Milliyet ExecutiveBilimsel fikirleri ilaca çeviriyorlar

Bilimsel fikirleri ilaca çeviriyorlar

13.04.2025 - 01:00 | Son Güncellenme:

Küresel ilaç firmaları geliştirdikleri tek ilaçla bir anda milyar dolarlık şirket haline gelebiliyor. Yerli ve uluslararası firmaların üretim merkezi olan Türkiye’de bilimsel araştırmalarda ortaya çıkan ilaç fikirleri Trustlife ile akademik çalışmalarla buluşuyor.

Bilimsel fikirleri ilaca çeviriyorlar

İSMAİL ŞAHİN- Dünyada ilaç sektörünün büyüklüğü yıllık yaklaşık 1.7 trilyon dolar ve bu büyüklük yaklaşık her 10 yıllık sürede iki katına çıkıyor. Gerek nüfus artışı, gerek insanların değişen yaşam koşullarıyla oluşan problemler, gerekse de sağlık konusunda artan farkındalığın sonucu olarak sektör katlanarak büyüyor. Türkiye dünya ilaç sektöründe tüketim hacmi ile 16-17. sıralarda önemli bir yerde.

Haberin Devamı

Sadece tüketim açısından değil, bir üretim üssü olarak da Türkiye birçok yerli ve uluslararası şirketin dünyadaki önemli merkezlerinden. Trustlife da ilaç endüstrisi ile akademik çalışmaları buluşturan bir platform olarak ortaya çıkmış durumda. Trustlife CEO’su Bülent Denkdemir ile ilaç sektöründeki çalışmalarını konuştuk...

Trustlife fikri nasıl doğdu, amacı, ana faaliyet alanları nelerdir?

Trustlife öncesi kariyerimin 14 yılı ilaç sektöründe, 7 yılı ise BMC markası bünyesinde savunma sanayii ve otomotiv sektörlerinde üst yönetici olarak geçti. Yine BMC yılları boyunca da kuruluşundan itibaren Togg yönetiminde yer aldım. Savunma sanayi ve milli otomobil deneyimlerinde şunu gördük ki, doğru iş modeli ile ele alınırsa, ülkemiz her sektörde milli teknoloji hamlesini rahatlıkla yapabilecek imkânlara sahip.

Haberin Devamı

Biz de bu bakış açısı ve değerli bir bilim ekibi ile 2021 yılında Trustlife’ı kurduk. Trustlife bilimin ürüne dönüşmesi için dört ana unsuru bir araya getiren bir platform. Kaliteli bilimsel kaynakları, bilim için erişilebilir finansal kaynakları, yönetim becerisini ve altyapı olanaklarını tek çatı altında topladık. Ekibimizin daha önceki tecrübelerinden ve globaldeki başarılara bakarak ancak bu dört unsur bir araya geldiğinde nihai ürüne ulaşılabileceğini biliyoruz. 

Şirketin geliştirdiği veya geliştirmekte olduğu ilaç molekülleri ve sağlık teknolojileri nelerdir?

Kuruluştan bugüne 14 farklı hastalık alanında ilaç adaylarına yatırım yaptık. Bunların 10 tanesi farklı kanserler, diğerleri ise nörodejeneratif (zamanla beyin hücrelerinin kaybına ve işlev bozukluğuna yol açan hastalıklar) veya nadir hastalıklar.

Bu projelerin her birinde ülkemizin 6 farklı üniversitesinden toplamda 20’ye yakın değerli bilim insanlarımız ile ortaklıklarımız var. Bu hocalarımızın belli aşamaya getirdikleri ilaç adaylarını, onlarla birlikte geliştirmeye devam ediyoruz. İstanbul Ataşehir’de bulunan ve ilaç adaylarının tüm pre-klinik çalışmalarını (ilaç Ar-Ge sürecinde insan deneyleri öncesindeki aşamaları ifade ediyor) yürüttüğümüz Ar-Ge merkezimiz 1.500 metrekare kapalı alana kurulu ve bugüne kadar tesise yaklaşık 5 milyon dolar değerinde altyapı yatırımı yapıldı. Bu tesis, 2023 yılında Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’mız tarafından resmi Ar-Ge merkezi olarak sertifikalandırıldı.

