28.04.2025 - 18:44 | Son Güncellenme:
AA
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Türkiye, nüfus artış hızı bakımından kritik bir kavşağa gelmiştir. Muhalefet, buna önem vermiyor olabilir. Muhalefet, absürt argümanlarla bunu sulandırmak istiyor da olabilir ancak nüfus meselesi, milletimiz açısından giderek bir beka sorununa dönüşmektedir." dedi.
Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ndeki Kabine Toplantısı'nın ardından millete seslenen Erdoğan, toplantıda güvenlikten dış politikaya, çalışma hayatından deprem başta olmak üzere doğal afetlerle ilgili yürütülen çalışmalara kadar birçok konuyu ele aldıklarını söyledi.
"Aşkla çalışan yorulmaz" düsturuyla yine hizmet, eser ve açılışlarla dolu iki hafta geçirdiklerini dile getiren Erdoğan, şunları kaydetti:
"17 Nisan'da tarım alanında ülkemizin en stratejik projelerinden Silvan Sulama Kanalı Tüneli'nin kazısını canlı bağlantıyla başlattık. Toplam 12 milyar liralık yatırımla hayata geçireceğimiz Silvan Tüneli, bölgenin kaderini değiştirecek muhteşem bir eserdir. Ayrıca, 11,2 metre kazı çapıyla ülkemizin en büyük sulama tüneli olacaktır. Aynı gün 18 haftalık eğitimlerini başarıyla tamamlayan 2 bin 94 komando uzman erbaşımızın mezuniyet ve bröve takma heyecanına ortak olduk. Rabb'im, kahraman komandolarımızın ayağına taş değdirmesin. Gerek yurt içinde gerekse yurt dışında fedakarca görev yapan peygamber ocağımızın her bir mensubuna bir kez daha teşekkür ediyor, Mehmetçiklerimizin tek tek gözlerinden öpüyorum."
"HERKES, AKLINI BAŞINA TOPLAMALI"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 18 Nisan'da Filistin'i Destekleyen Parlamentolar Grubu ile bir araya geldiklerini anımsatarak, "Türkiye'nin Filistin davasına verdiği destek tüm dünyanın malumudur. Bunu da en iyi ve en yakından Filistinli kardeşlerimiz bilir. Daha düne kadar Filistin direnişine 'terörizm' diyenlerin, hükümetimizin Filistin politikasına yönelttikleri eleştirilerin hiçbir kıymeti olamaz. Onların ne müktesebatı ne de siyasi tarihleri, bizim duruşumuzu anlamaya yeter." diye konuştu.
Filistinlilerin, özellikle de Gazzeli mazlumların şanlı mücadelesinin, yolsuzluk iddialarına alet edilemeyecek kadar temiz olduğunun altını çizen Erdoğan, şunları dile getirdi:
"Bugün şu hususun altını tekrar çizmek isterim. Tıpkı Doğu Kudüs ve Batı Şeria gibi Gazze de Filistin halkınındır. Gazzeli kardeşlerimiz, doğdukları topraklarda ilelebet yaşamaya inşallah devam edecektir. Filistin halkı teslim olmayacağını, vatanlarını terk etmeyeceğini, zalime hiçbir şekilde boyun eğmeyeceğini, tüm imkansızlıklara, tüm barbarlıklara rağmen defalarca göstermiştir. 18 aydır Gazze, son yüzyılın en acımasız katliamlarının yanı sıra tüm insanlığın yüz akı olacak destansı bir direnişe de sahne olmaktadır. Daha fazla kan dökerek, daha fazla çocuk öldürerek, insanları aç, susuz, ilaçsız bırakarak varılabilecek hiçbir yer olmadığı artık görülmelidir. Herkes, aklını başına toplamalı ve bölgemizin istikrarı için açılan fırsat pencerelerini hoyratça heba etmemelidir. Biz bunu istiyoruz. Bunun için mücadele ediyoruz. Ne söylüyorsak da bölgemizdeki tüm halkların huzuru, güvenliği ve barış içinde bir arada yaşaması için söylüyoruz. İnşallah bundan sonra da barış ve istikrar için çalışmayı sürdüreceğiz."
