GündemEmine Erdoğan: Türk mutfağı dünya için güçlü bir cazibe merkezi

Emine Erdoğan: Türk mutfağı dünya için güçlü bir cazibe merkezi

27.05.2025 - 18:47 | Son Güncellenme:

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan, "Türk mutfağı, dünya için halihazırda güçlü bir cazibe merkezidir. Gastronomi duraklarımız, önemli birer turizm motivasyonudur. Gastro-diplomasi alanında büyük bir güce sahibiz" dedi.

Türk Mutfağı Haftası dolayısıyla Kapadokya Üniversitesi Fabrika Yerleşkesi'nde, "Anadoludakiler Kapadokya Pazarı" programı düzenlendi. Programa, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Nevşehir Valisi Ali Fidan, Kapadokya Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Funda Aktan ve Türkiye'de mukim yabancı misyon temsilcileri, büyükelçiler, mutfak şefleri ve gazeteciler ile çok sayıda davetli katıldı.

Haberin Devamı

Emine Erdoğan, programda yaptığı konuşmada, Nevşehir'in vadileri ve peri bacalarıyla, adeta bir masallar diyarı olduğunu belirterek kentin, bereketli topraklarıyla tarımın, büyüleyici doğasıyla da turizmin can damarı olduğunu söyledi. Nevşehir'in gastronominin de önemli duraklarından biri olduğunu ifade eden Emine Erdoğan, gelenekselleşen Türk Mutfağı Haftası vesilesiyle bir araya geldiklerini bildirdi. Bu anlamlı etkinliği hayata geçiren Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Nevşehir Valiliğine teşekkür eden Emine Erdoğan, yurt dışında çeşitli etkinliklerle Türk Mutfağı Haftasını kutlayan dış temsilciliklere de şükranlarını sundu.

Emine Erdoğan: Türk mutfağı dünya için güçlü bir cazibe merkezi


"Alev Alatlı hocamızı rahmetle anıyorum"

Kendilerini ağırlayan Kapadokya Üniversitesi'ne teşekkürlerini ileten Emine Erdoğan, "Bu vesileyle merhum Alev Alatlı hocamızı rahmetle anıyorum. O, bu ülkenin yetiştirdiği nadide münevverlerden biriydi. Vefatının üzerinden geçen bu kısa sürede onu gerçekten çok özledik. İnşallah, onun entelektüel mirasını ve memleket sevgisini, genç nesillerle buluşturarak yaşatmaya devam edeceğiz. Bildiğiniz gibi hocamız, bundan 20 yıl önce bu üniversitenin temellerini, yerel ve ulusal kalkınma hedeflerini esas alarak atmıştı. Şimdi bu vizyonla yetişmiş on binlerce mezunumuz ülkemize hizmet ediyorlar" ifadelerini kullandı.
Üniversitenin, son 4 yıldır gastronomi alanında önemli çalışmalar yürüttüğüne, yöresel ürünlere görünürlük kazandırarak unutulmuş gastronomi öğelerini ön plana çıkardığına işaret eden Emine Erdoğan, bu çalışmaları gönülden tebrik etti, yaygınlaşmasını diledi.

Haberin Devamı

Emine Erdoğan: Türk mutfağı dünya için güçlü bir cazibe merkezi


"Bu yılki temamızı, 'Klasik Türk Yemekleri' olarak belirledik"

Emine Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti:

"Türk Mutfağı Haftası'nın gayesi, ülkemizin gastronomi potansiyelini en üst seviyeye çıkarmaktır. Mutfağımızın, küresel ölçekte hak ettiği stratejik değeri bulabilmesidir. Gün yüzüne çıkmayı ve tadılmayı bekleyen nice özgün reçetemiz var. O nedenle her yıl farklı bir tema seçerek, Türk mutfağının çok katmanlı ve çok yönlü karakterini ortaya koyuyoruz. Bu yılki temamızı, 'Klasik Türk Yemekleri' olarak belirledik. Birbirinden leziz tariflerimizin, hayatın ve insanın üzerindeki olumlu tesirlerine güçlü bir vurgu yapmayı amaçladık."

