01.02.2020 - 14:03 | Son Güncellenme:
milliyet.com.tr
Çin, Amerika Birleşik Devletleri, Tayland, Almanya, Japonya, Singapur, Fransa, Tayvan, Avustralya, Malezya, Birleşik Arap Emirlikleri, İtalya, Kanada, Rusya, İngiltere, Vietnam, Kamboçya, Hindistan, Finlandiya, Nepal, Filipinler, İspanya, Sri Lanka ve son olarak İsveç. Yeryüzündeki 25 ülkeye yayıldı, yalnızca Çin genelinde vaka sayısı 11 bin 791'e ulaştı. Dünya, Çin'de insansız hava araçlarıyla yapılan anonsları konuşuyor.
Koronavirüs bir günde 2 bin 102 insana daha bulaşıp 46 insanı daha öldürdü, dünyayı titreten salgında can kaybı resmen 259'a çıktı. Ölümlerden 45'i corona virüsün merkez üssü Wuhan kentinin de yer aldığı Hubei eyaletinden.
Çin Ulusal Sağlık Komisyonu’ndan (NHC) yapılan açıklamaya göre, 2019-nCoV salgını nedeniyle virüsten etkilenenlerin 1795'inin durumu ciddi.
Ayrıca koronavirüse yakalandığı şüpheli olan kişilerin sayısı 17 bin 988 olarak açıklanırken, virüse yakalananlarla temasa geçtiği gerekçesiyle müşahede altına alınan kişilerin sayısı ise 118 bin 478’e ulaştı.
Ülke genelinde şüpheli vakası 5 bin 19 arttı, virüsten iyileşerek taburcu edilen hasta sayısı 252 oldu.
Çin'in Tienjin kentindeki tüm okullar ve şirketler kapatıldı. Başkent Pekin'e sınırı olan şehirde yaklaşık 15 milyon insan yaşıyor. Şimdiye kadar 32 koronavirüs vakası tespit edildi.
Yaklaşık 50 milyon insanın karantinaya alındığı Hubei eyaletinde ise yollar halen kapalı, toplu ulaşım araçları çalışmıyor. Reuters haber ajansı, çok az sayıda kişinin seyahat ettiğini bildiriyor.
Reuters, Hubei eyaletine bağlı Jiujiang'dan dünyayı dehşete düşüren bir fotoğrafı servis etti. Fotoğrafta, gözyaşlarına boğulan bir anne var.
Yangtze Nehri'nde yer alan köprünün üzerindeki kontrol noktasında polisler tarafından durdurulan anne, kızının kanser tedavisine izin verilmesini istiyor.
Çin'deki bazı köy ve şehirlerde, yerel sakinlere dışarıda olmaları gerekiyorlarsa ağız maskesi takmaları gerektiğini hatırlatmak için dronelar kullanıldığı haberi geldi.
Yerel basında çıkan haberlere göre, yetkililer ve tetikteki bazı kişiler, belirli alanlarda devriye gezsin diye ses çıkarabilen insansız hava araçları görevlendirdi.
Liaoning eyaletindeki büyük limana yakın küçük bir şehir olan Muyang'da trafik polisinin yüz maskesi takmayan insanlara emir vermek için yaya bölgelerinin etrafında drone uçurduğu bildirildi.
Drone'un sosyal medyada paylaşılan görüntüleri, sokakta tespit edilen kişilere "Maskeniz nerede? Maskenizi takın!" dediğini gösteriyor.
Başka bir yerde, İç Moğolistan'da bir düğün fotoğrafçısı tarafından çekildiği bildirilen görüntülerse bir drone'un yaşlı bir kadına yaklaştığını gösterdi.
Fotoğrafçı Guo Junjie, drone'un hoparlörlerini kullanarak yaşlı kadınla konuştu ve “Büyükanne, drone'a bakmayı bırak. O köyümüzün drone'u. Maske takmadan açık havada orada burada dolaşma. Hemen eve dön ve ellerini yıka” dedi.