"11 ŞEHİR HASTANEMİZİN İNŞASI HALEN SÜRÜYOR"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 3. Uluslararası Yeditepe Bienali'nin açılışını gerçekleştirdiklerini hatırlatarak, Kadın ve Demokrasi Derneğinin (KADEM) 5. Olağan Genel Kurulunun kadın hakları ve aile kurumuna verdikleri önemin altının çizilmesine vesile olduğunu söyledi.
Bağcılar Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Hastanesinin açılış töreninde vatandaşlarla kucaklaştıklarını anımsatan Erdoğan, şunları kaydetti:
"Hastanemizin ilçemize ve İstanbul'a tekrar hayırlı olmasını temenni ediyorum. 400 yataklı bu yeni hastanemizin hizmete girmesiyle Bağcılar Eğitim ve Araştırma Hastanemizin yatak kapasitesini 900'e yükseltmiş oluyoruz. 2025 yılı sonunda kamuya ait 10 bin 582 yatağı da İstanbulluların istifadesine sunacağız. Planlama aşamasında olan 16 bin yatak kapasiteli 23 sağlık tesisini de yakın zamanda İstanbul'umuza kazandırmayı hedefliyoruz. İstanbul'a bunları yaparken diğer illerimizi elbette ihmal etmiyoruz. Ülkemiz genelinde 37 bin 417 yataklı 25 şehir hastanemizi tamamlayıp hizmete açtık. 11 şehir hastanemizin inşası halen sürüyor. İhale, proje ve arsa sürecindekiler de bittiğinde yaklaşık 60 bin yatak kapasiteli 45 şehir hastanemizi milletimizin hizmetine vermiş olacağız. İstanbul halkına hizmet edecek sağlık tesislerinin yollarını dahi açmaktan aciz zihniyete rağmen sağlıkta hizmet çıtamızı sürekli yukarı taşıyoruz. Bu süreçte aynı zamanda geçmişin hatalı politikalarının yol açtığı sıkıntıları telafi edecek adımlar atıyor, projeleri hayata geçiriyoruz."
"DOĞURGANLIK HIZIMIZ TEHLİKEYİ AÇIKÇA ORTAYA KOYMAKTA"
Türkiye'nin nüfus artış hızına dikkati çeken Erdoğan, "Türkiye, nüfus artış hızı bakımından kritik bir kavşağa gelmiştir. Muhalefet, buna önem vermiyor olabilir. Muhalefet, absürt argümanlarla bunu sulandırmak istiyor da olabilir ancak nüfus meselesi, milletimiz açısından giderek bir beka sorununa dönüşmektedir." ifadelerini kullandı.
Türkiye'de 1,51'e gerileyen doğurganlık hızının, burun buruna olunan tehdit ve tehlikeyi açıkça ortaya koyduğuna işaret eden Erdoğan, hiçbir hükümetin buna kayıtsız kalamayacağını, bu tehlikeye gözlerini kapatamayacağını vurguladı.
Erdoğan, şimdiden gerekli tedbirler alınmaz, yanlış uygulamaların üzerine kararlılıkla gidilmezse yarın çok daha büyük sıkıntılarla karşılaşılabileceğini kaydetti.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Türkiye olarak bölgemizde ve ötesinde yeni çatışmalar istemediğimizi her fırsatta vurguluyoruz. Pakistan ile Hindistan arasında tırmanan gerilimin daha vahim boyutlara evrilmeden bir an önce düşürülmesini arzu ediyoruz." ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde, Kabine Toplantısı'nın ardından millete seslenen Erdoğan, Türkiye'yi parmakla gösterilen konuma taşıdıkları alanlardan birinin de uydu teknolojileri olduğunu, 31 yıl önce Türksat 1B uydusu ile başlayan uzay macerasının Türksat 6A ile çok daha farklı bir seviyeye çıktığını vurguladı.
