30 Ağustos Zafer Bayramı’nda Ankaralılar dünyanın en büyük havacılık, uzay ve teknoloji festivali olan TEKNOFEST ile buluştu.
İlk gün ben de gezdim TEKNOFEST’i. Girmek de zordu çıkmak da. İlk gün 1 milyona yakın ziyaretçi gelmiş. Bu sene yine rekor kırılacağı belirtiliyor. 7’den 70’e herkes oradaydı diyebilirim. Özellikle çocukların teknolojiye ilgisi büyüktü. 44 teknoloji yarışmasına 1 milyon gencin katıldığı TEKNOFEST’te 200’den fazla firma ise en son teknoloji ürünlerini tanıtıyor.
TEKNOFEST’te ayrıca 337 bin takım birbiriyle yarışıyor.
Ankara Etimesgut Havalimanı’ndaki TEKNOFEST’te Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır ile de buluştuk.
Bakan Kacır ‘Türk gençliğinin er meydanı’ olarak nitelendiriyor TEKNOFEST’i.
Gençliğin ilgisinin de kendilerini çok mutlu ettiğini belirten Bakan Kacır, “Bu yıl, 337 bin takım, 1 milyon yarışmacıyla, dünyada eşi benzeri olmayan rekorlara imza attık. Milyonlarca ziyaretçinin TEKNOFEST’lere gelerek Türkiye’nin ufkuna ortak olmasından,
Bu cümle Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu’na ait. Bakan Uraloğlu bundan sonra artık demiryollarına biraz daha ağırlık vereceklerini açıkladı. Farklı bölgelerdeki 10 yeni hızlı tren hattı projesi Türkiye’yi daha da hızlandıracak.
Bakan Uraloğlu’nun birkaç gün önceki medya buluşmasına katıldım. Geçmişte Karayolları Genel Müdürlüğü yapan Bakan Uraloğlu 1 saati aşkın projeleri ve yapılacakları anlattı. Danışmanları uyarmasa daha 5 saat anlatır gibiydi.
Ben Bakan Uraloğlu’nu çok heyecanlı ve hiç oturmayarak sürekli arazide olacak gibi gördüm.
Uraloğlu ile birlikte o gün milli elektrikli treni ve Demiryolu Müzesi’ni de gezdik. Yerli imkanlarla yapılan milli elektrikli tren 160 km hıza uygun olarak tasarlanmış. 410 koltuğa sahip trende maksimum araç sayısı 6 olabiliyormuş.
Demiryolları Müzesi ise tam bir tarih. Kurtuluş Savaşı sırasında Ankara’da bulunan birkaç devlet binasından biri olan binaya ‘Direksiyon Binası’ deniyor.
Atatürk’ün konutu olmuş
1892 yılında Bağdat Demiryolu’nun ya
Çanakkale yangını hepimizi üzdü.
Sık sık gittiğim bölgelerden biriydi.
4080 hektar alan etkilenmiş. Rüzgârdan dolayı etkilenme alanı büyük.
2 günde kontrol altına alınması büyük başarı. Devlet tüm imkanlarını bölge için seferber etti.
Geçen hafta Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı ile yangınları konuşmuştuk.
Türkiye yangınlara 10-11 dakikada müdahale eder hale gelmiş. Hedef bu süreyi daha da düşürmek.
Çanakkale’deki yangın söndürme çalışmalarına 10 uçak, 38 helikopter katılmış.
10 bin tona yakın su kullanılmış.
Kıbrıs’ta BM Barış Gücü’nün görevi nedir? Çatışma yaratmak mı yoksa barışa katkı sağlamak mı?
BM’nin görevlerini ve misyonunu yerine getiremediği yıllardır tartışılır.
Yeni bir güvenlik düzeninin kurulmasının zamanı geliyor gibi.
Bunu birkaç gün önce televizyonlarda gördüğümüz görüntü de gösteriyor artık.
BM Barış Gücü askerleri KKTC’nin egemenlik alanındaki topraklarda inşa edilen Pile-Yiğitler yolunu engellemek amacıyla
fiziki müdahale yapıyor.
Sonra bir de ‘BM görevi engelleniyor’ diye yaygara koparılıyor. Gülelim mi ağlayalım mı?
Ne tarafsızlık kalmış ne de insani bir yaklaşım.
