15.05.2025 - 16:33 | Son Güncellenme:
ÇAĞDAŞ ERTUNA
ÇAĞDAŞ ERTUNA- Dünya, sessizce ama derinden dönüşüyor. Gözlerimizi TikTok videolarına, yapay zeka gündemlerine ya da dijital para borsalarına çevirmişken, başka bir yerlerde, laboratuvarlarda, kriz bölgelerinde, geleceğin normalleri şekilleniyor. Biz hâlâ pandemi sonrası toparlanmanın psikolojisini üzerimizden atamamışken, “Future Normal” çoktan kapımızda. Üstelik yüksek sesle değil, fısıltıyla geliyor. Örneğin, herkes dijitalleşmeden bahsederken, esas devrim biyoteknolojide yaşanıyor. Bugün CRISPR gen düzenleme teknolojisinin arkasındaki startup’ların çoğu henüz haber bültenlerinde yer bulmasa da, 10 yıl sonra kanserin bazı türlerini tarihe gömmüş olabilirler.
Sırf Silikon Vadisi mi?
Dünyayı değiştiren inovasyonlar artık yalnızca Batı’dan çıkmıyor. Kenya’nın başkenti Nairobi’de geliştirilen M-Pesa mobil ödeme sistemi, milyonlarca insanın banka sistemine erişimini sağladı. Bu sistem, finansal kapsayıcılıkta devrim yarattı ve Batı’daki nice “fintech unicorn”dan daha büyük bir etki bıraktı. “Geleceğe uygun” olmak istiyorsanız, sadece teknolojik gelişmeleri değil, sosyal hareketleri de takip etmelisiniz. Bugün çevresel sürdürülebilirlik, genç kuşaklar için artık bir tercih değil, yaşam biçimi.
Trendleri kim başlatıyor?
Dönüştürücü fikirlerin arkasında çoğu zaman bir kriz, yenilikçi bir grup ya da toplumdan dışlanmış bireyler oluyor. İşte bu yüzden, yalnızca teknoloji konferanslarına bakmak değil, sahaya inmek, yeni fikirleri doğduğu yerde takip etmek gerekiyor.
Geleceğe nasıl hazırlanacağız?
Kurumsal dünyada “future-fit” kavramı artık çok daha fazla konuşuluyor. Geleceğe hazır olmak demek, sadece dijital dönüşümü tamamlamak değil; esnek, empatik ve sürdürülebilir kararlar alabilmek anlamına geliyor.
Dünya anlamlı çözümler isteyen bir döneme giriyor.
Geleceği şekillendiren trendleri görmek için biraz cesaret, biraz merak ve çok empati gerekiyor. Bugün küçük bir topluluğun çözüm arayışı olarak başlıyor, yarının küresel standardı oluyor. Böylece “normal” kavramı yeniden yazılıyor.