29.08.2021 - 21:27 | Son Güncellenme:
milliyet.com.tr
Dünyanın hem gözü hem de kulağı Afganistan'da... Aamaj News'in son dakika haberine göre, Afganistan'ın başkenti Kabil'de havaalanı yakınlarında bir patlama meydana geldi. İddiaya göre patlamanın meydana geldiği bölgede, binaların üzerinden yükselen siyah dumanı gösteren bir video sosyal medyada paylaşılmaya başladı. Bazı kaynaklara göre patlamaya, bir yerleşim bölgesindeki bir evin roket saldırısıyla yerle bir edilmesi neden oldu.
Joe Biden'ın 13 ABD askeri ve çok sayıda Afgan'ın katledildiği ölümcül bir havaalanı bombalamasının ardından başka bir vahşet olasılığı konusunda uyarmasından birkaç saat sonra, ABD'nin Kabil'de şüpheli DEAŞ militanlarını hedef alan askeri saldırısında bir çocuk öldürüldü.
İsminin açıklanmaması koşuluyla konuşan iki ABD'li yetkili Reuters'e, Amerikan güçlerinin Afganların Taliban'dan kaçmaya çalıştığı Hamid Karzai Uluslararası Havalimanı'na saldırmayı amaçlayan olası bir bombalı intihar aracını hedef alarak Afgan başkentinde bir saldırı düzenlediğini söyledi.
Kabil polis şefi bir çocuğun öldürüldüğünü aktardı. İki görgü tanığı, patlamanın havaalanının kuzeyindeki Khajeh Baghra bölgesinde bir eve isabet eden bir roketten kaynaklandığını söyledi.
Yakın zamanda devrilen ABD destekli hükümetten bir güvenlik yetkilisi AFP'ye roketin bir eve çarptığını söyledi. Afganistan Sağlık Bakanlığı'ndan bir kaynak BBC'ye patlamanın havaalanı yakınında olduğunu söylerken, iki görgü tanığı Reuters'e havaalanının kuzeyindeki bir eve roket çarptığını söyledi.
Patlamalarla ilgili resmi bir doğrulama yapılmadı ve hiçbir terörist grup saldırıyı üstlenmedi. Taliban adıan konuşan bir sözcü ise, ABD askeri hava saldırısının ABD'nin tahliyesi sırasında Kabil havaalanını hedef almak isteyen bir araçtaki intihar bombacısını hedef aldığını söyledi.
ABD Başkanı Joe Biden, Kabil'deki durumu "son derece tehlikeli" olarak niteleyerek, yüksek olasılıkla 24 ila 36 saat içerisinde Kabil Hamid Karzai Uluslararası Havaalanı'na yönelik yeni bir saldırının olabileceğini söylemişti.
ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan'dan gelen bir son dakika açıklaması gündeme bomba gibi düştü. Reuters haber ajansı sıcak gelişmeyi "acil" koduyla duyurdu.
Sullivan, "1 Eylül'den itibaren ABD'nin Afganistan'da büyükelçiliği olmayacak." açıklamasında bulundu. Sullivan, ayrıca Taliban'ın, ABD ve ortaklarına 31 Ağustos'tan sonra güvenli çıkış sözü verdiğini açıkladı.
Öte yandan kalan son İngiliz birlikleri Afganistan'dan tahliye edildi ve İngiltere'nin ülkedeki yirmi yıllık askeri müdahalesi sona erdi. Dün gece Paraşüt Alayı ve Savunma Bakanlığı tarafından sosyal medyada paylaşılan askeri uçağın içinden görüntüler ve fotoğraflar, yorgun İngiliz birliklerinin Kabil'den ayrıldığını gözler önüne serdi.
Tahliye çabaları sona erdiğinde, Başbakan Boris Johnson, güvenli olduğunda Afganistan'a dönme sözü verdi. Geride 150 İngiliz ve 1000'den fazla Afgan kaldı.
İngiltere'nin aceleyle geri çekilmesine olumlu bir görünüm kazandırmak isteyen Başbakan, 'son 20 yılın kazanımlarını korumak için elimizdeki tüm diplomatik ve insani araçları kullanacağına' söz verdi.
Hükümet kaynakları da Başnakan Johnson'ı desteklercesine, İngiltere'nin savaşın harap ettiği ülkedeki yokluğunun yalnızca geçici olduğu konusunda ısrar etti.
ABD Başkanı Joe Biden'ın ay sonuna kadar güçlerini geri çekme kararı sonrasında, Johnson'ın onu takip etmekten başka seçeneği kalmamıştı.
Biden'ın kararı da, öfkeli Muhafazakar siyasetçileri, Biden'ın Beyaz Saray için ne derece uygun olduğunu sorgulamaya sevk etti.
Biden dün, Kabil havaalanınada başka bir saldırının yakın olabileceğini söylerken, 13 ABD askerini öldüren bir DEAŞ saldırısının intikamının alınacağını ve bunun son intikam olmayacağını söyledi.
Biden Cumartesi günü yaptığı açıklamada, "Yerdeki durum son derece tehlikeli olmaya devam ediyor ve havalimanına terörist saldırı tehdidi yüksek. Komutanlarımız önümüzdeki 24-36 saat içinde bir saldırı daha olma olasılığının yüksek olduğunu bana bildirdiler" dedi.
ABD ordusu, Biden'in Salı günü Afganistan'dan çekilmesi için son tarihe doğru yaklaşırken Biden, Pentagon'un ölümcül intihar bombasına yanıt olarak iki DEAŞ mensubunu öldürdüğünü söylediği drone saldırısını savundu.