Yaşlı kadın gülümsedi ve başlangıçta drone'a kahkaha attı ama drone kendisini azarlamaya başladığında yüzü ciddileşti ve hızla uzaklaştı.
Yine başka bir videodaysa, maske takmadan evinin dışında yürüyen genç bir kız drone tarafından tespit ediliyor. Drone'u kontrol eden kişi kıza drone'u kızın yakınında uçururken "Hey evlat! Alışılmadık zamanlardayız! Dışarıda dolaşma, üstelik maske bile takmıyorsun! Acele et ve evine dön!" diyor. Kız başını sallayıp aceleyle yakındaki evine yol alırken, drone devam ediyor: "Koronavirüs çok ciddi. Koş!"
İngilizce yayın yapan devlet gazetesi Global Times, bir tweet'te şunları söyledi: “Koruyucu maske olmadan dolaşmak mı? Eh, bu sivri dilli dronelar'dan kaçamazsınız!"
Sosyal medya kullanıcıları, halka göz kulak olmak için drone'ların kullanılmasıyla hem eğlendi hem de gerildi; bazıları bunu “Orwellian” olarak tanımladı.
Diğerleriyse, drone'ların kullanılmasını, şimdiye kadar 200'den fazla kişiyi öldüren ve sadece Çin'de yaklaşık 10 bin kişiye bulaşan salgın sırasında halkı kontrol altında tutmak için yararlı bir araç olarak gördü. Bir kişi şöyle dedi: "Bu, virüsün yayılmasını kontrol etmenin bir yolu. Şiddet içermiyor ve muhatap kişinin farkında olmadığı bir gözetleme aracı değil. Drone'u görebilirsiniz. Kelimenin gerçek anlamıyla bir halk sağlığı önlemi. "
Teknoloji devi Apple, Çin genelindeki tüm mağazalarını 9 Şubat tarihine kadar kapatma kararı aldı.
Çin Başbakanı Li Keqiang, Avrupa Birliği'nden acil tıbbi malzemelerin tedariğinin kolaylaştırılması için yardım istedi.
Çin'in komşusu Kuzey Kore'den ise, Pekin yönetimine bir mektup geldi. Kuzey Kore lideri Kim Jong-un, Çin hükümeti ve vatandaşlarına kayıplar için başsağlığı diledi.
Çin'e uçuşlarını durduran THY, British Airways, Lufthansa, AirFrance gibi büyük şirketlere Avustralya'nın Qantas ile Yeni Zelanda havayolları da katıldı. Tüm uçuşlar 9 Şubat tarihine kadar askıya alındı.
Reuters, virüs salgınının başlangıcından bu yana dünyanın her yerinden Çin'e yaklaşık 10 bin uçak seferinin iptal edildiğini aktarıyor.
Wuhan'daki Türkleri taşıyan Koca Yusuf adlı askeri kargo uçağı şu an gökyüzünde, uçağın başkent Ankara'ya gün içinde inmesi bekleniyor.
300'ü aşkın Güney Koreli daha Çin'den ayrıldı, diğer ülkelerin tahliye uçakları da vatandaşlarını Çin'den çıkarmaya hazırlanıyor.
ABD, ülkeye giriş yasağını uygulamaya koyuyor. Buna göre, 14 gün içinde Çin'e seyahat etmiş yabancı ülke vatandaşları yarından itibaren kabul edilmeyecek.
Bu karara istisna durumlar olarak ise, bu kişilerin, birinci derece yakınlarının ABD vatandaşı olması ya da oturum hakkı olması gösterildi. Çin'den gelen uçaklar, yalnızca belirlenen yedi havalimanına inebilecek.
Beyaz Saray'da yapılan basın toplantısında konuşan ABD Sağlık Bakanlığı yetkilisi Alex Azar, Hubei eyaletine son 14 gün içinde seyahat eden ABD vatandaşlarının da 14 gün karantinaya alınacağını söyledi.
