Diplomatik kaynaklardan edinilen bilgiye göre Fidan, Şam'a yaptığı ziyaret kapsamında Şera ile görüştü. Görüşmede Dışişleri Bakan Yardımcısı Nuh Yılmaz, Türkiye'nin Şam Büyükelçiliği Geçici Maslahatgüzarı Burhan Köroğlu ve Suriye geçici hükümetinin Dışişleri Bakanlığı görevine getirilen Esaad Hasan Şeyban da yer aldı.
Görüşmenin ardından ortak basın toplantısı düzenlendi. İşte Dışişleri Bakanı Hakan Fidan'ın o açıklamaları;
Kıymetli basın mensupları, Sayın eş-Şera'ya gösterdiğim misafirperverlikler için çok teşekkür ediyorum. Bugün Şam'da bulunmaktan duyduğum memnuniyeti ifade ederek sözlerime başlamak istiyorum. Konuşmamın başında ayrıca 61 yıllık Bağız rejimi tarafından katledilen tüm Suriyelileri saygıyla anmak istiyorum. Son 14 yıllık özgürlük mücadelesinde şehit olan tüm kardeşlerimizi hürmetle yad ediyorum. Hepsine Allah'tan rahmet diliyorum. Sevgili kardeşlerim, sizlere Türk halkının selamını getirdim. Sizlere Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın en iyi dileklerini ve selamlarını getirdim. 14 sene boyunca sevinciniz sevincimiz, hüznünüz hüznümüz oldu. Kardeşlik ve komşuluk hukuku bunu gerektiriyordu. Bugün Türkiye olarak tarihin doğru tarafında yer almış olmanın haklı gururunu yaşıyoruz. Değerli kardeşlerim, inşallah ülkenizin en zor, en karanlık dönemi geride kaldı. İnşallah daha güzel günlerimiz bizi bekliyor. Suriye'nin bütün etnik, dini ve mezhep grupları daha mutlu ve huzurlu olacak inşallah. Bundan sonraki süreçte Suriye'nin geleceğini belirleyecek olan sizlersiniz. Suriye'nin güvenli, özgür ve müreffeh bir ülkeye dönüşmesi sizlerin sayesinde mümkün olacak.
KAPSAYICI BİR YÖNETİM TESİS EDİLMELİDİR
Bugün Şam'dayım, çünkü en dar günlerinizde olduğu gibi bugün de sizleri yalnız bırakmayacağız. Türk halkı, Türk devleti ve Cumhurbaşkanımız Sayın Erdoğan sizlerin her zaman yanında olacaktır. Değerli kardeşlerim, bu zafer sizindir ve başka hiç kimsenin değildir. Sizlerin fedakarlıkları sayesinde Suriye tarihi bir fırsat yakaladı. Bugün Suriye'nin yeniden istikrara kavuşması, Suriye topraklarında terör tehdidinin bertaraf edilmesi ve ekonominin güçlendirilmesi mümkündür. Suriye halkının ülkelerine geri dönüşü mümkündür. Sayın Şera ile yaptığımız görüşmede de bu başlıklara odaklandık. Geçiş döneminin düzenli bir şekilde tamamlanmasının önemine değindik. Suriye'de istikrarın tesisinin en öncelikli konu olduğunun altını çizdik. Bunun için öncelikle ülkede güvenliğin tesisi gerekmektedir. Hukukun üstünlüğünün sağlanması ve azınlıkların korunması da icap etmektedir. Suriyelilerin öncülüğü ve sahipliğinde hiçbir dini veya etnik kurumun dışlanmadığı kapsayıcı bir yönetim tesis edilmesi gerekmektedir. Herkesin barış içinde yaşadığı ve adaletin hakim olduğu bir ülke kurmak yeni Suriye'nin en büyük başarısı ve geleceğinin teminatı olacaktır.
BİR AN ÖNCE HAREKETE GEÇMELİYİZ
Bu amaçları hayata geçirmek için Suriye'de devletin tüm fonksiyonlarıyla ayağa kaldırılması gerekiyor. Türkiye olarak devlet kurumlarının yeniden yapılandırılması ve kapasite inşaatı alanındaki tecrübelerimizi aktarmaya hazırız. Keza, TİKA, Kızılay ve AFAD gibi kurumlarımızla ve özel şirketlerimizle somut çalışmalara destek vermek istiyoruz. Bu konuda Sayın Cumhurbaşkanımız tüm devlet kurumlarına gereken talimatları vermişlerdir. Kıymetli basın mensupları, Suriye'deki yeni yönetimin verdiği sözleri hayata geçirebilmesi için fırsata ve imkana ihtiyacı var. Suriye'ye yönelik yaptırımların kaldırılması, Suriye'nin normalleşmesi ve ülkede güvenliğin sağlanması bakımından son derece mühimdir. Suriye'nin yeniden inşası içinde gerekli hazırlıklara bir an önce başlanması gerekmektedir. Suriyeli kardeşlerimizin ülkelerine gönüllü ve güvenli dönüşünü mümkün kılacak ortamın yaratılması ancak bu şekilde mümkün olacaktır. Bu bakımdan uluslararası toplum yeni yönetime güçlü bir destek sağlamalıdır. Bugünkü ziyaretimizin diğer ülkelerden de üst düzey temasları teşvik edeceğini ümit ediyorum. Başta Arap ülkeleri olmak üzere tüm uluslararası toplum Suriye'deki yeni yönetimle angaje olmalıdır. Zaman bekle ve gör dönemi değildir. Bir an önce harekete geçmeliyiz.
