15.12.2008 - 17:31 | Son Güncellenme:
TÜİK’ten MHP’ye ulaşan bir bilgi mektubu, son günlerdeki seçmen sayısındaki artış konusunda yeni iddiaları gündeme getirdi.
Adrese dayalı sistem için 71 milyon YTL harcandığı ancak sonucun tam bir fiyasko olduğu dile getirilen mektupta, “Bugün dağda olan veya çatışmalarda ölmüş PKK’lıların isimlerinin ailelerinin bulunduğu adrese seçmen olarak kaydedilme ihtimali çok yüksektirö denildi.
MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural ise 101 bin 922 adreste 15 ve üstünde seçmen sayısının yazılı olduğunu tespit ettiklerini belirterek “Kardeşimin bile evinde kendisinin dışında 6 kişi görünüyorö dedi. Vural, YSK’nın denetim görevini yerine getirmesi gerektiğini belirterek tespit edilecek bir günde seçmen kütüğü yazımının yeniden yapılmasını önerdi.
MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural’a TÜİK’ten ulaşan bir bilgi mektubu, seçmen sayısı artışıyla ilgili tartışmalar konusunda yeni iddiaları gündeme getirdi. Mektupta, Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi hazırlıkları tamamlandıktan sonra fiilen 1 Ekim 2006 tarihinde çalışmaların başladığı belirtilerek şu bilgiler verildi:
“Ülkemizdeki tüm caddeler, sokaklar, köyler, mezralar ve buralardaki haneler numara altına alınarak UATV sisteme yüklendi. Bu veri tabanı belediye teşkilatı olan yerlerde, belediyelerde, köylerinki ise özel idarelerde bulunmaktadır. Nüfus müdürlükleri de adres kaydı yaparken bu veri tabanını kullanmaktadırlar. Veri tabanında olmayan bir haneye kişi adres kaydı yapmak mümkün değildir. İkinci aşama nüfusu sayımı idi. Sayım memurları UATV’den elde edilen adreslere giderek sayımlarını yaptılar. Sayıma Şubat 2007’de başladık. Listeler 20 Nisan 2007’den itibaren muhtarlıklarda askıya çıkarıldı. 2007 Temmuz seçimleri nedeniyle Mayıs 2007’de seçmen kütükleri askıya çıkarılınca kargaşa olmaması için askıdan indirildi.
Seçmen kütüklerinde sonra tekrar çıkarıldı. Haziran 2007’de askıdan indirildi. Sayımın yapıldığı aylarda MERNİS’te bulunan canlı nüfus 72,4 milyondu. Biz alandan aldığımız tüm kişi bilgilerini MERNİS’teki kayıtlarla eşleştiriyorduk. 14 Haziran 2007 itibariyle yani listelerimizin askıdan indiği tarihte ulaştığımız nüfus 62 milyon 668 bindi. Ağustos 2007’de bu sayı 64 milyon 574’e yükseldi. Bu tarihte istihdam ettiğimiz tüm sayım memurlarının görevine son vermiştik."
-“MERNİS’LE 7 MİLYON 826 BİN FARK VARDI"
Mektupta alandaki çalışmalar tamamlandıktan sonra Mernis’le TÜİK’in sayımı arasındaki farkın 7 milyon 826 bin olduğu belirtilirken, Mernis’te çift T.C kimlik numaralı vatandaşlar olduğunun ileri sürüldüğü kaydedildi.
Bu durumun araştırmasının yapıldığını yaklaşık 80 bin kişinin bu durumda olduğunun tespit edildiği ifade edilen mektupta, bu tarihten sonra da ulaşılamayan kişileri bulmak üzere TÜİK’in Kalite Kontrol çalışması yaptığı kaydedildi.
