AKM’nin açılışı için özel opera hazırlığı

Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçtiğimiz 10 Şubat’ta Taksim Meydanı’nda AKM’nin yeni binasının Temel Atma Töreni’ne katılmış; burada yaptığı konuşmada “İnşallah 2 yıl sonra tamamlandığında bu eser sadece İstanbul’umuzun değil, tüm Türkiye’nin iftihar vesilelerinden biri haline gelecektir, dünya bu eseri anacaktır” ifadelerini kullanmıştı. AKM’nin yapım çalışmaları sürerken Erdoğan, 29 Ekim’de Külliye’de düzenlenen resepsiyonda, “AKM’nin açılışında, Cumhuriyet’e armağan olmak üzere bir Mimar Sinan Operası hazırlatıyoruz. Besteyi Mimar Sinan Üniversitesi hocalarından Hasan Uçarsu yapacak” dedi.

‘İstanbul’un kalbi’

Projeyle ilgili Milliyet’e konuşan Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Fecir Alptekin, dünya çapındaki opera evlerinin, yeni ve o merkezin de tarihine geçecek özel yapıtlarla açılması geleneğinin bulunduğunu belirterek şunları söyledi:

“Başından beri bu işi dünya standartlarında yapmak için buraya özel bir milli eserle açılış yapma noktasında kararlıydık. Bunun için açılışta sahnelenecek eseri hem milli motiflerimizden seçelim hem de evrensel bir anlamı olsun istedik. AKM, İstanbul’un kalbi. Mimar Sinan da İstanbul’un resmini çizen büyük sanat insanı. Yani kesişme noktaları çok. Bu eseri kimin yaratacağı da çok önemliydi. Şu anda yaşayan müzik kompozitörleri arasından, yaptığımız detaylı çalışmalar sonrası Hasan Uçarsu ismi öne çıktı. Uçarsu, çok çok önemli bir besteci. Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası’nın 2018-2019 sezonu açılışı Hasan Uçarsu’nun ‘Troya’dan Çanakkale’ye’ adlı eseriyle yapılmıştı. Kendisiyle ilk buluşmamızı gerçekleştirdik. Projeyi duyunca o da çok heyecanlandı ve birlikte çalışmaya başladık.”

Alptekin eserin tamamlanması için 14 aylık bir süreye işaret ederek, “Mimar Sinan, eserleri ve tüm manevi dünyası ile birlikte bu eserde olacak” dedi.

‘Ağır sorumluluk’

İlk Türk operasının bestecisi Adnan Saygun’un da öğrencisi olan Hasan Uçarsu ise tekliften onur duyduğunu belirtti: “AKM, İstanbul için çok belirleyici bir kültür sanat merkezi. İstanbul’un silüetini, kentin kalbini taşıyan bu yer, yeniden hayat bulacak. Mimar Sinan ise İstanbul’a ruhunu vermiş, damgasını vurmuş bir sanat insanı. Sahne eseri olarak Mimar Sinan’ın seçilmiş olması çok isabetli bir karar. Ama benim için de bir o kadar ağır bir sorumluluk.”

Çalışmaların henüz yeni başladığını, mevcut durumda librettonun yazılması aşamasında olduklarını anlatan Uçarsu, “Librettoyu Bertan Rona yazacak. Şu anda o da eserin konusu üzerinde çalışıyor. Sinan ile ilgili yazılmış eserleri tarıyor, o dönemin diline girmeye çalışıyor. Benim sahnede özel olarak bulunmasını istediğim bazı kesitler var. Bir iskelet ortaya çıkaracağız. Beste süreci sanıyorum ocak ayından sonra başlayabilecek. Bu bir Mimar Sinan biyografisi olmayacak. Mimar Sinan ile ilgili birkaç kesit aynı anda sahneye konulacak. Operaya önemli bir iz, bir damga vuracak bir eser olacak” diye konuştu.