Abdullah Karakuş

ABD’nin yeni başkanı Trump’ın göreve başlama tarihi 20 Ocak.

Trump’ın belirsizlik hikayesi seçim mitinginde suikast girişimi ile başladı.

Daha sonra patlamalar geldi.

Şimdi de yangınlar. Amerikan televizyonlarını izliyorum.

Yangınların farklı yerlerde insan eliyle çıkarılmış olma ihtimali üzerinde duruyorlar.

Trump’ın gelişine yakın ABD’de sürekli dikkat çekici gelişmeler yaşanıyor.

Dünyanın her yerinde Trump severler var Trump sevmeyenler var.

“Trump’ın gelişini ABD derin devleti istemiyor” yorumları arttı.

Artık tam zamanı. Neyin? PKK’nın bitmesinin. Terörün bitmesinin. Vekalet savaşlarının bitmesinin.

Bunun bir Türkiye boyutu var, bir de dış destek boyutu var.

MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin çağrısı ile başlayan yeni süreç de yeni bir Türkiye’yi başlatacak gibi gözüküyor.

İmralı’dan da bir an önce silah bırakma çağrısı gelmeli. Git geller uzamamalı.

Pazarlıksız, ama ve fakatsız olmalı.

Vekalet savaşlarının kuklası ve piyonu olma bırakılmalı artık.

Türkiye’nin çevresine yönelik planlar ve Orta Doğu yaşananlar ortadayken siyaset bunu hızlıca çözmeli. Bütün siyasi partiler bunun için taşın altına pazarlıksız elini koymalı.

Ya dış destek boyutu ne olacak?

4 mevsim turizm. Kış turizminin yaşandığı bugünlerde bunu Türkiye turizm çeşitliliği ile sağlıyor.

Sağlık ve termal turizmi, kış turizmi, yayla turizmi, kongre turizmi, dağcılık, inanç turizmi, golf turizmi, mağara turizmi, kuş gözlemciliği...

Say say bitmez. Kış aylarında da Türkiye’ye gelmek için yüzlerce sebep var.

2024 Ocak-Kasım döneminde Türkiye’ye gelen ziyaretçi sayısı toplam 57 milyon 363 bin 350. Ocak-Eylül tarihleri arasında yurtdışı ikametli vatandaş ziyaret sayısı ise 7 milyon 322 bin 923.

Dijital reklamlar, filmler, rotalar

Turizm Bakanlığı’na kış turizmi ve çeşitlilik için neler yapıldığını sorunca ilginç ve sıkı çalışma verileri geldi. Turizm Bakanlığı yetkililerinden aldığım bilgiler şöyle:

- Kış turizmini geliştirmeyi ve merkezleri tanıtmaya yönelik 23 ülkede dijital reklam kampanyaları ile 74 milyon reklam gösterimi gerçekleştirilmiş

Turizmde çeşitlilik Türkiye’de günden güne artıyor. Bu da hedeflenen turist sayısını her ay yukarı doğru  revize etmeye yarıyor.

Türkiye çeşitlilikle her ülkeden turist ağırlayan sayılı ülkelerden biri. Bunu Turizm Bakanlığı’nın yurt dışındaki büyük reklam atılımı ve THY’nin dünyanın öbür ucuna uçması da sağlıyor.

Kış turizmi içindeyiz ve ilk aklımıza gelen kayak ile dağ otelleri oluyor. Oysa hem sağlık turizmine katkısı hem de kış turizmine katkısı ile kaplıca, termal oteller de dikkati çekici. Termal otellere Ruslar da gelmeye başlamış.

Bunlardan biri de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın açtığı, Mersin’de meyve bahçeleriyle ve tarihiyle büyüleyen BN Termal Hotel. Otelin bulunduğu yer 9 bin yıldır şifa dağıtan tarihi hamamların da olduğu İçmeler mevkii.

BN Otel İcra Kurulu Başkanı Yusuf Narlı ile turizmde çeşitliliği konuştuk:

100 MİLYON İÇİN ÇEŞİTLİLİK: Biz Mersin’e çeşitlilik katmak istedik. Mersin denilince yaz turizmi akla geliyor. Güneş, kum, deniz. Turizmi sadece birkaç aya

Suriye için yeni bir dönem başladı. Bu sadece Suriye için değil Türkiye ve bölge için de yeni bir dönem. Yeni yönetim “hiçbir şey eskisi gibi olmayacak” mesajları veriyor. Kravatlar takıldı. Noel tatili bile yaptı. 