Koronavirüs salgınının sıçradığı son ülkeler arasında İngiltere, Rusya ve İspanya da var. Birleşmiş Milletler'e bağlı Dünya Sağlık Örgütü (WHO) ise, özellikle Afrika ülkelerine virüsle mücadeleye hazır olmaları çağrısı yaptı.
Virüs nedeniyle hafta içinde 'uluslararası kamu sağlığı acil durumu' ilan eden WHO, bazı şehirler ve bölgeler için seyahat uyarısı yapabiliyor. WHO'nun ayrıca ülkelerin kamu sağlığı önlemlerini denetleme yetkisi de bulunuyor.
Örgüt tavsiyelere uymayanlara hukuki yaptırım uygulayamıyor ancak BM üyeleri 2005 yılında kabul edilen WHO Uluslararası Sağlık Tüzüğü'nün yükümlülüklerini yerine getirmek zorunda olduğundan, örgütün tavsiyelerine uyulması konusunda ülkeler üzerinde baskı oluşuyor.
Peki, koronavirüs insan vücudunu nasıl etkiliyor? BBC Sağlık ve Bilim Muhabiri James Gallagher, koronavirüs gibi bilinmeyen bir virüsle mücadele etmenin doktorlar için zorlu bir mücadeleye dönüştüğünü bildiriyor.
Çin'de tedavi olan ilk 99 hasta hakkında yapılan ayrıntılı bir araştırmanın sonuçları ise tıp dergisi Lancet'te yayımlandı.
Koronavirüs vücuda nasıl saldırıyor? Hastalığın belirtileri neler? Kimin ciddi şekilde hastalanması veya ölmesi olası? Hastalık nasıl tedavi edilir?
Vuhan'daki Jinyintan Hastanesi'nde virüsle mücadelenin başını çeken doktorların yürüttüğü çalışma tüm bu soruların yanıtlarına ilişkin önemli bilgiler içeriyor.
Jinyintan Hastanesi'ne götürülen 99 hastanın hepsinde pnömoni (zatürre) görüldü. Hastaların akciğerlerinin iltihaplandığı ve oksijenin havadan kana geçtiği küçük keselerin suyla dolduğu gözlemlendi.
Hastaların;82'sinin ateşi yüksekti81'i düzenli öksürüyordu31'i nefes darlığı çekiyordu11'i kas ağrısından, sekizi baş ağrısından, beşi de boğaz ağrısından şikayetçiydi.
Koronavirüs sonucu ölen ilk iki hasta, uzun süredir sigara içmelerine ve akciğerlerinin zayıflamasına rağmen sağlıklı gözüküyordu. Hayatını kaybeden ilk hasta, 61 yaşında bir erkekti. Bu kişi hastaneye getirildiğinde kendisine zatürre teşhisi kondu.
Hasta, akut solunum sıkıntısı yaşıyordu, akciğerleri vücudunu hayatta tutmak için yeterli oksijeni salgılayamadı. Solunum cihazına bağlanan hastanın önce akciğerleri tamamen devre dışı kaldı, sonra da kalbi, durdu.
İkinci hasta ise 69 yaşındaydı ve o da akut solunum sıkıntısından müzdaripti. Hastaya bir akciğer makinesine bağlandı. Ancak ne yazık ki kurtarılamadı.
Kan basıncı düştüğünde hastanın zatürre olduğu görüldü, vücudunda septik şok yaşadığı tespit edildi.
Koronavirüsün ilk olarak Huanan'da deniz ürünlerinin satıldığı marketteki canlı hayvanlarda görüldüğü düşünülüyor. 99 hastadan 49'unun marketle doğrudan bağlantısı vardı.
47 kişi ya dükkan sahibi ya da tezgahtardı. İki kişinin ise marketten alışveriş yaptığı tespit edilmişti.
99 hastanın çoğu orta yaş grubundaydı. 67'si erkek olan hastaların ortalama yaşı ise 56'ydı.