Erdoğan, geçen yıl 9 Temmuz'da uzaya fırlatılan ve ilk test yayınını 17 Şubat'ta yaptıkları Türksat 6A'yı 21 Nisan'da hizmete aldıklarını anımsatarak, "İnşallah en az 15 yıl hizmet verecek. 6A ile birlikte Türksat'ın işlettiği haberleşme uydularının sayısı 6'ya, uzaydaki uydularımızın mevcudu ise 10'a ulaştı. Yüzde 80'in üzerinde yerlilik oranına sahip Türksat 6A sayesinde Türkiye kendi haberleşme uydusunu üretebilen 11 ülke arasına girdi. Türksat 6A'nın ülkemiz ve milletimiz için hayırlı olmasını diliyorum. Tasarımından üretimine, nakliyesinden uzaya fırlatılmasına, yörüngeye oturtulmasından test aşamasına kadar projenin başarıyla ilerletilmesinde emeği geçen tüm kurumlarımızı, mühendislerimizi tebrik ediyorum." diye konuştu.
22 Nisan'ın dış kabuller bağlamında oldukça yoğun bir gün olduğunu ifade eden Erdoğan, Çanakkale Kara Muharebelerinin 110. yıl dönümü vesilesiyle Türkiye'yi ziyaret eden Avustralya Genel Valisi Samantha Mostyn ile verimli bir görüşme gerçekleştirdiklerini söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Avrupa Konseyi Genel Sekreteri Alain Berset'i kabulünde kurucu üyesi oldukları konsey ile ilişkileri değerlendirdiklerini belirterek, Pakistan Başbakanı Şahbaz Şerif'in Türkiye'yi ziyaretinin bölgesel gelişmeler bağlamında hassas bir zamana tekabül ettiğini aktardı.
"BÖLGEMİZDE VE ÖTESİNDE YENİ ÇATIŞMALAR İSTEMEDİĞİMİZİ HER FIRSATTA VURGULUYORUZ"
Görüşmede, ticaret ve savunma sanayi başta olmak üzere Pakistan ile çok boyutlu işbirliğini ele aldıklarını ifade eden Erdoğan, "Kardeş Pakistan halkına olan güçlü desteğimizi tekrar teyit ettik. Türkiye olarak bölgemizde ve ötesinde yeni çatışmalar istemediğimizi her fırsatta vurguluyoruz. Pakistan ile Hindistan arasında tırmanan gerilimin daha vahim boyutlara evrilmeden bir an önce düşürülmesini arzu ediyoruz. Dışişleri Bakanlığımız ve diğer birimlerimiz ile süreci yakından izliyoruz." değerlendirmesinde bulundu.
23 Nisan'da gerçekleştirilen İklim ve Adil Geçiş Üzerine Çevrimiçi Liderler Toplantısı'na iştirak ettiklerini anımsatan Erdoğan, aynı gün dünyanın ve Türkiye'nin farklı yerlerinden gelen yüzlerce çocuğu TRT 47. Uluslararası 23 Nisan Çocuk Şenliği vesilesiyle Külliye'de misafir etmenin bahtiyarlığını yaşadıklarını dile getirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 24 Nisan'da UEFA'nın İstanbul Temsilciliğinin açılışının yapıldığını, UEFA'nın Londra ve Brüksel'den sonra ilk kez Türkiye'de temsilcilik açtığını söyledi. Temsilciliğin açılmasıyla 2026 UEFA Avrupa Ligi ve 2027 UEFA Avrupa Konferans Ligi finalleri ile 2032 Avrupa Futbol Şampiyonasına hazırlık süreçlerinin çok daha kolay yürütüleceğine inandığını vurgulayan Erdoğan, bu vesileyle, UEFA Gençlik Ligi'nde finale yükselen Trabzonspor U19 takımına bu akşam Barselona U19 ekibiyle oynayacakları final karşılamasında başarı diledi.
