak.
Özetle PKK’nın defteri kapanıyor.
Bunu artık Avrupa ülkeleri görmeli.
Bunu artık özellikle Fransa görmeli, Almanya görmeli, Belçika görmeli, Avusturya görmeli, Yunanistan görmeli.
Bunu artık ABD görmeli.
Bunu artık İran görmeli.
Bunu artık Irak görmeli.
Bunu artık İsrail görmeli.
Bunu artık PKK ile vekalet savaşı yapanlar görmeli.
Bunu artık ülkelerinde PKK’lıları besleyen ve barındıranlar görmeli.
Görecekler mi?
İsteseler de istemeseler de artık bunu görmek zorunda kalacaklar.
Niye mi?
Artık eski Türkiye yok.
MİT her yerde her gün büyük başarılı operasyonlara imza atıyor ve atacak.
MİT artık Türkiye düşmanlarını yatağında rahat uyutmuyor ve uyutmayacak.
TSK ve güvenlik güçlerimiz vatanını korumak için gece gündüz çalışıyor.
Özetle terörsüz Türkiye dönemi başlıyor.
Bölge yeni dengelerle yeniden şekilleniyor.
Herkesin gözü de Türkiye gücünde ve atacağı adımlarda.
Bundan sonra hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağını Dışişleri Bakanı Fidan da net olarak şu cümlelerle verdi:
HİKÂYEMİZ YENİ BAŞLIYOR...
Kırmızı kart mı?
CHP Lideri Özel’in sürpriz bir açıklama yapacağı söylenince herkes meraklandı.
Acaba ne söyleyecek? Yeni bir ana muhalefet mi geliyor?
Önemli gelişmeler mi olacak?
Bu gibi birçok konu akıllara getirdi.
Ama cebinden kırmızı kart çıkardı.
Şaşırdım biraz iletişim okumuş biri olarak.
Herkes farklı bir açıklama bekliyordu.
‘Bu muydu sürpriz?’ denildi. Beklentilere göre hayâl kırıklığı oldu.
Özel, CHP’nin önümüzdeki genel seçimde cumhurbaşkanı adayının kim olacağına yönelik de futbol terimleriyle örnekler vermişti. Kırmızı kart ile de futbol üzerinden siyasete devam ediyor.
Bakalım futbol ile siyasette daha başka neler çıkacak?
Nakite ayrı karta ayrı fiyat
Geçtiğimiz günlerde Ankara Kızılay’da dolaştım biraz. Ankara Üniversitesi’ndeki öğrencilik yılları sonrası fazla gitmemiştim.
Sakarya, Yüksel ve Selanik Caddesi.
Bizim dönemimizden tanıdık bir iki kafe kalmış. Farklı farklı kafeler açılmış.
Giysi ve hediyelik eşya satıcıları da çoğalmış.
Dikkatimi çeken ise ticarette farklı bir döneme girilmiş Kızılay’da.
Özellikle giysi ve hediyelik eşya satıcılarında.
Nakit paraya ayrı kredi kartı ile alışverişe ayrı fiyat veriliyor.
Büyük büyük de yazmışlar nakite daha uygun fiyat verdiklerini.
İtfaiyenin ve savaşın bütçesi
Rüyalar ve hayaller ülkesinde 10 binin üstünde evin yandığını görüyoruz. Ve ABD’nin yangınlar karşısındaki çaresizliğini.
Televizyonlarda izliyorum. İtfaiye müdürleri bütçelerinin kısıldığını ve bunu dile getirdiklerini söylüyor.
Bütçeleri niye küçüldü acaba?
ABD bütçesini nereye harcıyor?
10 bin km uzaklıktaki askerlerine mi, vekalet savaşlarına mı?
PKK’ya verdiği silahlara mı?
İsrail’in Gazze’yi her gün bombalaması için sürekli yeni bütçe desteklerine mi?
Amerikan halkı ‘paramızı niye oralara, vahşete harcıyorsunuz’ demiyor mu?
Yangınlar bittikten sonra tepkilerin neler olacağını daha iyi göreceğiz.