Ancak Çin'de Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezlerinin açıkladığı son veriler, virüsün kadınlarda görülme oranının erkeklere yaklaştığını gösteriyor. Bu verilere göre yine de kadınların virüse yakalanma olasılıkları yüzde 20 daha az.
Aradaki farkın ise muhtemel iki nedeni var:Erkekler kadınlardan daha ağır hastalık geçirmiş olabilir ve bu nedenle hastanede tedavi görmeleri gerekebilir.Salgın başladığında, sosyal ve kültürel nedenlerle erkeklerin virüse yakalanma olasılığı daha yüksek olabilir.
Vuhan'daki Jinyintan Hastanesi'nden Doktor Li Zhang bu farkla ilgili olarak şunları söyledi: "Kadınların viral enfeksiyonlara karşı duyarlılıklarının daha az olması, bağışıklıkta önemli bir rol oynayan X kromozomundan ve seks hormonlarından kaynaklanıyor olabilir. Bu da kadınların bağışıklık sistemlerinin daha güçlü olmasında önemli bir rol oynuyor.
99 hastanın çoğunda, 'bağışıklıklarının zayıf olması' sonucu gelişen ve vücutlarını virüse karşı savunmasız hale getirebilecek başka hastalıklar da görüldü. Hastaların 40'ının kalplerinde ya da kan damarlarında sorun olduğu tespit edildi. 12 kişinin ise diyabet hastası oldukları ortaya çıktı.
Koronavirüsün ilk kez yayınlanan görüntüsü ne anlatıyor? Hong Kong Üniversitesi, Çin'den çok hızlı şekilde dünyaya yayılan koronavirüsün ilk görüntüsünü yayınladı.
Elektron mikroskobu altında enfekte olmuş bir hücreden çekilen görüntüyle ilgili üniversite profesörlerinden John Nicholls, “Her enfekte olmuş hücre binlerce yeni enfekte virüs partikülleri üretiyor. Bunlar da yeni hücreleri etkileyebilir” dedi.
Tıptaki adı 2019-nCoV olan koronavirüsün çoğalmasının farklı zaman dilimlerinde nasıl farklılık gösterdiği üzerine çalışmalar bilinen koronavirüslerle kıyaslama yapılarak devam ediyor.
Independent Türkçe'ye konuşan Yeditepe Üniversitesi Öğretim Üyesi Alperen Tuncer, bir virüsün normal şartlar altında davranışını şu şekilde açıkladı:
"Virüsler de bir DNA taşıyor. Uygun bir alan bulduklarında DNA’larını hücre içine bırakıyorlar. Ana bilgisayarı hackelemek gibi düşünün. Hücrenin tüm canlı yapılarını onunmuş gibi kullanıyor.
Hücrenin hayatta kalması için gerekli yapıların anlamlı şekilde bozulduğunu gördükten sonra kendi DNA’sını korumalı hâle getirip hücreyi terk ediyor ve başka bir hücreye saldırıyor."
Prof. Tuncer’e göre koronavirüsün davranışı da benzer şekilde. Ancak yıllardır bilinen bu virüsün çoğalma şekli yeni bir bulgu.
Hücre kültürü çalışmalarının cansız hücreyle yapılamadığını hatırlatan Tuncer, Hong Kong Üniversitesi’nin yayınladığı fotoğrafta hücrenin canlı olduğunu, hücre çeperi dışında görülen 'çıkıntıların' hücreye saldıran ya da hücreden ayrılan virüsler olabileceğini söyledi.
Koronavirüsün kanser hücresinin çoğalma hızına benzer bir davranış gösterdiğini aktaran Alperen Tuncer, "Farz edelim ki bir koronavirüs bir saat içerisinde kendinden “n” kadar üretsin. Yeni tip, X üzeri “n” kadar üretiyor olabilir. Virüsün yapısıyla ilgili araştırılması gereken daha çok parametre var" diye konuştu.