Haberin Devamı

Karnıyarıktan çılbıra, revaniden hoşafa kadar birçok klasik tarifin bugün hemen herkesin evinde pişirildiğini belirten Emine Erdoğan, bu yemeklerin mutfakların baş tacı ve mutfağın geleneksel, sağlıklı, atıksız ve sürdürülebilir özelliklerinin temsilcileri olduğunu söyledi. Emine Erdoğan, bugün dünyada yaşayan insanların batı tipi beslenmeyle hızla sağlığını kaybettiğini dile getirerek şu ifadeleri kullandı:

Emine Erdoğan: Türk mutfağı dünya için güçlü bir cazibe merkezi

"Maalesef, işlenmiş ve hazır gıdalar, ana beslenme kaynaklarını oluşturuyor. Obezite, diyabet ve kalp hastalığı gibi birçok hastalık, küresel bir fenomen haline gelen bu batı tipi beslenmenin sonuçlarıdır. İşte bu noktada, mutfağımızın beden ve ruh sağlığına olan iyileştirici etkilerinin, uluslararası platformlarda daha fazla vurgulanması gerektiğine inanıyorum. Açıkçası, şeflerimizden, akademisyenlerimizden ve tüm temsil makamlarından beklentimiz büyük. Bildiğiniz gibi Türk mutfağı, dünya için halihazırda güçlü bir cazibe merkezidir. Gastronomi duraklarımız, önemli birer turizm motivasyonudur. Gastro-diplomasi alanında büyük bir güce sahibiz. Şimdi bu gücü, mutfağımızın sağlıklı yaşam teklifiyle daha da artırabiliriz. Onun şifa sunan yönlerini tanıtarak, insanlığın hizmetine sunmanın, hepimizin ortak görevi olduğu inancındayım."

Haberin Devamı

Türk mutfağının sadece lezzetler dünyası değil aynı zamanda bir değerler manzumesi olduğunu ifade eden Emine Erdoğan, "Zamanla yarışan modern dünyayı, hayatın ritmiyle ahenkli olmaya davet eder. Son günlerde çok rağbet gören yavaş yemek hareketinin en doğru karşılığıdır. Mesela, tencerede ağır ağır pişen yemek, insana hayatın aceleye gelmeyeceğini fısıldar. Sabrı ve emeği, yaşamın merkezine alır. Sirkeler, turşular, reçeller, hoşaflar gibi ürünler, birer tekamül hikayesidir. Tencerede karıştırılan yemeğe dualar eşlik eder. Yemeğe besmeleyle başlamak, şükürle bitirmek, manevi bir eğitimin temelidir. Yiyeceğe nimet ve rızık nazarıyla bakınca her lokma şifa olur" diye konuştu.

Haberin Devamı

Emine Erdoğan: Türk mutfağı dünya için güçlü bir cazibe merkezi


"Sofra etrafında şekillenen yaşam pratiklerimize daha çok önem vermeliyiz"

Mutfağın, Türk yaşam kültürünün de vitrine çıktığı yer olduğunu belirten Emine Erdoğan, Türk evlerinin her an misafire hazır olmasının, en önemli ayırt edici özelliği olduğunu dile getirdi. On kısmetle gelen misafirin birini yiyip dokuzunu bıraktığının herkes tarafından bilindiğini söyleyen Emine Erdoğan, "Son derece cömert ikram kültürümüzün, dünyada eşi benzeri yoktur. Öyle ki, sofralarımızda Tanrı misafirine daima yer ayrılmıştır. Sofraya bir tabak daha eklemenin, rızkı azalttığına değil çoğalttığına inanırız. Anadolu'nun sınırsız hoşgörüsü, birlik, beraberlik ve dayanışma gibi faziletli yaşam öğretileri sofrada somutlaşır. Aile sofraları, muhabbetimizi artıran, bağlarımızı kuvvetlendiren, birbirimizin dertlerinden, sevinçlerinden haberdar olduğumuz meclislerdir. Sofrada bir araya gelmek, çocukların duygusal ve zihinsel gelişimine olumlu katkılar yapar. Tüm yaşamları boyunca onlara manevi güç verecek, güzel anılar biriktirmelerini sağlar. Aidiyet duygularını geliştirir. Bilhassa, Aile Yılı ilan ettiğimiz bu yılda, sofra etrafında şekillenen yaşam pratiklerimize daha çok önem vermeliyiz. Unutmayalım ki, sofranın kendisi, ruhun gıdası, gönlün şenliğidir. Böylesi sofralarda birbirine kenetlenen ailenin manevi bağışıklığı artar, olumsuz dış etkilere karşı korunur" ifadelerini kullandı.

