Yangınlar arttı. Seller arttı. Fırtınalar arttı. Mevsimler değişti. Susuzluk artacak. İklim değişikliğinin sonuçlarını günden güne daha çok göreceğiz.
Orman yangınlarında büyük etken insan hatası ve dikkatsizlik. Küresel ısınmanın da yangınların yayılmasında etkisi var. Bunu ayrıca ele alacağım ama öncelikli konumuz dünya neden bu hale geldi? Dünyayı kim kirletiyor?
Türkiye’nin kirletme oranı düşük ama dünyaya baktığımızda dünyayı kirletmede başı çekenler ABD, Çin, Hindistan, AB ülkeleri ve Rusya. Kömürden enerji elde eden Avrupa ülkeleri var hâlâ.
Şöyle bir düşünün. Uzmanlar dünyanın ısısının 2 derece daha artması halinde krizlerin başlayacağını söylüyor. Yani gıdaya ulaşım azalacak, kuraklık başlayacak ve göçler başlayacak. Arkasından su savaşları ve toprak savaşları. Ya sonrası...
Dünya eskisi gibi olmayacak. Zaten savaşlar bölgesel nedenlerle artacak gibi gözüküyor.
Bir de karbon miktarını artırarak dünyayı kirletmeyelim.
Yangınlar neden
Turizm bölgeleri bayramda yoğunluk yaşıyor. Bu sene turizmde rekor bekleniyor. Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy ile sohbetimde Türkiye’nin süper lige çıktığını ve ilk 5’e girdiğini dile getirmiş “liderlik için mücadele ediyoruz” vurgusu yapmıştı. Türkiye’yi aranan ülke seviyelerine çıkaranlar ise turizmdeki çeşitlilik ve hizmet kalitesi.
Bu konuları turizmcilere de sorarak görüşlerini aldım. Kuşadası Unique Lifestyle Hotel Genel Müdürü Hasan Polat turizmde çeşitliliğin çok önemli olduğunu belirterek, “sepete çok şey koymak lazım. Tek pazarla da olmaz. Hizmet kalitemizle öndeyiz. Turizmde çeşitlilikle gelen yine geliyor” diyor.
Her yaşın beklentisi farklı
Otellerin bir segmente oynaması halinde zarar edeceğini belirten Polat, “sadece deniz, kum, güneş derseniz onu 90 güne sığdırırsınız. Turizm sadece bu değil. Her yaşın, her ülkenin seyahat dönemleri farklı, eğlence anlayışları ve beklentileri farklı. Biz turizmciler 21 sektörü destekliyoruz. Turizm dış ticaret açığının kapanmasına
Avrupa’da aşırı sağın zaferi daha çok tartışılacak ve sonuçları olacak. Öncelikle Avrupalı liderlerin alacağı çok ders var geçmişten. Avrupalı liderler hızlıca aynaya bakmalı ve hatalarını, yanlışlarını görmeli. Ve tabi ki Türkiye ile ilişkilerini geliştirmeli. Avrupalı liderler İspanya ve İtalya’yı örnek almalı.
Türkiye, Avrupa için çok önemli bir ülke. Türkiye’nin AB üyeliğinden hem Avrupa kazanır hem Türkiye. Yani kazan kazan.
Ama yıllardır çifte standart ile iki yüzlü bir yaklaşım hâkim. AB üye standardının yakınından bile geçemeyecek ülkeler AB sürecini hızlıca tamamlıyor ama Türkiye’ye hep bir “dur” mesajı. Ama Türkiye her ülke ile görüşüyor ve her zeminde var. Yine onlar kaybediyor.
Avrupa’nın aşırı sağa kaymasının ardından Fransa Cumhurbaşkanı Macron, sol ve sağdan ılımlı siyasetçilere, aşırı sağa karşı birleşilmesi çağrısı yapmış. Macron geçmişte aşırı sağın güçlenmesini sert çıkışlarıyla sağladı. Türkiye
İsrail her gün bombalıyor, her gün masumlar ölüyor. Bakar körler bu sürecin bitmesini önlüyor. Tüm dünya halkları sokaklarda ama ülke yöneticileri frene basamıyor.
Ortadoğu ne zaman sakinleşir? Bölge ne zaman sakinleşir?
Bu sorudan önce ‘bölgede kim, ne istiyor?’ ona bakmak lazım.
Türkiye net, barış ve huzur istiyor. Ya diğerleri?
ABD 10 km uzaktan gelerek bölgede üstleri olsun, doğal kaynakları olsun istiyor. En önemlisi ise bölgede huzur istemiyor. PKK’ya silah veriyor, eğitiyor. Vekalet savaşları yapıyor.
Ve en önemlisi İsrail’e silah veriyor ve ‘dur artık’ diyemiyor.
Yunanistan Ege ve Akdeniz’de hakimiyet istiyor.
Fransa AB’nin lideri olmak istiyor. Bölgede söz sahibi olmak istiyor.
