Savunmalara geçilen duruşmada ilk olarak tutuklu sanık hemşire Hakan Doğukan Taşçı dinlendi. Sanık Hemşire Taşçı savunmasında “Hasta 5 gün entübe kaldıysa 10 gün kaldığını yazıyorduk. SGK’dan daha fazla para almak için” dedi. Hakan Doğukan Taşçı’nın ve avukatının savunmasının ardından mahkeme, duruşmanın ilk celsesinin ikinci oturumunun yarın devam etmesine karar verdi. Duruşma yarın saat 10.00’da devam edecek.
“ŞAHSEN YAPTIĞIM BAZI İŞLEMLERİ KENDİM ANLATTIM”
Savunmalara geçilen duruşmada ilk olarak tutuklu sanık hemşire Hakan Doğukan Taşçı dinlendi. Verdiği ifadede şahsen yaptığı birkaç işlemi kendisinin anlattığını söyleyen Taşçı, “Soruşturma aşamasında ifadelerimi verdim. Bazı konularda üzerime atılı suçları kabul etmiyorum. Özellikle ihmali davranışla kasten öldürme suçunu asla kabul etmiyorum. Sadece telefon tapelerinden hakkımda bilirkişi raporu düzenlenmiş” dedi.
“DAHA FAZLA PARA KAZANMAK İÇİN YILLARDIR EVRAKTA OYNAMA YAPILIYOR”
Diğer sanıklardan çoğunu sağlık sektöründe birlikte çalıştıkları için tanıdığını söyleyen Taşçı, “Dava birçok eylemden oluşuyor. Birçok suçlama var. Yapılan bazı usulsüzlükler var. Sadece bu hastanelerde yapılan şeyler değil. Ben 10 senedir bu sektördeyim. İlk işe başladığımda da sistem böyledir. Daha fazla kazanmak için evrakta oynama yapılıyor. Bu kurumların hepsi senede 10 kere denetleniyor. Nasıl oluyor da her denetlemeden geçiyor. Sisteme bakılırsa birçok hemşirenin, sekreterin bile şikayeti vardır” dedi.
“DOKTOR YOKKEN BEBEĞİN İYİLİĞİ İÇİN MÜDAHALE EDİYORUZ”
Bebek yoğun bakımlarında çoğunlukla doktor durmadığını söyleyen Taşçı, “Yıllardır bu yine böyle. Doktor olmadığında biz çocuğa müdahale etmek zorunda kalıyoruz. Ettiğimizde, ‘Neden ettin’ deniliyor. Biz o çocuğun iyiliği için müdahale ediyoruz” dedi.
“BENİM AİLELERDEN ALDIĞIM TEK KURUŞ YOK”
İddianamedeki tapelerdeki konuşmaları sorulan Hakan Doğukan Taşçı, “Benim ailelerden aldığım tek kuruş ücret yok. Parayı Hasan Basri alıyor. Olduğu gibi parayı Fırat Sarı’ya veriyor. O da kendi komisyonunu alıp gerisini hastaneye veriyor” dedi. Ölmek üzere olan bir bebeğin başka hastaneye sevki ile ilgili yapılan konuşmaya ilişkin ise Taşçı, “O hastanın sigortası yoktu. Kalp doktoru çocuğun ameliyat olmazsa yaşamayacağını söyledi. O konuşmada çocuğun acilen sevk edilmesi gerektiğini söyledim” dedi.
“DENETİMDE DOKTOR YETERSİZ OLDUĞU İÇİN BENİMLE KONUŞTULAR”
Hastaneye yapılan bir denetleme ile ilgili yaptığı telefon konuşması sorulan Hakan Doğukan Taşçı, “Eş zamanlı bir denetim oldu. Denetim sırasında ben kimseden talimat almadım. Denetim sonrası arkadaşımla yaptığım bir konuşmaydı. Ben hallettim dediğim kısım sözel olarak ikna etmeye çalıştığım olaydı. Yoksa her şey evrakta bellidir. Doktor yetersiz olduğu için hastalarla ilgili benimle konuşmayı tercih ettiler” dedi.
“Yoğun bakım sayılarında hep oynama yapılırdı. Maksimum hasta sayısı neyse evrağa da o kadar hasta olduğu yazılıyordu. Bunun her hastanede de böyle olduğunu duyuyordum”
'SGK’DAN DAHA FAZLA PARA ALMAK İÇİN...'
