SiyasetBakan Çavuşoğlu'ndan Yunanistan'a: Bu ihlallerden vazgeçmezlerse Adaların egemenliği tartışılır

Bakan Çavuşoğlu'ndan Yunanistan'a: Bu ihlallerden vazgeçmezlerse Adaların egemenliği tartışılır

07.06.2022 - 14:49 | Son Güncellenme:

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Kuzey Makedonya Dışişleri Bakanı Bujar Osmani ile ortak basın toplantısı düzenledi. Çavuşoğlu, 'Yunanistan'ın ihlallerine tepki göstererek ' bu ihlallerden vazgeçmezse Adaların egemenliği tartışılır' dedi.

Bakan Çavuşoğlu'nun açıklamalarından satır başları şöyle; Gidip her platformda Türkiye karşıtlığı yapacaklar. Özellikle de Türkiye'nin ABD'den almak istediği F-16'ları Türkiye'ye vermeyin diye mektubu yazacaksın. Aslında bu NATO müttefikliğine de sığmayan bir hareket. Biz hiç bir zaman Yunanistan'a şunu vermeyin' demedik. Yunanistan'la görüş ayrılığımız var, anlaşamadığımız konular var. Gerginlik bazen artıyor, bazen yumuşama oluyor. Bazen istikşafi görüşmeleri tekrar canlandırıyoruz. Ama yıllardır çözülemeyen sorunlardır.

Haberin Devamı

Peki Yunanistan'ıun agresif olmasının başka bir sebebi nedir? Yunanistan 1923 Lozan ve 1947 Paris Anlaşmalarıyla silahlandırmama koşuluyla kendisine verilen adaların statüsünü ihlal etmesi ve bizim de bu ihlali uluslararası hukuk çerçevesinde gündeme getirmemiz. Biz BM'ye 2 tane mektup yazdık. bu adalar Yunanistan'a bu şartlarla verildi, anlaşmalar ortada. Ama Yunanistan buraları ihlal ediyor, silahlandırıyor. Eğer Yunanistan bu ihlallerden vazgeçmezse adaların egemenliği tartışılır.

Ben bugün bir kere daha söylemek istiyorum. Yunanistan bu ihlallerden vazgeçmezse bu adaların egemenliği tartışılacak. Bu kadar açık ve net. Anlaşmalara uyacaksın. Uluslararası hukuktan bahsediyorsun. Sürekli herkese ders vermeye çalışıyorsun. Demokrasiyi Yunanistan'dan başladı diyorsun. Ama anlaşmalar ortada. Şimdi bizim verdiğimiz, gönderdiğimiz mektuplara hukuki çerçevede cevap veremediği için agresifleşiyorlar ve Türkiye'ye ithamlarda bulunuyorlar. "Türkiye yayılmacı politika izliyor, adalarımızı aldı" vs...

Haberin Devamı

"HER GÜN TÜRKİYE'YE SALDIRMAZLARSA SANKİ KENDİ HALKLARINI MEMNUN EDEMEYECEKLER"

Bizim yazdığımız mektup gayet net bir mektup. Hukuki çerçevede açıklıyor. Buna cevap veremiyor. Ya da saçma sapan cevap veriyor. Ondan sonra da demogajiye döküyor. Ayrıca. Yunanistan'daki siyasetçilerin bir kompleksi var. Biz hiç öyle komplek işine girmedik. Her gün Türkiye'ye saldırmazlarsa sanki kendi halklarını memnun edemeycekler. Böyle bir kompleks içindeler. Anlatma ve ağlamada çok başarılılar. Bu aslında aşağılık bir kompleksinin bir yansıması. Yani bunun bir açıklaması olması lazım. Ben her gün çıkıp Yunanistan'a saldırmıyorum. Böyle bir ihtiyacım da yok. Halkımın benden beklentisi de böyle değil. "Her gün Yunanistan'ı eleştir" demiyor halk. Yeri geldiği zaman dozajında her şey.

Ayrıca Yunanistan bize geldiği zaman 25 maddelik bir teklifle geldi. Yani iş insanlarıyla ekonomik ilişkilerimizi nasıl geliştirebileceğimize dair. Bu anlamda önemli görüşmeler de gerçekleştirdik. Biz başka ülkelerle de diplomatik ilişkilerimizle de siyasi ilişkilerimizle de sorunlar yaşadık. Şimdi bir çok ülkeyle ilişkilerimizi normalleştiriyoruz. Ama hiç bir zaman "Bizim ilişkilerimiz kötü, sen de ticari yatırımını durdur ya da oradaki projelerini durdur" demedik.

Haberin Devamı

Başka platformlarda birbimizi eleştiririz de iş insanlarına gidip Dendias'ın Türkiye'yi şikayet etmesi çok saçma olmuş. Oysa biz iş insanlarımıza böyle bir şey yapmıyoruz. Hatta bize sordukları zaman bir ülkeyle problem olduğu zaman "Biz bunları düzeltiriz. Siz yatırımlarınıza ya da ticaretinize devam edin" diye onlara moral veriyoruz. Çünkü uluslararası ilişkilerde inişler, çıkışlar, gerginlikler, dostluklar olabiliyor, iş birliği artabiliyor. Bunlar doğa şeyler.

"AĞLAMADA ÇOK BAŞARILILAR"

Sonuçta maalesef Yunanistan'ın içine düştüğü durum içler acısı. Bir konuda takdir de etmiyoruz ama bir şeyi çok iyi başarıyorlar. En haksız durumda bile ne kadar haklı olduğunu anlatmada ve ağlamada çok başarılılar. Bu takdir mi edilir, yoksa başka türlü mü söylenir onu bilemem.

Haberin Devamı

Elbette her ülke kendi çıkarını, kendi doğrularını savunmak zorundadır. Dışişleri Bakanları da... Bir gelip yüzünüze gelip sarılırlar, arkasını döndüğü zaman toplantıya girdiği zaman nefret, kin, yalan, iftira bunlar siyasetçilere ve ülkelere yakışan tavırlar değil. Daha dikkatli ve hukuk çerçevesinde belli bir anlayış içinde hareket etmek lazım. İnşallah Yunanistan'da bu çizgiye gelir.

"ELİMDE BELGELER VAR"

Son olarak şunu söylüyorum. Yunanistan bizim yazdığımız mektuplara adam gibi cevap versin. Bu adalara silahsızlandırılmış statüsünü ihlal etmediğini söylesin. Elimde belgeler var. İhlal gerekçelerinin hiçbiri geçersiz değil. Bu ihlali sonlandırmazsa adaların egemenlik tartışmasını zaten başlattık. Egemenliği tartışılır bu kadar söylüyoruz.