Biden, "Kabil'de askerlerimize ve masum sivillere yönelik saldırıdan sorumlu grubun peşine düşeceğimizi söyledim ve öyle de yaptık. Bu menfur saldırıya karışan herkesi yakalamaya ve ödemelerini sağlamaya devam edeceğiz" dedi.
Taliban ise, ABD drone saldırısını kınadı ve bir sözcü operasyonu 'Afgan topraklarına açık bir saldırı' olarak nitelendirdi.
İkinci Dünya Savaşı'ndan bu yana İngiltere'nin en büyük askeri tahliyesi olan Pitting Operasyonu, 100'den fazla RAF uçuşunda iki haftada 15 binden fazla insanı uçakla taşıdı.
Hava yoluyla taşınan insanlar arasında 5 bin İngiliz vatandaşı ve aileleri ile 8 binden fazla Afgan eski İngiltere personeli ve akrabaları bulunuyordu. En küçüğü sadece bir günlük olan yaklaşık 2 bin 200 çocuk tahliye edildi.
Peki, resmen evrim geçirdiğini dünyaya ilan eden, değiştiğini söyleyen Taliban ne yapmak istiyor? BBC İzleme Servisi'nden Mina al-Lami, örgütün Afganistan halkını kazanmak için kampanya yürüttüğünü bildiriyor:
"Taliban, farklı platformlardan yürüttüğü halkla ilişkiler kampanyası üzerinden Afganistan halkı ve uluslararası toplumun kalbini ve aklını kazanmaya çalışıyor. Örgüt, yerel halk, bankalar, işletmeler, yatırımcılar, sivil yabancı çalışanlar, komşu ülkeler ve bölge güçlerine süslü mesajlar verirken, herkes için 'güvenli ve istikrarlı' bir ülke yaratmak istediklerine vurgu yapıyor.
Kadınlar ve kız çocuklarının geleceğine dair kaygıların farkında olan örgüt, dün Twitter'dan paylaştıkları ve 'okula gitmekte olan' kız çocuklarını gösteren bir resimle kızların eğitimden koparılmayacağı mesajını vermeye çalıştı. Aynı gün paylaştıkları bir başka videoda ise burka takmayan ve başörtüsü ile örtünen kadın doktor ve hemşirelerin çalışmaya devam ettiği görülüyordu.
Örgüt sadece normal yaşamın sürdüğü değil, kendi yönetimi altında bir ilerleme de yaşandığı mesajını vermek istiyor. İnsanların Taliban'ın gelişinden memnun olduğunu iddia ediyor. 13 Ağustos'ta yayımladıkları mesajda da vilayetlerin kolayca ellerine geçmesinin bunun kanıtı olduğunu öne sürmüşlerdi.
Ancak başarmaları esnek ve pragmatik davranmalarına bağlı - ki onların vermeye çalıştıkları imaj da bu. Öte yandan siyasi kazanımlar elde etme çabaları sonucu Taliban daha geniş anlamda radikal hareketin gözünde kolayca meşruiyetini kaybedebilir."
AP haber ajansı, ABD'nin çekilmeden önce Afganistan'a 20 yıl boyunca 837 milyar dolar para harcadığını ve tüm çabaların bir hafta içinde çöktüğünü bildirdi.
Peştunlar, Tacikler, Hazaralar, Aymaklar (Aimaq), Türkmenler, Özbekler, Kırgızlar ve Beluçilerin de aralarında bulunduğu birçok etnik grubun yaşadığı Afganistan'da, 20 ile 40 arası farklı dil ve lehçe konuşuluyor.
On yıllardır çalkantının dinmediği Afganistan'daki kırılmanın başladığı olay, 1979 yılının son günlerinde başlayan Sovyetler Birliği işgali oldu. ABD'nin direnişçilere destek verdiği 10 yıl süren işgal sırasında çok sayıda ülkeden 100 bini aşkın kişi Afganistan'a giderek Sovyetler Birliği'ne karşı savaştı.
Sovyetlerin 1989'da Afganistan'dan çekilmesinin ardından bu kez iç savaşa savrulan ülkede, Cumhurbaşkanı Muhammed Necibullah'ın 1992'de devrilmesiyle Afgan nüfusunun yarısını oluşturan Peştun grupların Kabil'deki hakimiyeti de sarsıldı.
İç savaş sürerken kurulan Taliban, farklı grupların desteğini aldı ve 27 Eylül 1996'da Kabil'e girerek iktidarı ele geçirdi. Böylece Afganistan'da, ABD liderliğindeki NATO birliklerinin 2001'deki saldırısına kadar devam edecek dönem başlamış oldu.
ABD, 11 Eylül 2001 saldırılarından Afganistan'da üslenmiş El Kaide ve lideri Usame Bin Ladin'i sorumlu tuttu. Afganistan'ı yöneten Taliban'dan El Kaide üslerini kapatmasını ve liderlerini ABD'ye teslim etmesini istedi. Taliban reddetti.
7 Ekim 2001'de Amerikan ve İngiliz uçaklarının Taliban ve El Kaide hedeflerine hava saldırısıyla Afganistan'da yeni bir savaş başladı. Afganistan'ı bu kez işgal eden ABD'ydi. Washington'ın 20 yıllık savaşı, Taliban'la masaya oturulması ve çekilme kararı alınmasıyla bitti.
Öte yandan ABD Deniz Piyadeleri olduğu bu görüntüde, bir Havacı, Kabil'de tahliye sırasında bir bebeği rahatlatıyor.