Haberin Devamı

Ar-Ge merkezimizin kapasitesi eşzamanlı olarak 13 farklı ilaç adayının pre-klinik çalışmalarının yapılmasına uygun olarak tasarlandı. Merkezin bünyesinde 39 araştırmacının görev yaptığı tıbbi kimya laboratuvarı, 7 araştırmacının görev yaptığı hücre doku kültürü laboratuvarı, 6 araştırmacının görev yaptığı hesaplamalı kimya laboratuvarı ve 8 araştırmacının görev yaptığı analitik ve formülasyon laboratuvarı mevcut. 

Trustlife’ın ulusal ve uluslararası alanda hangi kurum ve kuruluşlarla iş birlikleri var? Akademik kurumlarla yapılan ortak çalışmalar neler?

Bilimsel altyapımız sadece insan kaynağımız ve Ar-Ge merkezimizin imkânları ile sınırlı değil. Özellikle kurucu ortaklarımız arasındaki iki değerli hocamız, uzun yıllardır dünyada insan vücudundan toplanan büyük veri ve yapay zekâya dayalı ilaç geliştirme alanında çok önemli uluslararası çalışmalar yapıyorlar. Biz de bu bilimsel gücü kullanarak, ilaç geliştirmede süreyi kısaltabilecek, maliyeti azaltabilecek ve doğruluğu artırabilecek önemli avantajları sağlıyoruz.

Haberin Devamı

Bu anlamda elimizdeki insan vücudu temelli büyük veri ve yapay zekâ imkanlarının dünyadaki en üst seviyede olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim. Bu bize şu avantajı sunuyor: Elimizdeki insan verisine dayalı yenilikçi gen ve protein hedeflemesi yaparak, insan vücudundaki hangi proteini hedefleyecek ilacın tasarlanması gerektiğini bilerek yola çıkıyoruz. Bu çalışmalar, her bir insan vücudundan üretilen bir milyarın üzerinde veri ve toplamda yirmi bine yakın insan verisi altyapısı üzerinde çalışan yapay zekâ araçları ile gerçekleştirilmekte.

Bu bilimsel altyapının temelinde, kurucu ekibimizdeki Adil Mardinoğlu hocanın, yaklaşık 20 yıldır, İsveç ve İngiltere merkezli olarak yürüttüğü çalışmalar yatmakta. Kendisi İTÜ Elektronik mühendisliği mezuniyeti sonrasında, yurt dışında moleküler biyoloji ve sistem biyolojisi alanında yaptığı çalışmalarla çok genç yaşlarda King’s College London ve KTH Royal Institute of Technology (İsveç) üniversitelerinde profesörlük unvanı almıştır. Halihazırda, bahsi geçen iki üniversitede toplamda 40 kişilik Ar-Ge ekipleri ile bu çalışmaları sürdürmektedir. Bilim ekibimizi yöneten diğer hocamız Prof. Hasan Türkez de insan genetiği, hayvan modelleri ve moleküler biyoloji alanlarından gerek Türkiye gerekse de İtalya Chieti Pescara Üniversitesi’nde uluslararası alanda önemli çalışmalar yapmıştır. Uzun yıllardır Tübitak bilimsel araştırma komisyonlarında, proje değerlendirme süreçlerinde görevler almaktadır. 

Haberin Devamı

Bu bilimsel çalışmaları yürütürken, uluslararası alanda da önemli işbirliklerinin gücünü kullanıyoruz. Özellikle İngiltere’de King’s College London, İsveç’te KTH Kraliyet Teknoloji Üniversitesi ve İtalya’da Chieti Pescara Üniversitesi ile değerli bilimsel iş birlikleri yürütüyoruz, ancak özellikle vurgulamak gerekirse, projelerimizdeki tüm patent ve fikri mülkiyet hakları Trustlife’a ait. 

Kurulduğunuz günden bu yana ne kadar yatırım aldınız? TT Ventures süreci nasıl gelişti?

Trustlife bugüne kadar 20 milyon doların üzerinde yatırım aldı. Türkiye Sigorta, Ziraat Portföy, Akportföy, Alkima Partners, TT Ventures GSYF gibi önemli kurumların yanı sıra, şirket çalışanlarımızın da birçoğunun da fonumuzda kişisel yatırımları var. 2024 yılındaki finansal değerimiz yaklaşık 60 milyon dolar civarında oldu. 2025’teki ilerlemeler de daha yüksek bir değere ulaşacağız.