PKK-YPG KENDİSİNİ FES ETMELİDİR
Değerli basın mensupları, Suriye'nin toprak bütünlüğü ve birliği konusunda hiçbir tereddüt yoktur. Asla da olamaz. Bugünkü görüşmemizle bu husustaki ortak irademizi teyit ettik. Bu vesileyle PKK-YPG'ye Suriye'de kesinlikle yer olmadığını bir kez daha vurgulamak istiyorum. Bu terör örgütü Suriye halkının topraklarını işgal etmekte ve doğal kaynaklarını çalmaktadır. Bugünkü toplantımızda Suriye halkının PKK-YPG ile mücadele konusunda nedenli kararlı olduğunu bir kez daha gördüm. PKK-YPG bir an önce kendisini feshetmelidir. Diğer yandan Suriye halkının DAEŞ ile mücadelesine de en güçlü şekilde destek vermeye hazırız. Geçmişte olduğu gibi bugün de DAEŞ'in Suriye'deki durumdan istifade etmesine asla izin vermeyeceğiz. Baas karanlığından kurtulan Suriye, PKK-YPG ve DAEŞ'i de topraklarından inşallah temizleyecektir. Değerli basın mensupları, İsrail'in mevcut ortamdan faydalanarak Suriye'nin topraklarını gasp etmesine de kesinlikle müsamaha gösterilemez.
BUGÜN UMUT DOLU BİR GÜNDÜR
İsrail, Suriye'nin egemenliğine ve toprak bütünlüğüne saygı göstermeli, bölgesel güvenliği daha fazla riske atmamalıdır. Uluslararası toplum, İsrail'in hukuksuz eylemlerine karşı somut bir tepki ortaya koymalıdır. Kıymetli Suriyeli kardeşlerim, sizler onurlu ve haklı bir mücadele verdiniz. 14 sene boyunca her bir gün sizin yaptığınız fedakarlıklara bizzat şahit oldum. Katlanmak zorunda kaldığınız acıları gördüm. Muhalif güçlerin Halep'i terk etmek zorunda kaldığı günü unutamam. Bazı ülkelerin sizi yalnız bırakıp gittiği günleri de unutamam. Ancak bugün umut dolu yeni bir gündür. Yaşadıklarınız yeni Suriye'yi kurarken size güç vermelidir. Hayatını kaybeden kardeşlerimiz için, gelecek kuşaklar için, barış içinde yaşayan bir Suriye için beraberce çaba göstereceğiz. Sayın Şera'ya bir kez daha teşekkür ediyorum. Suriye'nin yeni idaresine bu vesileyle de başarılar diliyorum.
- Uluslararası topluma Suriye'nin yeniden inşası için mesajınız nedir?
Suriye’deki yeni yönetimin lideri Ahmed eş-Şera; 14 yıl boyunca halkımız çok büyük sıkıntılar çekti ve bugün itibariyle halkımızın hemen hemen yarısı ülke dışında. Alt yapımız yıkıma maruz kalmış durumda. Önümüzde çok büyük sınamalar ve meydan okumalar bulunmakta. En önemli şey egemen ülkeler, büyük ülkeler belli ülkeler konusunda karar vermelerini, Suriye'nin egemenliğini ve yönetimine destek vermeleri önemli. Uluslararası toplum Suriye'ye uygulamış olduğu ekonomik yaptırımları kaldırmalı diye düşünüyoruz. Önceki cani rejim biliyorsunuz halkını katletti ve bundan dolayı bir takım yaptırımlara Suriye maruz kaldı. Ama şu an gitti. Dolayısıyla mağdurlar var ülkede ve artık o yasaların sebep gittikten sonra tabi ki cezanın da kaldırılması gerekiyor. Bu mazlum insanların cezalandırılmaması gerekiyor ve özellikle de 1979 yılından itibaren biliyorsunuz bir takım yaptırımlar yapıldı. Ve bu yaptırımların rejimin düşmesiyle gitmesiyle birlikte kaldırılması gerekir Tekrarlıyorum ve böylelikle bizler de Suriye halkına destek konusunda elimiz güçlenmiş olacaktır. Teşekkür ederim.
