27.08.2021 - 08:59 | Son Güncellenme:
milliyet.com.tr
Bir süredir gerginliğin tavan yaptığı Kabil Havalimanı'nın hemen dışında korkulan oldu ve büyük bir patlama meydana geldi. İki intihar bombacısının yol açtığı patlamada ölü ve yaralılar olduğu bildirildi. Öte yandan bir patlama haberi de Kabil şehir merkezinden geldi.
Kabil'deki AA muhabirinin bildirdiğine göre, terör saldırılarının ardından havaalanına yakın bölgelerden 4 patlama sesi daha geldi. Bunlardan en şiddetli patlama 6'ncısında hissedildi. Taliban Sözcüsü Zabihullah Mücahid, Twitter hesabından yaptığı paylaşımda, bombalı terör saldırıları dışındaki patlamalar için, "ABD güçlerinin havaalanı içinde kendi ekipmanlarını imha ettiğini" duyurdu.
ABD Merkez Kuvvetler (CENTCOM) Sözcüsü Albay Bill Urban, Kabil Havalimanı'ndaki terör saldırısında ölen ABD askerlerinin sayısının 13'e yükseldiğini açıkladı. Albay Urban yaptığı açıklamada, "(CENTCOM Komutanı) Orgeneral McKenzie'nin açıklamalarından sonra (Kabil Havalimanı'nın) Abbey Kapısı'ndaki saldırıda aldığı yara sonucu on üçüncü ABD askerinin de hayatını kaybettiğini teyit edebilirim." ifadelerini kullandı. Urban, ayrıca yaralı sayısının ise 18'e çıktığını ve tamamının şu anda cerrahi birimlerle donatılmış özel bir C-17 tahliye uçağı ile Afganistan'dan çıkarıldığını kaydetti.
Kameraların karşısına geçen ABD Başkanı Biden, " Saldırıları DEAŞ'ın Horasan grubunun yaptığını düşünüyoruz. Bu saldırıyı yapanlara şunu söylüyorum, bunu affetmeyeceğiz, unutmayacağız ve bedelini ödeteceğiz. Sizi avlayacağız. ABD böyle bir gövde gösterisine boyun eğmeyecek." ifadelerini kullandı.
Kabil'deki terör saldırılarından sonra ABD Savunma Bakanlığında (Pentagon) videokonferans yöntemiyle basın toplantısı düzenleyen McKenzie, havaalanının Abbey Kapısındaki saldırıya ilişkin değerlendirmesinde, "DEAŞ saldırganları, bombalı saldırıdan sonra sivillere ve askerlere silahlarla ateş açtı." ifadelerini kullandı.
Saldırıların kayıplarına ilişkin kapsamlı incelemenin devam ettiğini belirten ABD'li komutan, saldırılara rağmen Kabil'deki tahliye faaliyetlerine devam edeceklerini vurguladı
Reuters'in iddiasına göre, terör örgünü DEAŞ Kabil Havalimanı'ndaki saldırıyı sosyal medya üzerinden üstlendi.
BBC, üst düzey bir sağlık yetkilisine dayandırdığı haberinde, en az 60 kişinin öldüğünü ve 140 kişinin yaralandığını duyurdu. Kabil'deki İlk Yardım Hastanesinin Twitter hesabından yapılan açıklamada, aralarında çocuk ve kadınların olduğu yaralıların gelmeye devam ettiği bildirildi. Afgan yetkililer yaralı sayısının 160 olduğunu açıklarken, Taliban son patlamanın kontrollü yapıldığı açıklandı.
Taliban sözcüsü Zabihullah Mücahid ise Twitter hesabından yaptığı paylaşımda, saldırıyı "güçlü bir şeklide" kınadıklarını ve olayın "ABD güçleri tarafından güvenliğin sağlandığı alanda" meydana geldiğini bildirdi.
Bir Taliban güvenlik kaynağı, patlamada yabancı uyruklu vatandaşlar dahil 11 kişinin öldüğünü ve yaralandığını söyledi. Bir Taliban yetkilisi ise çocuklar ve kadınlar dahil 13 kişinin hayatını kaybettiğini, bazı Taliban militanlarının da yaralandığını açıkladı.
Milli Savunma Bakanlığı'ndan patlamaya ilişkin yapılan açıklamada, "Kabil Havaalanı dışında iki patlama olmuştur. Birliğimizde herhangi bir hasar, zayiat yoktur." denildi.
Afgan bir görgü tanığı, Kabil Havaalanı'nın kapılarından birinin dışında bekleyen kalabalıklar arasında meydana gelen patlamada ölen ve yaralanan birkaç kişiyi gördüğünü söylüyor.
İsminin Adam Khan olduğu öğrenilen görgü tanığı, bazı insanların patlamanın şiddetiyle vücut parçalarının koptuğunu ve Perşembe günkü patlamadan 30 metre uzakta gerçekleştiğini aktarıyor.
BBC muhabiri Nasifeh Kohnavard, havalimanı içinde bulunanların olası bir füze saldırısına karşı uyarıldıklarını aktardı. İçerden bir kaynak, askerlerin sivillere siper almalarını söylediğini aktardı.