-“BİR SABAH BİLGİSAYARIMIZI AÇTIĞIMIZDA 5 MİLYON KİŞİNİN EKLENDİĞİNİ GÖRDÜK"
Türkiye’de kimlik numarasına göre işlem yapan tüm kurum ve kuruluşlardan isim listesi istendiği, gelen listelerde ismi olup da TÜİK’in kayıtlarına girmeyenlerin telefonlarla arandığı belirtilen mektupta şunlar kaydedildi:
“Ulaşabildiklerimize ‘en yakın nüfus müdürlüğüne giderek kaydınızı yaptırın’ dedik. Kendisine ulaşamadıklarımızın kimlik numarasından aile kütüğüne girdik bir yakınını bulduk ve o’na aynı şeyi söyledik. Bunların bizim telefonumuz üzerine kayıtlarını yaptırma oranları son derece düşüktü. Bu işlem Kasım 2007’ye kadar devam etti. Aralık ayı içerisinde bir sabah bilgisayarımızda açtığımızda ulaşılamayan yaklaşık 5 milyon kişinin nüfusa eklendiğini gördük ve ’sayım bitmiştir’ denildi. 21 Ocak 2008’de de Devlet Bakanı Nazım Ekren ve İçişleri Bakanı Atalay birlikte basın toplantısı yaparak nüfusu 70 milyon 586 bin 256 olarak açıkladılar. Ulaşılamayan beş milyon kişiyi sayım memuru görmemiş ve şahıs bilgilerini içeren form doldurulmamıştı. Aynı basın toplantısında ’ulaşılamamış bir tek kişi kalmamıştır’ dediler."
-“DAĞDA ÖLMÜŞ PKK’LILARIN SEÇMEN OLARAK KAYDEDİLME İHTİMALİ YÜKSEK"-
Mektupta, T.C kimlik numarası bulunmasına rağmen hiçbir adreste bulunamayan kayıt kişilerinde ailenin beyanı esas alınarak veya aile kütüğünden girilerek sisteme dahil edildiğine dikkat çekilerek “Bugün dağda olan veya çatışmalarda ölmüş PKK’lıların isimlerinin ailelerinin bulunduğu adrese seçmen olarak kaydedilme ihtimali çok yüksektir." Denildi.
TÜİK’in sayım için 71 milyon YTL harcadığı ancak sonucun tam bir fiyasko olduğu belirtilen mektupta, nüfus sayımı için kullanılan formların imhasının ise 20 Kasım 2008 tarihli TÜİK genelgesi ile istendiği vurgulandı. Mektupta, “Ulaşılamayan kişiler kütüklerin bulunduğu yerlere kaydedilmiştir. YSK oraya seçmen kaydetmiştir. Kaydı verilemeyen ölüler seçmen kütüklerine dahil edilmiştir. Yurt dışında yaşayıpta adres kayıtlarını yaptırmayanlar yurt içinde seçmen gözükmektedir. Burada sorgulanması gereken hiçbir adreste görünmeyen kişi sayısı ve bunların nüfusa nasıl dahil edildiğidir. TÜİK hiçbir adreste görünmeyen vatandaşların sayısını ‘gizli’ olduğu gerekçesiyle basına vermemişti. Düğümü bu sorunun cevabı çözecektir.ö görüşü dile getirildi.
-“YSK DENETİM GÖREVİNİ YERİNE GETİRMELİ"-
MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural ise 101 bin 922 adreste 15 ve üstünde seçmen sayısının yazılı olduğunu tespit ettiklerini belirterek “Kardeşimin bile evinde kendisinin dışında 6 kişi görünüyorö dedi. Vural, YSK’nın denetim görevini yerine getirmesi gerektiğini belirterek tespit edilecek bir günde seçmen kütüğü yazımının yeniden yapılmasını önerdi. 5 milyon seçmenle ilgili bir boşluk olduğunu belirten Vural, sahte kimlikle oy kullanılabileceğine dikkat çekti. İstanbul Beylikdüzü’nde 8 bin kişinin tespit edildiğini, Jandarma ve YSK’ya bildirildiğini kaydeden Vural, “YSK’nın sorun yok demesiyle olmuyor. Bir an önce denetim görevini yerine getirmeliö diye konuştu.