Burada birbirinden farklı disiplinlerde yatırımcıdan yatırım almamızın asıl sebebi Trustlife’ın kendi doğasından kaynaklı. İlaç üretmek birbirinden farklı kaynakları doğru şekilde bir araya getirmek demek. Belirttiğim gibi 4 farklı unsur bir araya geldiğinde ilacı üretebiliyorsunuz. Yatırımcılarımız da bu yapıyı anlayabilecek aynı zamanda birikimleriyle süreçlerimize katkı sağlayabilecek yapıdalar. TT Ventures ile de yatırım hususunda görüşürken bizi heyecanlandıran nokta teknolojiye yakınlığı olmuştu. Yapay zekâ ve teknoloji ile ilgilenen kısmımıza kolayca adapte olabildiler ve doğru sinerjiyi yakaladık.

Ekibiniz kaç kişi? Ar-Ge çalışmalarınız neler?

Bugün dördüncü yılımızı tamamlarken, İstanbul Ar-Ge merkezimizde 80, İngiltere yapay zekâ ofisimizde 10 olmak üzere toplam 90 nitelikli uzmanımız ile faaliyetlerimiz sürüyor. Çalışanlarımızın yüzde 70’i bilim insanlarından oluşuyor, bunların da yarıdan fazlası temel bilimler alanında akademik olarak doktora ve üstü başarılara sahipler. Ayrıca yüzde 60 kadın çalışan oranına sahibiz.

Trustlife hem bilimsel hem finansal tarafta ülkemize, bilime, insanlığa ve yatırımcısına katma değer yaratmak için kurulmuş kollektif ve yenilikçi bir ilaç Ar-Ge platformu. Yönetim ekibimiz toplamda 7-8 kişilik güçlü bir kadrodan oluşuyor. Çekirdek ekibimiz dışında, uluslararası kimlik taşıyan ve dünyada ilaç geliştirme alanında büyük şirketlerde uzun kariyer yapmış ve başarısı tescillenmiş 5-6 çok önemli bilim insanında oluşan bir bilimsel danışma kurulumuz da var.

İlaç Ar-Ge bir yanda çok stratejik ve yüksek potansiyel taşıyan, diğer yanda da bir o kadar zor ve ince emek gerektiren bir alan. Özellikle 10 yıl öncesine kadar insan vücuduna dayalı büyük veri teknolojileri gelişmemişken çok daha riskli ve maliyetli bir konuydu. Bugüne baktığımızda ise bu büyük veri ve yapay zekâ imkanları ile birlikte riskler azalıyor, süreler kısalıyor ve maliyetler de düşüyor. Biz bu alana doğru zamanda doğru bir iş modeli ve ekip ile girdiğimize inanıyoruz.

Ülkemizde belli hastalıklarda bu alanlarda çalışmalar yürüten çok değerli bilim insanlarımız var ancak Trustlife benzeri bir entegre platform henüz yok. Çok hızlı büyüyen bu sektörde, ülkemiz doğru iş modelleri ile dünyada çok güçlü bir konuma gelebilir ve gelmelidir. İlaçta sadece güçlü üretim altyapısı olan bir jenerik ülkesi değil, yüksek katma değer üreten bir Ar-Ge ülkesi olmalıyız.

2025 yılı ve gelecek hedefleriniz neler?

Bizim 2025 hedefimiz, ülkemize birkaç projemizde Faz-1 müjdesi vermektir. Bunun için gece gündüz çalışıyoruz.  2026 yılından itibaren ise, başarımızı dünyaya açmak istiyoruz. Gerek ülkemizin gerek dünyanın önde gelen ilaç şirketleri ile işbirlikleri yapacağız. 

Tabii ki bu işin bir de güçlü finansal getiri yönü var. Faz-1 aşamasını tamamlamış bir kanser ilacı dünyada 100 milyon dolarları aşan finansal değerlere ulaşabiliyor. Bu rakam başarılı Faz-2 sonuna 2 katının üzeri seviyeye, Faz-3 sonunda ise hastalık alanına bağlı olarak milyar dolar seviyesine ulaşabiliyor. Dolayısı ile bu alan doğru ele alınırsa, insanlığa hizmet etmenin yanı sıra, yatırımcısına da önemli getiriler sağlayan bir alan. Biz de özellikle 2026 ve sonrasında, yatırımcılarımıza güçlü getiriler sağlamayı hedefliyoruz. Bunun gerçekleşmesi çok önemli iki sonuç yaratacaktır. Birincisi oluşacak getiriler ile daha fazla sayıda hastalık alanında yatırım yapma fırsatımız olacak, ikincisi ise ülkemizde ve dünyadaki finansal varlıkları güçlü olan yatırımcılara hem kazanıp hem de insanlığa kazandırmak konusunda mevcut yatırım araçları dışında çok daha cazip bir alan ortaya koymuş olacağız.