25 Nisan Cuma günü 63. kuruluş yıl dönümünü kutlayan Anayasa Mahkemesi'nin programına katıldıklarını anımsatan Erdoğan, "Mahkememizin değerli Başkanını, üyelerini ve mensuplarını tebrik ediyorum. Aynı gün İstanbul'da kabul ettiğimiz Yeni Zelenda Başbakanı Christopher Luxon'u ağırlamaktan duyduğum memnuniyeti ifade etmek istiyorum." şeklinde konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, İran'ın Basra Körfezi kıyısında yer alan Bender Abbas Limanı'nda yaşanan patlamaya ilişkin de "İran'ın Bender Abbas şehrindeki bir limanda cumartesi günü meydana gelen patlamada hayatını kaybeden İranlı kardeşlerimiz için ülkem ve milletim adına taziyelerimi sunuyorum. Çok sayıda vefat ve yaralının olduğu patlamayla ilgili İran halkının acısını yürekten paylaşıyor kendilerine geçmiş olsun diliyorum." açıklamasında bulundu.
Dış politikadaki yoğun gündemlerine aynı tempoda devam ettiklerine işaret eden Erdoğan, yarın Türkiye-İtalya 4. Hükümetlerarası Zirve Toplantısı için İtalya'ya gideceklerini bildirdi.
Hafta sonu da yapımı tamamlanan eserlerin açılışını yapmak ve TEKNOFEST'te gençlerin heyecanını paylaşmak üzere Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde olacaklarını dile getiren Erdoğan, ziyaretlerinde ayrıca Kıbrıs Türk'lerine yeni yatırımların, yeni projelerin müjdelerini vereceklerini aktardı.
İSTANBUL'DAKİ DEPREM
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 23 Nisan'da İstanbul'da yaşanan ve çevre illerde de hissedilen 6,2 büyüklüğündeki depremin herkesi derinden etkilediğini ve endişelendirdiğini söyledi.
İstanbullular başta olmak üzere depremin sarstığı herkese geçmiş olsun dileğinde bulunan Erdoğan, "Hamdolsun herhangi bir can kaybımız veya deprem kaynaklı yaralanan hiçbir vatandaşımız olmadı. Sadece deprem sonrası panik, düşme veya yüksekten atlama sebebiyle 173'ü İstanbul'da olmak üzere toplam 236 kardeşimiz hafifçe yaralandı. Bu kardeşlerimizin de çoğunun tedavisi ayakta yapıldı. 20 vatandaşımızın tedavisiyse halen sürüyor." dedi.
Yerin yaklaşık 7 kilometre altında meydana gelen depremin 13 saniye sürdüğünü, ardından en büyüğü 5,9 şiddetinde toplam 487 artçı sarsıntı yaşandığını anımsatan Erdoğan, "Dün de Elazığ'da 4,9 büyüklüğünde bir depremle sarsıldık. Elazığlı kardeşlerimize de geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum. Yine buradan Samsun'un Canik ilçesinde meydana gelen heyelanda vefat eden 2 evladımıza ve babalarına Allah'tan rahmet niyaz ediyorum." şeklinde konuştu.
"1,2 MİLYON İNSANIMIZA BU SÜREÇTE TEMAS ETTİK"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, depremin haberini alır almaz ilgili bakanları İstanbul'a gönderdiğine, hızla Türkiye Afet Müdahale Planı'nı devreye aldıklarına işaret ederek, şunları kaydetti:
"AFAD'ın 148 araç ve 650 personelinin yanı sıra diğer birimlerimizden 373 araç, 3 bin 138 arama kurtarma personeli seferber edildi. Toplamda 11 bin 481 arama kurtarma personeli ve 903 araç hazır duruma getirildi. Ülkemiz genelindeki 27 bölge deposu ile 54 cep depomuzu ihtiyaçlar için hazır tuttuk. Kızılay'ımız 319 araç, 1568 personel ile 2 bin 925 gönüllü görevlendirdi. Ayrıca 350 noktada vatandaşlarımıza sıcak çorba ve kumanya dağıtımı yaptı. 3'ü Baykar, biri jandarma ve ikisi emniyetimize ait toplam 6 hava aracı gözlem yapmak üzere havalanmıştır. Operatörlerimiz tarafından 136 ilave baz istasyonu devreye girmiştir. İlk saatlerde oluşan aşırı yoğunluk dışında iletişimde herhangi bir aksaklık tespit edilmemiştir.