Ama bu yeni dönemde bazı eski oyuncular hâlâ eski dönem gibi hareket ediyor. Gelişmeleri kabul edemiyorlar. Yeni Suriye istemiyorlar. 

Örneğin İran. Örneğin terör örgütlerini piyon olarak kullanan bazı devletler. 

En önemli soru bazı devletlerin vekalet savaşlarını bırakıp bırakmayacağı. Kim olduklarını herkes biliyor bu devletlerin. Binlerce kilometre uzaktan gelen devletler. Suriye’de yeni dönemi istemiyor ve yine karışık olsun diye hareket ediyorlar. 

“İran ne yapacak, çok sessiz” tartışması vardı. İlk işaretler geliyor. Dini tartışmalarla sahada kaos yaratmaya çalışacak gibi. 

Suriye’de asker sayısını artıran ABD’nin, Trump’ın yönetimi almasının ardından ne yapacağı önemli. 

PKK’nın gözü ABD’den gelecek destekte. 

Eski oyuncu Suriye&rsquo

ABD’nin ve Batı ülkelerinin yıllardır uyguladıkları söylem. Hem Suriye’de hem de ülkelerinde.

ABD bunu Suriye’deki PKK’lıları eğiterek ve silah vererek yaptı.

Türkiye ‘Ne yapıyorsunuz?’ deyince ‘DEAŞ ile mücadele için destekliyoruz’ mesajı verdi. Yani ‘Senin teröristin kötü benim teröristim iyi’ ya da ‘Senin teröristin iyi benimki kötü’ çıkmazı.

Özetle vekalet savaşlarını terör örgütleri ile yapmak. Ve bölgede huzursuzluk yaratmak.

ABD, başta FETÖ olmak üzere PKK’lıların da ülkesinde yaşamasına izin verdi.

Avrupa ülkeleri de farklı versiyonu ile PKK’lıları besledi.

Teröristler ellerini kollarını sallayarak Avrupa’da yaşadı ve açık açık eylemler yaptı.

Bir de Avrupa’nın ırkçılık ve İslam karşıtlığı sorunu var.

ABD Başkanı Trump’ın Türkiye’ye ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’a yönelik sözleri tartışma yarattı. 

Trump önceki başkanlık döneminden Erdoğan’ı çok iyi tanıyor, Erdoğan da O’nu. 

Anlaşamadıkları, tartıştıkları konular olsa da aralarında bir diyalog vardı ve hâlâ var. 

Benim gördüğüm Trump açık ve gördüğünü diplomasi yapmadan söyleyen biri. 

Bu tartışmalar başlayınca Erdoğan’ın dünya liderleri ile görüşmeleri aklıma geldi. 

22 yılı aştı bu süreç. 

Yıl 2002. Erdoğan partisinin kurulmasının ardından Genel Başkan sıfatıyla AB turu yapmıştı. 

14 AB üyesi ülkeyi ziyaret etmişti arka arkaya. O gezilere Erdoğan’ın uçağında ben de katılmıştım. 

İsrail ve İran, Suriye’de ne zaman ne yapacağı tam belli olmayan iki ülke.

İsrail, Esad’ın gitmesinin ardından önemli yerleri gece gündüz bombalıyor. Esad varken bu kadar bombalamaması da dikkati çeken nokta.

İran Esad’ın gitmemesi için çok uğraştı. PKK’ya destek verdi. PKK elindeki kamikaze dronlarını İran’dan aldı.

Esad da PKK ile iş birliği yaptı. İran’da da PKK’lılar var.

İki ülke de Suriye’de toprak bütünlüğüne destek vermez. Oyun içinde oyunlar oynanabilir.

Suriye’de birlik beraberlik ve huzur olmaması için bu iki ülkeden farklı çıkışlar, sabote etmeye yönelik eylemler gelebilir.

Esad Rusya’ya sığındıktan sonra ortadan kayboldu. Rusya derin bir bekleyiş içinde.

Üslerinde toplanma başladı, Rusya çekiliyor deniyor ama Akdeniz’e açılan üssünü tamamen bırakıp bırakmayacağını zaman gösterecek.