15.12.2021 - 07:00 | Son Güncellenme:
ANKARA Milliyet
Akşener, Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati’nin “Sen maaş alıyorsun. En fazla neyini kaybedersin? Enflasyonun altında ezilirsin. Ama ben bütün varlığımı kaybederim bu iş düzelmezse” sözünün anımsatılması üzerine, “Böyle bir ciddiyetsizlikle ekonomiyi canlandıramaz yönetemez ve kendi varlığı üzerinden bir kefaret üzerine koyamaz” dedi. Akşener şöyle devam etti:
‘Böyle yönetilmez’
“‘Çin modeli değil’ dediği zaman sayın Erdoğan’ın bunu nasıl tanımlayacağı problem olur. Kendisini bu konuda uyarayım, lideriyle konuşmasında fayda var. Sayın Erdoğan faizle ilgili ‘nas’ dedi. Bu dini bir tarif. Ekonomide dini bir tariften Çinli tarifine geçtik. Asıl vahim olan ekonominin başına getirilen bu arkadaşımızın ortaya koyduğu, ‘İnşallah, maşallah’ üzerinden bir tarif var. Ekonomi böyle yönetilemez. Temennilerle yönetilemez. Ekonominin başına oranın, patronu olmak üzere getirilen kişi temenni ederek ekonomiyi canlandıramaz, yönetemez. Kendi varlığı üzerinden bir kefalet ortaya koyamaz. Maliye Bakanları devlet hazinesiyle ilgili kefalet koyarlar.”
Akşener, Bakan Nebati’nin ekonomide yaşanan olumsuz tabloya istinaden “Dış güçler yok” ifadelerinin anımsatılması üzerine ise Prof. Dr. İzzet Özgenç’in ekonomiye ilişkin “OHAL ilan edilebilir” yorumunu hatırlattı. Akşener şunları kaydetti: “Olağanüstü Hal ilan edilebilir diye bir kavram var. Şimdi dış güçler işi bir kenara bırakılmış, iç güçlere gelmiş iş. Özellikle İzzet hocanın tarifi üzerinden bakarsak, sermaye kontrolünden başlayarak vatandaşın dolar hesaplarına kadar bazı adımların atılabileceği gibi bir endişe yaratır. Bu Türkiye’nin gerçekten çok zor duruma düşmesine, iflas etmesine sebep olur. Bu konuda da herkesi ciddiyete davet ediyorum. Sakın ha öyle bir el uzatma olmasın.”
‘Doğu Türkistan için suskunluğu bozun’
Akşener, “İnsan Hakları ve Doğu Türkistan” konulu toplantıda, Kırım’da, Türkmeneli’nde, Doğu Türkistan’da ve pek çok coğrafyada Müslüman Türklerin hala yaygın olarak insan hakları ihlalleriyle karşı karşıya kaldığını, ölüm-kalım mücadelesi verdiğini söyledi. Akşener, zaman zaman duygusal anlar yaşadığı konuşmasına şöyle devam etti:
“Aslında herkes Çin’in uyguladığı zulmü görüyor. Ancak maalesef hiç kimse bu zulmü durdurmak için somut adım atmıyor. Çin bu zulme ses çıkartanları da tehdit etmekten çekinmiyor. Biliyorsunuz, geçtiğimiz nisan ayında beni de tehdit ettiler. Varsın olsun, biz İYİ Parti’yiz. Biz ne onlardan ne de onların içerideki işbirlikçilerinden dün de korkmadık evelallah bugün de korkmayız. Çünkü, biz haklıyız. Bu zulme sessiz kalmayacağız, zulme razı olmayacağız. Buradan tüm dünyaya sesleniyorum; herkesi Doğu Türkistan konusundaki suskunluğunu bozmaya ve Uygur Türkleri için gereken adımları atmaya çağırıyorum.”