Yaz aylarında gündemlerden biri de orman yangınları. Orman yangınlarının büyük bölümü insan hatasından kaynaklı.
‘Yangınlara nasıl müdahale ediliyor, ağaçlandırma nasıl yapılıyor?’
Tüm bunları Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı’ya sordum.
Türkiye yangınlara 10-11 dakikada müdahale eder hale gelmiş. Daha kısa sürede müdahale edilenler de az değil. Hedef bu süreyi daha da düşürmek.
Bakan Yumaklı’nın yangınlara ve ağaçlandırmaya yönelik mesajları şöyle:
- Uçak, helikopter ve İHA’dan oluşan 134 hava aracımız, 4 bin 800 kara aracımız, 25 bin orman işçimiz ve 118 bin gönüllüden oluşan ordumuzla mücadelemizi sürdürüyoruz
- Ülkemizde bu yıl 16 Ağustos’a kadar 1363 orman yangını meydana geldi. Bu yangınların 439’u İHA’lar tarafından ilk anda tespit edildi. Söz konusu yangınlarda 8855 hektar alan zarar gördü
- Orman teşkilatımız AFAD başta olmak üzere tüm kurumlarla iş birliği içinde çalışıyor
AB ile ilişkiler NATO zirvesi sonrası yeni bir döneme girmişti.
Türkiye’nin AB üyeliği Avrupa’ya çok şey kazandırır.
Gözler hem Türkiye’nin AB sürecindeki ilerlemede hem de Gümrük Birliği Anlaşması’nın güncellenmesinde.
Yani Avrupa ülkelerinin samimiyet testinde.
NATO zirvesinde yeni adımlar atılacağına yönelik mesajlar verilmişti.
Bunun yanında Avrupa’daki ırkçılık ve İslam düşmanlığına yönelik de adımlar atılması gerekiyor.
Yani terörle mücadele konusunda da Avrupa ülkeleri samimi olmalı ve adımlar atılmalı.
Türkiye Akdeniz’de doğal gaz aramaya devam ediyor.
Yerel seçimler ve deprem gündemin en önemli maddeleri ve öyle de devam edecek.
AK Parti hem yerel seçimler hem de deprem hazırlıklarına yönelik çalışmalarını artırdı.
CHP’nin elinde olan İstanbul, Ankara, İzmir ve Antalya büyükşehir belediyeleri için özel çalışma yapan AK Parti hem eksikleri hem de hangi adaylarla kazanabileceğine yönelik çalışma yapıyor.
Bu 4 ilin 3’ünde belediye başkanlıklarını geçmiş yerel seçimlerde kaybeden AK Parti ‘nasıl geri alabiliriz?’ araştırmasını bir süredir yaptırıyor.
Antalya, Ankara ve İstanbul’da kendi adaylarının kim olmasına yönelik nabız yoklayan AK Parti seçim çalışmalarında geçmişte seçim kaybetmelerine neden olan yanlışların da altını çizecek.
İzmir için ise CHP’li belediyenin neler yapmadığına yönelik uzun maddeli raporlar hazırlatan AK Parti, seçim döneminde bunları halka anlatacak. İzmir için ‘artık zamanı geldi” ana mesajı işlenecek.
Ege’deki tatil beldelerindeki susuzluğa vurgu yapacak olan AK Parti, CHP’li
Ermenistan ile ilişkileri normalleştirme çalışmaları sürerken bir bakıyorsunuz ABD’deki Ermeni lobileri çomak sokuyor.
Hem de Atatürk’e yapılan büyük ayıpla. Çocukça oyunlarla.
Yapılan kabul edilemez, utanç verici. Sadece kendilerini komik duruma düşürüyorlar.
Ermeni lobileri parayla her şeyi alabileceklerini sanıyorlar ama sadece kendileri kaybediyor.
Disney Plus’ın Atatürk dizisini yayınlamaması da ancak saygınlıklarını bitirir.
Atatürk yaptıklarıyla dünyanın tanıdığı büyük devlet adamı olarak her zaman saygıyla anılacak.
Ermeni lobileri ABD’de böyle şeyler yaptıkça bu Ermenistan-Türkiye normalleşme sürecine zarar verecek.
Yani kaybeden Ermenistan olacak.