Bölge üzerinde oynanan oyunlar. Türkiye üzerinde oynanan oyunlar.
Bölgeyi yakmak, ateşi yaymak, huzursuzluğu artırmak isteyen ülkeler var.
Türkiye’yi ateşin içine çekmek isteyenler var.
Kim bunlar?
Aslında şöyle bir bakınca herkes görüyor bunları.
Türkiye üzerindeki oyunlarla ilgili Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın önceki günkü mesajlarının da altını çizmek gerekiyor:
- Kökü dışarda girişimlerin tamamının farkındayız
- Suriye’nin kuzeyinde bir oldu-bittiye göz yummayacağız
Bir tarafta İsrail’in vahşeti. Bir tarafta İsrail-İran-Lübnan gerginliği. Bir tarafta Rusya-Ukrayna savaşı.
Savaşlarla yatıp savaşlarla kalkıyoruz.
Dünya nereye gidiyor belli değil.
Kazançlılar ise silah satıcısı büyük devletler.
Bölgede ve dünyada gerginlikler sürerken bir büyük tehlike de iklim krizi ve kuraklık.
Sonucu ise gelecekte su savaşları.
Kuraklık göçlere neden olacak, gıda krizleri oluşacak ve suyun olduğu yerler savaşlara davetiye çıkaracak.
İklim değişikliğini ve kuraklığı ciddiye almıyoruz ama Bodrum’daki nüfus artışının susuzluğa neden olduğunu herkes görüyor.
Başlıktaki cümleyi 2023’ün başlarında Savunma Sanayi Başkanı Haluk Görgün ASELSAN Genel Müdürü olduğu günlerde Milliyet’e söylemişti. Hava savunma sisteminde Türkiye’nin geldiği noktayı göstermesi açısından Görgün’ün bu sözleri o günlerde büyük yankı yapmıştı.
Görgün, 70 bin metrekarelik ASELSAN’ın yeni tesislerini bana gezdirirken ağırlıklı olarak hava savunma sistemlerini ürettiklerini dile getirmişti. Görgün Roketsan ve SAGE ile birlikte geliştirdikleri SİPER projesini uzun uzun göstermiş ve anlatmıştı. Uzun menzilli hava savunma sistemi olan SİPER, deneme atışlarında 100 km uzaklıktaki hedefleri başarılı şekilde vurmuş. Aldığım bilgi bunun 100 kilometreyi de aştığı yönünde.
Bunları niye yazdım. Sadece SİPER projesi 13 kamyondan ve bazı merkezlerden oluşuyor. Geliştirilen ve büyütülen hava savunma sistemi olan ÇELİK KUBBE ise SİPER’in de içinde olduğu 10’un üstünde projeyi birleştirecek. Bu 10 projenin de kendi içinde bir sürü aracı ve
Bir dünya düşünün; savaşların arttığı ve dünyanın 2 derece daha ısındığı. Ne olacak o zaman?
Ne petrol kalacak ne de diğer zenginlikler. Birkaç büyük devlet ve silah satıcıları her şeyi kontrol edecek.
Sınırlar değişecek. İttifaklar değişecek. Vekalet savaşlarının yanı sıra su savaşları başlayacak.
5 saniye bir düşünün bunları.
Bir ülke düşünün, PKK’yı barındırarak destek veriyor, Filistin yok edilirken o top çeviriyor, Irak’ta bazı olumlu gelişmelere engel oluyor, ülkesindeki suikastlara engel olamıyor. Sonra ise farklı farklı açıklamalar...
İslam ülkeleri ne zaman uyanacak acaba yaz-kış uykularından. Hedef ve planlarda bölgeyi karıştırmak ve İslam dünyasını birbirine düşürmek de var. ‘Bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın’ diyerek daha ne kadar gözlerini kapatacaklar ve kulaklarını tıkayacaklar.