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan: Suriye'nin yeniden yapılanmasında yardım elini uzatmak istediğimiz gibi, kurumların ayağa kaldırmasında da yeni yönetimle beraber çalışmaya hazırız. Ama ben bugünkü yaptığım görüşmede değerli dostumun ve arkadaşlarının özellikle yeni sistemin kuruluşu ve geçiş süreciyle ilgili çok net fikirlere sahip olduğunu gördüm. İnşallah bu fikirlerin hayata geçmesiyle bütün Suriyelilerin hizmet edeceğine inanıyorum. Süreç içerisinde kurumsal kapasitelerin geliştirmesi için bir desteğe ihtiyaç olması durumunda kesinlikle bu desteği vereceğiz. Cumhurbaşkanımızın da zaten bu konuda çok güçlü bir iradesi var ve oldukça da kendisi hassas. Diğer konu YPG ve PKK ile ilgili konu. Bu konuyu da kendileriyle görüştük. Biliyorsunuz şu anda PKK-YPG Suriye topraklarının üçte birini işgal etmekte, kanunsuz bir şekilde enerji kaynaklarının başında oturmakta, Suriye halkının malını çalmakta ve Türkiye'den, Irak'tan, İran'dan, Avrupa'dan gelmiş PKK mensuplarıyla ve aşırı sol terör gruplarıyla bölgeyi adeta bir terör havzasına çevirmiş durumda. Kendilerinin uluslararası topluma sunduğu gardiyanlık hizmeti karşılığında uluslararası toplum da bu hukuksuzluğa göz yumuyor. Böyle bir alışveriş olmuş. Şimdi Yeni Suriye'de biz Şam'daki yeni yönetimin Suriye'nin toprak bütünlüğünü, siyasal egemenliğini sağlama konusunda uygun atımlara atacağını değerlendiriyoruz. Sayın Şera'yla bugün yaptığımız görüşmelerde onun çerçevesini de aldık kendisinden, o vizyonu da gördük. Yeni Suriye'de daha fazla kaos, kan, dram olmadan YPG'nin de önümüzdeki süreçte Suriye'nin ulusal bütünlüğünü tehdit etmeyen bir noktaya gelmesi gerekiyor. Oradaki Kürt kardeşlerimizin kendi hayatlarından ve emniyetlerinden emin bir şekilde yaşaması, Suriye'nin geri kalan nüfusu gibi gururla, huzurla, emniyetle bulundukları yerlerde hayatlarını sürmesi ve terör örgütünün pençesinden kurtulmaları önemli. Uluslararası sistemin terör örgütünü kullanmak için gerekçe gösterdiği DAEŞ tutukluları meselesinde de değerli dostumun Suriye yönetiminin yeni iradesi adına bu konuda da inisiyatif almaya hazır olduklarını bize söylediler. Gerekirse bu tutukluları devralma konusunda gerekli girişimi yapabileceklerini söylediler.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cuma günü Dışişleri Bakanı Hakan Fidan'ın Suriye'ye gideceğini açıklamış ve "Suriye'ye insani yardımlarımız devam ediyor, devam edecek" demişti.
D-8 zirvesi için gittiği Mısır dönüşü uçakta gazetecilere konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan Suriye'deki yeni dönem için "Bu yeni yönetimin özellikle ihtiyacı olan birçok unsur bulunuyor. Bu unsurlar konusunda da onları yalnız bırakmayacağız" diye konuşmuştu.
Cumhurbaşkanı "Özellikle DEAŞ, PKK/YPG bunlarla mücadelede onların hiç yalnız kalmaması lazım. Yakında Dışişleri Bakanımız Hakan Fidan da inşallah oraya gidecek. Yeni yapılanmayı birlikte yapacaklar" ifadelerini kullanmıştı.Erdoğan "Suriye'nin geleceğini temellendirecek, kapsayıcı bir anayasa yapmak ve siyasi sistem inşa etmenin de bu adımlar kadar gerekli olduğu" yorumunu yaptı.
Erdoğan "Bu konuda başta Sayın Colani olmak üzere yeni Suriye yönetiminde yer alan isimlerle iletişimi başlatmış durumdayız. Beni en çok sevindiren şeylerden biri İslam dünyası ve Batı'dan birçok ülkenin Sayın Colani ile irtibatlarını geliştiriyor olmasıdır" dedi.
HTŞ lideri Ahmed eş-Şera, Suriye'de Esad yönetiminin düşmesinden önce Ebu Muhammed Colani adını kullanıyordu.
Baas rejiminin devrilmesinin ardından Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) Başkanı İbrahim Kalın Suriye'nin başkenti Şam'daki Emevi Camii'ni ziyaret etmişti.