Çevre illerdeki belediyelerimiz depremden etkilenen kardeşlerimize destek olmak ve ihtiyaçlarını gidermek için hemen İstanbul'a koşmuştur. 13 ilçe belediyemizin yanı sıra Sakarya, Konya ve Kocaeli Büyükşehir Belediyelerimizle İstanbul halkının yanında olduk. Her türlü engelleme girişimine rağmen 1,2 milyon insanımıza bu süreçte temas ettik, yalnız olmadıklarını onlara hissettirdik."
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul'daki depremlere ilişkin, "Muhalefetin yıllardır ciddi paralar harcayarak reklamını yaptığı projelerin, vatandaşın en çok ihtiyaç duyduğu gün nasıl sınıfta kaldığını hepimiz gördük." dedi.
Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde, Kabine Toplantısı'nın ardından millete seslenen Erdoğan, İstanbul'da meydana gelen depremlerin ardından evlerine girmekten çekinen vatandaşlara millet bahçelerinde hizmet verildiğini, okul, cami, spor tesisi, yurt ve misafirhane gibi alanlarda 200 binin üzerinde vatandaşın barınmasının sağlandığını hatırlattı.
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığının depremin ardından vatandaşlardan gelen ihbarlara göre hasar tespit çalışmalarına süratle başladığını belirten Erdoğan, "22 bin 126 bina ve 243 bin 301 bağımsız bölümün hasar tespit çalışması gerçekleştirildi. Buna göre 1903 bina ve 28 bin 254 bağımsız bölümün az hasarlı olduğu tespit edildi. Elhamdülillah incelemesi yapılan diğer binalarda bir sıkıntıya rastlanmadı." ifadelerini kullandı.
Erdoğan, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının ise toplamda 629 personeli ile 122 bin vatandaşa psikososyal destek hizmeti sunduğunu, diğer bakanlıkların da kendi görev alanlarında seferberlik ruhuyla İstanbullu vatandaşlara destek olduğunu kaydederek, "Muhalefetin yıllardır ciddi paralar harcayarak reklamını yaptığı projelerin ise vatandaşın en çok ihtiyaç duyduğu gün nasıl sınıfta kaldığını hepimiz gördük." diye konuştu.
Bugüne kadar hep sabırla ve vakarla hareket ettiklerini, hiç kimseyle polemiğe girmemeye özen gösterdiklerini dile getiren Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
Fakat çarşambadan beri öyle iftiralara maruz kaldık ki inanın bunlara sessiz kalmak mümkün olmuyor. Biz, millete saygımızın bir gereği olarak sükut ettikçe, muhataplarımız çok daha pervasız, daha sorumsuz bir dil kullanıyor. Bunu geçmişte tabii afetlerde defalarca yaşadık, maalesef yine yaşıyoruz. Deprem çalışmalarımızı diline dolayan ana muhalefet partisinin Genel Başkanı İstanbul'un yolunu ancak 5 gün sonra hatırlayabilmiştir. İstanbullular depremin şokunu atlatmaya çalışırken, Sayın Genel Başkan miting yaptı, daha önce açılan eserleri bir kez daha açtı ama İstanbul'un derdiyle dertlendiğini gösterecek hiçbir adım atmadı. İstanbul'a da dayanışma için değil, yolsuzluk soruşturmasında ortaya saçılan yeni skandalların üzerine bant çekmek için geldi. Bakın bu trajik bir konudur. Bu, milletin gündeminden tamamen kopmak demektir. Görüyoruz ki tüm dostane uyarılarımıza rağmen 6 Şubat depremlerinde milletimizi rencide eden hatalardan ders alınmıyor. Bundan ülkemiz adına üzüntü duyduğumuzu söylemek isterim. Bütün bunları milletimizin de gördüğüne ve not ettiğine inanıyorum.