Filistin’in yok edilmesinde bence İslam dünyası da birlik ve beraberlik gösteremediği için sorumlu. O kadar petrol zengini Arap ülkesi ‘dur, ne yapıyorsun?’ diyemedi İsrail’e. Seyretti, ses
Dünyanın öbür ucunda yani 10 bin km uzakta yer alan Latin Amerika’da Türkiye’ye sevgi ve Türkçe’ye ilgili günden güne artıyor. Buna en büyük katkıyı 2018 yılından beri Venezuela’da okulları olan Maarif Vakfı ve Türk dizileri veriyor. Maarif’in başkent Karakas’ta 3 okulu var. Bunları gezerek öğrencilerle sohbet ettim, mezuniyet törenlerine katıldım. Eğitim kalitesi ile ülkenin aranan okulları içine giren Maarif Vakfı’nın her yıl öğrenci sayısı yüzde 100’ün üstünde artış gösteriyormuş. Maarif’in 2 okulu ayrıca en iyi ilk 7’ye girmiş. Maarif Vakfı Başkanı Birol Akgün “dünyanın neresine giderseniz gidin Türkiye’ye ve Türkçe öğrenmeye ilgi çok” diyor.
Maduro’nun torunu
Maarif Vakfı’nın öğrencileri arasında Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro’nın torunu Victoria da var. Birçok bakanın ve askerin de çocuklarının olduğu Maarif Vakfı’nın okullarına Venezuela eski Devlet Başkanı Chavez’in de torunu için bu sene
Venezuela’da dün devlet başkanlığı için seçim yapıldı. Seçim öncesi Simon Bolivarcı diye nitelenen Venezuela’nın başkenti Karakas sokaklarında dolaştım.
Kendilerini ‘Bolivar’ın devrimci çocukları’ olan niteleyen Venezuelalıların seçim mitingleri ve hazırlıkları çok farklı. Sokaklar sadece Devlet Başkanı Nicolas Maduro’nın resimleriyle doluydu. 10 adaylı geçen seçimde ayrıca muhalefet ortak aday çıkarmış. Muhalefetin adaylarının resimlerini ise sokaklarda göremedim. Muhalefet bundan önceki seçimleri boykot ediyormuş. O nedenle birkaç seçimdir katılım düşükmüş. Bu seçimde boykot olmayacağı belirtiliyordu meydanlarda.
Mitingler Türkiye’deki gibi değil. Mitingler için motorlarla gelenler küçük küçük toplanma alanlarını dolduruyor. Maduro ise
şehri gezerek bu toplanma alanlarına geliyor ve destekçilerine konuşmalar yapıyor. Maduro 60 bin motorlunun kendisine
destek için alana geldiğini söylüyor. Maduro gece mitingleri de yaparak desteğini
‘Suçlu ayağa kalk’. Herkes kalkar.
‘Suç ortakları alkışlasın.’ Herkes alkışlar.
Oysa ondan ve onlardan pişmanlık beklersin. Ondan ‘Ben çocukları öldürdüm. Soykırım, vahşet yaptım. Yaktım, yıktım. Çok pişmanım’ demesini beklersin.
O ise yaptıklarını över ve üniversitedeki öğrenciler ile bilim insanlarına ‘kullanışlı aptallar’ der.
Mahkeme salonunda ‘Ya birader ne diyorsun sen?’ demelerini beklersin. Ama alkışlarlar. Hem de ayakta alkışlarlar.
Ama salonda ‘Savaş suçlusu’ diyenler de vardır.
Dışarda ise maketini yakanlar, ‘Çocuk katilini tutuklayın’ diyenler vardır.
Ülkelerini gelmesini sindiremeyenler ve büyük tepki gösterenler vardır.
Türkiye önceki gün Kıbrıs’tan dünyaya net mesaj verdi. Hem ‘iki devletli çözüm’ çağrısı yaptı hem de ‘çözüm için uzatılan eli havada bırakmayız’ dedi. Yani ‘biz barıştan yanayız’ mesajı verdi.
Türkiye adada barış ve çözüm için yıllardır sürekli adım atıyor. Çözüm görüşmeleri oluyor ama bir noktada arabozucular ve Rumların bitmeyen istekleri olunca kesiliyor.
İsrail bölgede savaşı günden güne yayıyor. Akdeniz’de barış ve ekonomik gelişme isteniyorsa bir an önce Rum tarafı ve Yunanistan, Türkiye’nin uzattığı eli tutmalı çözüm için taşın altına elini koymalı. Yoksa ABD ve batı ülkeleri Akdeniz’de huzuru bozmak için oyun içinde oyunlarını artıracak.
İki devletli çözüm ile adada Türk tarafının da tanınma zamanı. Rum tarafı artık Helen adası rüyasından uyanmalı ve Kıbrıs gerçekleri ile yüzleşmelidir. Böylece uzatılan el havada kalmamış olur...
Suriye’de ara bozanlar
Bölgenin huzuru