Afganistan'ın başkenti Kabil'de 31 Ağustos saat 24.00'e geri sayım başlarken, Batılı ülkeler dün gece yarısı havalimanı çevresinde 'terör' alarmı verdi ve bu sabah yine kaotik görüntüler vardı. CNN muhabirinin paylaştığı fotoğraf ise büyük ses getirdi.
ABD ve İngiltere, Çarşamba akşamından itibaren vatandaşlarından Kabil Havalimanı'ndan uzak durmalarını isteyen uyarılar yaptı. Uyarılara göre, özellikle karayoluyla havalimanına gidişler aşırı tehlikeli.
ABD'nin Kabil Büyükelçiliği ise, havalimanındaki üç kapıda bulunan vatandaşlarının hızla uzaklaşmasını istedi, 'terör saldırısı' tehdidinin sona erip ermediğine yönelik herhangi bir açıklama yok.
Buna karşın, Reuters haber ajansı, bir Batılı diplomata dayandırdığı haberinde, terör örgütü DEAŞ'ın saldırı ihtimaline rağmen Kabil Havalimanı çevresinde büyük bir kalabalığın toplandığını bildirdi.
Ellerinde ABD pasaportu veya vizesi olan yaklaşık 1500 kişinin havalimanına ulaşmaya çalıştığını kaydeden Reuters, Çarşamba günü yavaşlayan tahliye uçuşlarının bugün ivme kazanacağını aktarmıştı.
Afganistan'daki 'zafer'in ABD tarafından gümüş tepside Taliban'a sunulduğu belirtilen yazıda, Taliban aşağılandı. DEAŞ'ın sosyal medya hesapları ise Taliban lideri Molla Baradar'a 'Molla Bradley' lakabı takıldı.
15 Ağustos tarihinde Kabil'in düşmesiyle ABD ve müttefikleri neredeyse 100 bin insanı Afganistan'dan askeri kargo uçaklarıyla çıkardı, Taliban'la yapılan anlaşmaya göre 31 Ağustos tarihinde süre doluyor.
ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, Taliban'la yapılan görüşmeler kapsamında örgütün 31 Ağustos sonrasında da ülkeden ayrılmak isteyen yabancılara ve Afganlara izin vereceği yönünde söz verdiğini açıkladı.
Blinken'a göre, Taliban'ın bu sözü tutmasını sağlamak da Washington ve müttefiklerinin görevi. ABD Dışişleri Bakanı ayrıca, Afganistan'da halen 1500 ABD vatandaşının çeşitli sebeplerle kalmış olabileceğini belirtti.
Pentagon sözcüsü John Kirby ise, Afganistan'dan son olarak ABD askerlerinin ayrılacağını kaydedip, "Havalimanı artık bizim sorumluluğumuzda olmayacak. Nasıl işletileceğine Taliban karar verecek" dedi.
AP haber ajansı, ABD'nin çekilmeden önce Afganistan'a 20 yıl boyunca 837 milyar dolar para harcadığını ve tüm çabaların bir hafta içinde çöktüğünü bildirdi.
Peştunlar, Tacikler, Hazaralar, Aymaklar (Aimaq), Türkmenler, Özbekler, Kırgızlar ve Beluçilerin de aralarında bulunduğu birçok etnik grubun yaşadığı Afganistan'da, 20 ile 40 arası farklı dil ve lehçe konuşuluyor.
On yıllardır çalkantının dinmediği Afganistan'daki kırılmanın başladığı olay, 1979 yılının son günlerinde başlayan Sovyetler Birliği işgali oldu. ABD'nin direnişçilere destek verdiği 10 yıl süren işgal sırasında çok sayıda ülkeden 100 bini aşkın kişi Afganistan'a giderek Sovyetler Birliği'ne karşı savaştı.
Sovyetlerin 1989'da Afganistan'dan çekilmesinin ardından bu kez iç savaşa savrulan ülkede, Cumhurbaşkanı Muhammed Necibullah'ın 1992'de devrilmesiyle Afgan nüfusunun yarısını oluşturan Peştun grupların Kabil'deki hakimiyeti de sarsıldı.
İç savaş sürerken kurulan Taliban, farklı grupların desteğini aldı ve 27 Eylül 1996'da Kabil'e girerek iktidarı ele geçirdi. Böylece Afganistan'da, ABD liderliğindeki NATO birliklerinin 2001'deki saldırısına kadar devam edecek dönem başlamış oldu.
ABD, 11 Eylül 2001 saldırılarından Afganistan'da üslenmiş El Kaide ve lideri Usame Bin Ladin'i sorumlu tuttu. Afganistan'ı yöneten Taliban'dan El Kaide üslerini kapatmasını ve liderlerini ABD'ye teslim etmesini istedi. Taliban reddetti.
7 Ekim 2001'de Amerikan ve İngiliz uçaklarının Taliban ve El Kaide hedeflerine hava saldırısıyla Afganistan'da yeni bir savaş başladı. Afganistan'ı bu kez işgal eden ABD'ydi. Washington'ın 20 yıllık savaşı, Taliban'la masaya oturulması ve çekilme kararı alınmasıyla bitti.