Hasta 5 gün entübe kaldıysa 10 gün kaldığını yazıyorduk. SGK’dan daha fazla para almak için
“ÇÖPE GİDECEK İLAÇLARI SATIP KOMİSYONUMU ALIYORDUM”
SGK’nın karşıladığı ve yenidoğan bebeklere verilmesi gereken bir ilacı sattıklarını kabul eden Taşçı, “Düşük haftalık bebeklerin kullanması gereken bir ilacı SGK karşılıyor. İhtiyacı olan hastaya vermemek gibi bir durum zaten olmadı. Onların fazlası ima ediliyordu. SGK bu ilaç için 8 bin 900 gibi para veriyor. Toplu alındığında indirim yapılıyor. Sağdan soldan bu ilaçların satıldığını duyduk. Fırat Sarı ile onu konuştuk. Sonrasında ilaçlar çöpe gitmesin diye Hasan Basri Gök hastanelerden bu ilaçları toplayıp bana getiriyordu. Ben de satışını yapıyordum. Komisyonumuzu alıyorduk. 3 kere bu satışı yaptık. 600 liraya satıyorduk”
“Benim SGK’yı dolandırmak gibi bir amacım yoktu” diyen Taşçı, “Sattığımız ilaçların çoğu arttırma yöntemi ile arttırıyorduk. Sonrasında ortaya çıkınca Fırat Sarı durdurdu” dedi.
“HASTANE YÖNETİMİ BU ÇOCUK ZATEN ÖLECEK NEDEN YAŞATIYORSUN DEDİ”
Sigortası olmayan kalp hastası bir bebekle ilgili yaptığı telefon konuşması sorulan Hakan Doğukan Taşçı, “Ailenin parası yoktu. Kalp doktoru ameliyat olmazsa ölecek dedi. durumu aileye bildirdim. Aile, ‘yapacak bir şey yok paramız yok ameliyat yaptıramayız’ dedi. şansa çocuk 45 gün yaşadı. Hastane yönetimi de bana, ‘Bu çocuk çok masraflı zaten ailesinin parası yok neden yaşatmaya çalışıyorsun’ dediler. Ben de ilaç vermeye devam edeceğimi söyledim. Çocuk öldükten sonra da babaannesi beni aradı çocuğun cenazesinin verilmediğini söyledi. Yönetime sorduğumda para vermedikleri için cenazeyi vermediklerini öğrendim. Şok oldum ilk kez böyle bir şey duydum. Yönetimle konuştum. Bebeğin cenazesinin ailesine verilmesini sağladım” dedi.
“ÇEK FİŞİNİ GİTSİN” DEDİĞİ BEBEĞİN AİLESİNDEN TEŞEKKÜR MEKTUBU ALMIŞ
“Gözümün önünde öldü çocuk” şeklinde konuştuğu telefon konuşmasını anlatan Hakan Doğukan Taşçı, “Gece 3 civarında eskiden beraber çalıştığım hemşire bir arkadaşım beni aradı. 28 haftalık bir bebek olduğunu, sorumlu doktoruna ulaşamadığını, doktorun çek fişini gitsin dediğini söyledi. Görüntülü aradı beni yardım istedi. Hasta kötüydü. Kalbi durmuştu. Telefondan yardımcı olmaya çalıştım. O çocuk orada öldü. Aile bu durumu bilmiyordu. Aileye durumu öyle bir anlatmışlar ki aile hastaneye teşekkür mektubu yazmış. Onu öğrenince çok sinirlendim. Batuhan beni aradığında yanında kimse yoktu. Tek başına müdahale etti” dedi.
“BEBEĞİN ÖLDÜĞÜNÜ ANLAMAMIŞLAR BEBEK BUZ GİBİ VE KASKATIYDI”
Söz konusu hastanelerden birinde hayatını kaybeden siyahi bebek Michelle Nwando Opar’ın ölümünü anlatan Taşçı’nın anlattıkları kan dondurdu. Fırat Sarı’nın kendisini arayarak durumu iyi olan siyahi bir bebek hastanın kendi hastanesine sevk edilmesini istediğini anlatan Taşçı, “Hastane yönetiminden de bana hastanın iyi olduğunu ve sigortası da olmadığını söylediler. Ben de hastayı karşıladım. Çocuk entübasyon aleti ile boğuşuyordu. Fırat Sarı bana hastaya vermem gereken ilaçları söyledi. Ben de gece vardiyasında olan arkadaşlara teslim ettim. Sabah telefonum çaldı. Bebeğin iyi olmadığını söylediler. Ben de hemen hastaneye gittim. Kuvözün kapağını açtığım anda bebeğin öldüğünü anladım. Bebeğe dokunduğumda yeni ölmediğini de anladım. Bebek buz gibiydi ve kaskatı kesilmişti. Şok oldum. Hemşire bana sadece bebek iyi değil demişti. Öldüğünü nasıl anlamadılar bilmiyorum” dedi.
YENİDOĞAN ÇETESİ DAVASINA YARIN DEVAM EDİLECEK
İstanbul’da bebekleri anlaşmalı oldukları hastanelere sevk ederek haksız kazanç sağlayan ve ihmali davranışlarda bulunarak ölmelerine neden olan 'yenidoğan çetesi’nin yöneticileri ve üyelerinin yargılanmasına yarın devam edilecek.
Hakan Doğukan Taşçı’nın ve avukatının savunmasının ardından mahkeme, duruşmanın ilk celsesinin ikinci oturumunun yarın devam etmesine karar verdi. Duruşma yarın saat 10.00’da devam edecek.