"23 YILDA BÜYÜK BİR MÜCADELE İÇİNDE OLDUK"
Deprem sürecinde yürütülen çalışmaları önce Ankara'dan takip ettiğini hatırlatan Erdoğan, daha sonra İstanbul'a geçerek AFAD'da ilgililerden en güncel bilgileri aldıklarını ve talimatlar verdiklerini söyledi.
AFAD'dan sonra Kağıthane'deki Hasbahçe Sosyal Tesisleri'nde kalan vatandaşlarla bir araya gelerek, "geçmiş olsun" dileklerini ilettiklerini belirten Erdoğan, "Şehirlerimizi depreme hazırlama noktasında son 23 yılda gerçekten büyük bir mücadele içinde olduk. Bu konuda büyükşehir belediye başkanlığımızdan beri neler yaptığımızın en yakın şahidi öncelikle İstanbullu kardeşlerimizdir. Keza ilçe belediyelerimizin ve TOKİ'mizin nasıl bir çaba içinde olduğu herkesin malumudur." dedi.
Erdoğan, kentsel dönüşümle ilgili çalışmaları çarşamba günü partisinin grup toplantısında detaylarıyla milletle paylaşacağını dile getirerek, şunları kaydetti:
"Şayet bu konuda muhalefetin ve marjinal çevrelerin baskılarına teslim olsaydık, çok daha acı verici hadiselerle karşılaşırdık. Ama biz, milletimizin güvenliği ve huzuru için ne yapmamız gerekiyorsa onu hayata geçirmekte kararlı davrandık. İnşallah bundan sonra da aynı sorumluluk bilinciyle hareket edeceğiz. Dar gelirli vatandaşlarımızın konut hayalini karartmak için çabalayanlara da buradan sesleniyorum, hiç kusura bakmayın, İstanbul sizin siyasi ikbal heveslerinize kurban edilecek bir şehir değildir. İstanbul'un ihmali, gevşekliği, umursamazlığı, bilhassa kentsel dönüşüm projelerinde marjinal çevrelerin kaprislerini kaldıracak lüksü yoktur."
"BİRLİKTE HAREKET ETMEK ZORUNDAYIZ"
Artık bahane değil, çözüm üretme vakti olduğunun altını çizen Erdoğan, "Hangi konumda olursak olalım, bizim vazifemiz afet kapımızı çalmadan şehrimizi bir an önce depreme hazır hale getirmektir. Bunun için el ele vermek, birlikte hareket etmek zorundayız. Enerjimizi birbirimizi yıpratmak için değil eksiklerimizi süratle gidermek için kullanmalıyız." diye konuştu. Erdoğan, şunları kaydetti:
"Dolayısıyla bugün bir kez daha herkese elimizi uzatıyoruz. Gelin hep beraber omuz omuza verelim, yapı stokumuzu yenilemek, kentlerimizi depreme dirençli hale getirmek için beraberce çalışalım. Deprem başta olmak üzere doğal afetlere hazırlıkla ilgili konuları gündelik siyasetin geçici tartışmalarının dışında tutalım. Muhalefetten de aklı selimle, basiretle ülkenin, milletin ve İstanbulluların çıkarlarını önceleyen bir anlayışla davranmasını bekliyoruz."
Öğretmen atamalarına da değinen Erdoğan, "İnşallah çarşamba günü 1381 engelli öğretmenimizin atamasını gerçekleştireceğiz. Hayırlı, uğurlu olsun." ifadesini kullandı.