"Ülkemizin eşsiz bir zanaat gücü ve tasarım yeteneği var"

Türk mutfağından zanaatlara kadar sahip olunan kültür çeşitliliğin, Anadolu'nun, hediyesi ve emaneti olduğunu kaydeden Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Her yörede, sesler, renkler, motifler, tatlar değişir. O nedenle, bu hafızayı zamana karşı dirençli kılmak, özel bir gayret gerektirir. Geçen sene başlattığımız 'Anadoludakiler' projemizle, zanaat geleneklerimizi, yöresel ürünleri ve üretim tekniklerini korumaya aldık. Kooperatiflere, yerel üreticilere ve kadın girişimcilere omuz verdik. Anadolu'nun her bir köşesindeki apayrı kültür hazinelerini görünür kılmak ve dünyaya tanıtma niyetindeyiz. Çünkü ülkemizin eşsiz bir zanaat gücü ve tasarım yeteneği var. Bu marifetlerimiz, çok büyük bir iltifatı hak ediyor. Bu kapsamda, Anadoludakiler Kapadokya Pazarını kurduk. Kapadokya'nın köklü mutfağını, zengin ürün çeşitliliğini ve özgün üretimini bu pazarda bir araya getirdik. Burada gerçekten binbir emek var."

Sanayi ve Teknoloji Bakanlığına, valiliklere ve yerel yönetimlere şükranlarını sunan Emine Erdoğan, güzel ve halis niyetlerle döktükleri bu alın terinin karşılığını bulacağına, kültürel mirasın geleceğe aktarılacağına inandığını bildirdi. Emine Erdoğan'a konuşmasının ardından Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır tarafından hediye takdim edildi. "Anadoludakiler Kapadokya Pazarı"na ilişkin videonun gösterildiği program, aile fotoğrafı çekimiyle sona erdi.

Emine Erdoğan: Türk mutfağı dünya için güçlü bir cazibe merkezi


Muftak şefleri ile asma yaprağı salamurası yaptı

Emine Erdoğan, salondaki program sonrası beraberindekilerle "Anadoludakiler Kapadokya Pazarı"nın açılışını gerçekleştirerek kurulan stantları gezdi. Stantlarda sergilenen Kapadokya mutfağına ait yiyecek ve içecekler ile bölgeye özgü el emeği ürünleri inceleyip tatlarına bakan Emine Erdoğan, ürünler hakkında bilgi aldı. Deneyimleme alanlarını da ziyaret eden Emine Erdoğan, Nevşehirli girişimci kadınlar ve mutfak şefleriyle asma yaprağı basmayı deneyimledi. Emine Erdoğan ayrıca çömlek yapımı ve kilim dokumanın aşamalarını ustalarından dinledi.

"Anadoludakiler" projesi

Emine Erdoğan'ın himayelerinde, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı koordinasyonunda, Kalkınma Ajansları ve Bölge Kalkınma İdareleri ile yürütülen "Anadoludakiler" projesiyle yöresel ürünlerin taşıdığı potansiyelin daha iyi kullanılabilmesi, üretici-girişimci-tüketici zincirinin daha sağlıklı, katma değerli ve sürdürülebilir işleyebilmesi amaçlanıyor.

