Bu sorunun hem çevre ile ilgisi var hem de denizlerdeki kaynaklarla ilgisi var. İkisi de gelecekte su savaşlarına neden olabilir.
Çevresel olarak baktığımız zaman su kaynaklarının tükenmesi, kirlilik ve kıtlık karşımıza çıkıyor.
Afrika ülkelerindeki su sıkıntısını görüyorsunuz.
İklim değişikliğini de düşündüğümüzde su sıkıntısı ve kıtlık önümüzdeki yıllarda tüm dünyayı etkileyecek gibi gözüküyor.
Bu nedenle sularımızı israf etmeden kullanmamız gerekiyor. Herkes elini taşın altına koymalı ve yaşamında israfı önleyici sıfır atık projelerine elinden geldiğince destek olmalı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan öncülüğünde başlatılan Sıfır Atık Projesi dünyaya örnek olmuştu.
Dünyanın çevresel açıdan yaralar aldığını her fırsatta dile getiren Emine Erdoğan, “Bugün yapacağımız davranış tarzı değişiklikleriyle, bu yaranın kabuk tutmasını, sonra da iyileşmesini sağlayabiliriz. Ne plastik işgaline uğramış okyanuslar ne su savaşları, ne de kıtlık, kaderimiz değil” mesajları vermişti.
Yani herkes yaş
Gazze’de öldürülen Filistinlilerin sayısı 20 bine yaklaşıyor. Bunun yaklaşık yarısı çocuk. İnsan düşününce bile garip oluyor. 10 bine yakın çocuk.
Binaların altında kalanlarla bu sayı artacak. Masum çocuklar ölüyor ve ölmeye devam ediyor ey dünya.
‘Gazze’de çocuk olmak’ hiç düşündünüz mü bunu?
Oyun oynayamadan ölmek, büyüyemeden ölmek.
Güneşi, bulutları değil gökte bombaların gelişini görmek.
Savaş uçaklarını filmde değil kendine bomba atarken görmek.
Parklarda arkadaşlarıyla oynayamamak.
Denize özgürce girememek, kumsalda oynayamamak.
ABD’nin, İsrail’in saldırılarını durdurmak için yapılan BM’deki ateşkes oylamasını veto etmesi tartışılıyor. ‘Yalnız kaldı’ deniyor. ‘O eli kim kaldırdı?’ deniyor.
Asıl tartışılması gereken ‘bundan sonra ne olacak, bu işin sonu nereye gidecek?’ soruları olmalı.
Niye mi? Çünkü asıl korkulması gereken o.
Yani ABD ne yapmak istiyor? Neler yapabilecek?
Irak’ta ne yaptıysa Gazze’de de onu yapmak istiyor.
Suriye’de ne yaptıysa Gazze’de de onu yapmak istiyor.
Afganistan’da ne yaptıysa Gazze’de de bunu yapmak istiyor.
Bu ülkelerde gelinen nokta ortada.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın dünkü Yunanistan ziyareti Türk-Yunan ilişkileri açısından yeni bir dönemin başlangıcı olabilir. Bu tamamen Yunanistan’ın bundan sonra atacağı pozitif adımlara bağlı. İki ülkenin iş birliği bölgede kazan-kazan barışını da getirecektir.
Adaların silahlanması başta olmak üzere birçok konuda gerginlik yaşayan iki ülke Türkiye’deki depremin ardından ilişkilerin geliştirilmesine yönelik olumlu mesajlar vermişti. Ve dünkü buluşma böyle gerçekleşti.
Ama şöyle bir bakınca Yunanistan ile birçok sorun var. Adalar ve silahlanma, kıta sahanlığı, Akdeniz, Kıbrıs sorunu, batı Trakya’daki Türklere baskılar...
Bunlar hemen bugün yarın çözülmez ama Türkiye iki komşu ülkenin barış içinde iyi ilişkiler içinde olmasını istiyor. Yunanistan ise yıllardır uzatılan eli bir türlü tutmuyor.
Bardağın dolu tarafını görme zamanı
Cumhurbaşkanı Erdoğan ziyaretinde yeni bir başlangıç mesajları verdi. Yunanistan’ın artık Türkiye ile iyi ilişkiler için olumlu ve hızlı
Her ülkeden İsrail’e tepkiler gelmesine rağmen bir türlü İsrail’in bombalaması bitmedi ve çocukları öldürmeye devam ediyor.
Ara ateşkes sırasında bir umut belki biter, belki barış yapılır demiştik.