■ PKK, Suriye’de bağımsız bir devlet kurma planını devreye soktu. 11 Haziran’da Suriye’nin kuzeyinde meşru olmayan bir yerel seçim yapılması planlanıyordu. Ama bu Türkiye’nin kararlı duruşu ile ertelendi.
■ Bir oldubitti ile PKK Suriye’de öncelikle özerk bir statü oluşturma hedefi içinde. Ama olmadı bitmedi.
■ Suriye’nin toprak bütünlüğüne aykırı olan bu sözde seçim ile PKK’nın Suriye kanadı PYD/YPG Fırat’ın doğusunda kendini meşru hale getirmeye çalışıyor. Bu uluslararası alanda tanınma planı çabası.
■ Yani terör örgütü PKK bölgede yeni bir sayfa açma hesapları yapıyor.
■ Yapılan Suriye’nin toprak bütünlüğüne aykırı. Suriye Devlet Başkanı Esad’dan ise hâlâ bir ses çıkmadı.
■ Bu yerel seçim Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin 2254 sayılı kararına uymuyor.
■ ABD bir öyle bir böyle davrandığı ve bölgedeki planlarını PKK’yı destekleyerek yaptığı için hâlâ seçim iptal olmadı.
Bursa / Turizmde yeni rekorlar bekleniyor. Hem turizmdeki çeşitlilik hem hizmet hem de 4 mevsim turizmiyle Türkiye rakiplerini her yıl tek tek geride bırakıyor. Dünyanın Türkiye’ye ilgisinin artmasında Türkiye Turizm Tanıtım ve Geliştirme Ajansı’nın da (TGA) büyük katkısı var. Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy ve eşi Pervin Ersoy ile Bursa Kültür Yolu Festivali için Bursa’da buluştuk. İllerde yapılan Kültür Yolu Festivallerinin turizme büyük katkısı olduğunu belirten Bakan Ersoy, “Oteller doluyor, komşu illerden bile gelenler var. Esnaf 9 günde 3 aylık ciro yapıyor” diyor. Turizmin gelişmesi için tanıtıma büyük önem verdiklerini belirten Bakan Ersoy, “200 ülkede tanıtım yapıyoruz. İlk 3 ay beklentilerin üstünde gidiyor. Rekor ziyaretçi ve gelir rakamlarına gidiyoruz. Turizmde ilk 5 ülkeden biri haline geldik. Süper lige çıkmakla kalmadık liderlik için mücadele ediyoruz” diyor.
Pervin Ersoy da eşini festivallerde yalnız bırakmıyor. Pervin Ersoy, “yaz aylarındaki
TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş ile dün kahvaltıda buluştuk. Hem sokak köpeklerine yönelik yapılması gerekenleri hem de yeni anayasa görüşmelerini konuştuk. Kurtulmuş sokak köpekleri konusunda “Artık ihmal edilecek bir noktada değiliz. Görüntüleri görüyorsunuz. Vatandaşlarımıza zarar verecek durum olmaktan çıkarmamız gerekiyor. Süratle Meclis’in bu konuda kararını vermesi ve uygulamanın eksiksiz yürütülmesi lazım” diyor.
Zor ve hassas bir konu olduğunu belirten Kurtulmuş şunları söylüyor:
“Meclis’te yeni bir tartışma konusu da o olacak. Hem hayvan haklarını hem yaşama haklarını dikkate alarak. Ama vatandaşlarımıza zarar verecek durum olmaktan çıkarmamız gerekiyor. Konuyla ilgili merkezi yönetimlerin ve yerel yönetimlerin çok yakın bir iş birliği içerisinde çalışması gerekiyor. Bu anlamda geç kalmış bir çalışmadır. 4 milyondan fazla sokak hayvanından bahsediliyor. Gerçek rakam bunun daha da üstündedir. Rakam bu kadar yüksek olunca bununla mücadeledeki hem insan kaynağının hem
Müfredat tartışmaları sürerken Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin ile özel hayatında neler yaptığını, çocuklarını ve hobilerini konuştuk. Bakan Tekin türkü hastasıymış ama melodiden çok sözlerine önem veriyormuş. Türkü sözlerinin analizine yönelik kitap bile hazırlamış. Fanatik futbol taraftarı da olduğunu belirten Bakan Tekin fırsat buldukça dizi ve film seyrettiğini vurguladı.
Bakan Tekin, Milliyet’in soruları üzerine kendini şöyle anlattı:
■ İŞÇİ ÇOCUĞUYUM:
(Özel hayatınız pek bilinmiyor, kendinizi anlatır mısınız?) İşçi çocuğuyum. İlk, orta ve liseyi Rize’de okudum. Babam Çaykur’da işçiydi. Dört kardeşiz. 1994 yılında Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi’ni bitirince kamu yönetimi, siyaset bilimi asistanı oldum. Türk demokrasi tarihi, Osmanlı modernleşmesi, anayasalar, insan hakları gibi konularda çalıştım. 2006 yılında doçent oldum. Türk siyasal alanı doçenti. Sivas ve Tokat’tan sonra Polis Akademisi’ne geldim. Gençlik ve Spor Bakanlığı’nda