Büyük alıcılar ile yerel üreticiler arasında tedarik zincirinin kurulduğu proje sayesinde, ürünler belli standartlar haline getirilerek üreticiler için pazar oluşturuluyor ve üreticilerin sürdürülebilirlikleri sağlanıyor.

Anadolu'nun yerel ürün çeşitliliğinin toprağın bereketi, mutfağın birikimi ve ellerin becerisi şeklinde 3 kategoriye ayrıldığı proje kapsamında, yöresel tarım, gıda ve el sanatları ürünleri sergileniyor.

Anadoludakiler projesi kapsamında açılan Kapadokya Pazarı da hem yerel kalkınmaya hem de turizm ekonomisine katkı sağlayacak sürdürülebilir bir model olarak tasarlandı.

Emine Erdoğan: Türk mutfağı dünya için güçlü bir cazibe merkezi

EMİNE ERDOĞAN, NEVŞEHİR'DE TÜRK MUTFAĞI HAFTASI KAPSAMINDA YOĞURT MAYALADI

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan, Türk Mutfağı Haftası kapsamında geldiği Nevşehir'de yoğurt mayaladı.

Emine Erdoğan, Türk Mutfağı Haftası kapsamında "Anadoludakiler Kapadokya Pazarı"nın açılış programı için geldiği Nevşehir'de Güray Müzesi'ni ziyaret etti.

Burada yazar Süleyman Dilsiz ile Kapadokya'ya özgü çömleğe yoğurt mayalayan Emine Erdoğan, aynı yöntemle daha önce mayalanan yoğurdun da tadına baktı.

Yoğurdun mayalanma sürecine ilişkin Dilsiz'den bilgi alan Emine Erdoğan, yoğurdun tadını beğendiğini ifade etti.

Emine Erdoğan, yazar Dilsiz'in Kültür ve Turizm Bakanlığı himayelerinde yayınlanan "Yoğurt Uygarlığı" kitabının tanıtımına da katıldı.

Emine Erdoğan'a, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır ve Nevşehir Valisi Ali Fidan eşlik etti.

Emine Erdoğan, daha sonra Türk Mutfağı Haftası kapsamında Nevşehir'e davet edilen konuklarla akşam yemeğinde bir araya geldi.

"KÜLTÜRÜMÜZÜN TAŞIYICISI YOĞURDU KORUMAK İÇİN GAYRET EDEN HERKESİ TEBRİK EDİYORUM"

Emine Erdoğan, programa ilişkin sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, şu ifadeleri kullandı:

"Türk Mutfağı Haftası etkinlikleri kapsamında bulunduğumuz Kapadokya'da bir mutlu haberi daha paylaşmanın sevincini yaşıyoruz. Kültür ve Turizm Bakanlığımız himayelerinde hazırlanan 'Yoğurt Uygarlığı' kitabının hayırlara vesile olmasını diliyorum. Yoğurdun kültürel mirasımızdaki yerini belgelerle ortaya koyan bu kapsamlı çalışmanın, gastrodiplomasi vizyonumuza önemli katkılar sağlayacağına inanıyorum. Bu önemli eserle birlikte toprağımızın mayası, kültürümüzün taşıyıcısı olan yoğurdu korumak için gayret eden herkesi gönülden tebrik ediyorum. Geçmişten bugüne taşıdığı kadim değeri temsilen mayaladığımız yoğurdun da bereketle taşmasını ve sofralara şifa olarak ulaşmasını diliyorum. Katılımlarıyla bu anlamlı akşamı taçlandıran tüm kıymetli konuklara teşekkür ediyorum."

KEŞFETYENİ
Herkes merak ediyordu sır perdesi aralandı: Harika Avcı'ya ne oldu?
Herkes merak ediyordu sır perdesi aralandı: Harika Avcı'ya ne oldu?

Cadde | 27.05.2025 - 14:39

Bir döneme güzelliği, sesi ve oyunculuğuyla damga vuran, Türkiye’nin kalbinde özel bir yer edinen ünlü sanatçı Harika Avcı, yıllardır süren sessizliğini nihayet bozdu.

Yazarlar