Ama başta ABD olmak üzere bölgede huzur istemeyen ülkelerin silah desteğiyle İsrail ateşi bitirmedi.
Ortadoğu yıllardır karışık. Filistin yok edilmeye çalışılıyor. Gazze’de taş üstünde taş kalmayacak. Çocuklar, kadınlar ve siviller her gün ölüyor.
En büyük soru; kim barış, kim savaş istiyor?
Barış isteyen ve büyük çaba gösteren tek ülke Türkiye gibi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın görüşmediği lider kalmadı. Gerekenleri fazlasıyla söyledi, örneklerle gösterdi. İsrail yönetiminin tavrını bitirmek için elinden geleni yapıyor.
Bir tarafta seller, fırtınalar, yangınlar ve doğal afetler bir taraftan da susuzluk.
İklimler de değişti. Acaba kaç kişi bu satırları okurken ‘neden böyle oldu?’ diye düşünüyor.
Kimsenin karbon miktarını artırmaya ve dünyayı kirletmeye hakkı yok. Sonuçları ortada.
Dünyaya örnek olan Sıfır Atık Projesi’nin öncüsü First Lady Emine Erdoğan’ın dediği gibi ‘geç olmadan herkes hayatında bazı değişikliklere gitmeli’.
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki ile geçen Hafta Kayseri’deydik. Bakan Özhaseki’nin iklim değişikliğine ve dünyayı kirletmeye yönelik önemli mesajları ve uyarıları oldu. Özhaseki, “Eğer dünyanın ısısı 2 derece artarsa resmen krizler başlar. Gıda krizleri patlak verir. İnsanlar geçinemediği için göçler başlar. Ve savaşlara kapı açılır. Böyle bir felaketle karşı karşıyayız” diyor.
Erdoğan İklim Zirvesi’nde
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Birleşik Arap Emirlikleri’ndeki Dünya İklim Eylem Zirvesi’ne katılıyor. Erdoğan
Kayseri- Beklenen İstanbul depremine yönelik ne tür hazırlıklar yapılıyor? Adalar çevresinde gerçekleşmesi olası deprem nereleri etkiler? Kaç bina yıkılabilir, yeni rezerv alanları nerede olacak? Sanayi bölgeleri ve fabrikalar nereye taşınacak?
Bu gibi soruları Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki ile konuştuk. Kayseri Büyükşehir Belediyesi ve Anadolu Yayıncılar Federasyonu’nun ortaklaşa düzenlediği Kayseri’deki Çevre, İklim, Turizm ve Medya Konferansı’na bir grup gazeteci ile birlikte davetliydim. Konferansta çevre, iklim ve turizm konuları masaya yatırıldı.
Kayseri Kalesi’nde sohbet ettiğimiz Bakan Özhaseki olası İstanbul depremine yönelik hazırlıkları hızlandırdıkları ve aralık ayı ortasında 5-6 maddelik eylem planını açıklayacaklarını söyledi.
Bakan Özhaseki ilk olarak dokunsanız yıkılacak 200 bin daireyi taşıyacaklarını dile getirdi. İstanbul’da 600 bin yüksek riskli konut olduğunu dile getiren Özhaseki bunları taşımaya yönelik rezerv alanlarının belirlenmeye devam edildiğini vurguladı.
ASKERİ ALANLARA
Başlıktaki sorunun yanıtını dün sabah saatlerinde başlaması gereken rehine takası ve 4 günlük ateşkesin ertelenmesi bile veriyor. Görünen ve net olan, İsrail barış istemiyor ve sonuna kadar da gitmekte kararlı. Çeşitli bahanelerle de Gazze’yi vurmaya devam edecek. Ara vererek iç siyasetine rehine mesajı vermek isteyen İsrail’i tüm dünyadan gelen tepkiler zorlayabilir. Ateşkes ve rehine takasının nasıl başlayacağını ve nereye gideceğini önümüzdeki günlerde göreceğiz.
Birçok ülkenin sokaklarından gelen eylemler ise Gazze’yi tamamen yok etmek isteyen İsrail’in önüne iki devletli çözümü de getirebilir.
Gelinen noktada acı ve düşünülmesi gereken tablo şöyle:
- Büyük çoğunluğu çocuk ve kadınlardan oluşan 15 bin Filistinlinin öldürülmesi
- Gazze’de ancak filmlerde görülebilecek bombalamadan yıkılmış binalar
- Binaların altında kalan ve hâlâ ulaşılamayan Filistinliler
- İsrail’in soykırımı ve toplu mezar görüntüleri
- İsrail’in dezenformasyon ya