■ ”Butlan” Arapça kökenli bir kelime. Bir anlamı çürük, temelsiz olma diğer anlamı da hükmü olmayan, geçersiz olan anlamına geliyor. Bu kelime son iki haftadır CHP Kurultayı’yla ilgili mahkeme kararı seçeneklerinden birisi olsa da aslında yaşadığımız dünyayı özetliyor.
■ 12 gün süren İsrail-İran savaşı ve ABD’nin savaşa dahil olduğu bölüm tüm dünya gibi bizim de ana gündem maddemiz oldu. Milliyet olarak sadece gelişmeleri duyurmakla, şu ülke şu kadar füze attı, bu ülke şu kadar uçak kaldırdı demekle yetinmedik. Kurumsal hafızamızda Trump’ın birinci başkanlık döneminde İran’ın önceden haber vererek ABD üssüne attığı füzeler vardı, bu savaş boyunca da yaşanan her gelişmeyi perde arkasıyla size aktarmaya çalıştık. Vurulan tesislerden olmayan radyoaktif sızıntıdan başlayarak, uzmanların ve dünya medyasının tüm soru işaretlerine sayfalarımızda yer verdik. İsrail’in İran içinde kurduğu ihanet şebekesini, Tahran rejiminin kısa vadedeki kazanımlarını, orta ve uzun vadede yaşayacağı riskleri alanındaki en iyilerle konuştuk. Günler süren maratonun ardından süreci özetleyen manşetimiz sizinle “Laubali Savaş” başlığıyla buluştu.
■ Savaşın üç tarafı, İran-İsrail-ABD’nin “Ben kazandım” dediği bu garip savaşın tek kaybedeni yine Gazzeliler oldu. O 12 gün içerisinde İsrail, Gazze’de 200’den fazla sivili katletti. Her gün inatla Gazze’de yaşanan soykırımın devam ettiğinin haberlerini, “Gazze’yi unutturmayacağız” patlangacıyla ilettik sizlere. Nazım Hikmet’in “Kalbimin yarısı buradaysa yarısı Çin’dedir, doktor...” diye başlayan mısrasında olduğu gibi... Kalbimizin yarısı Gazze’de atıyor.
■ Milliyet’in sahada uzun yıllar muhabirlik de yapmış yazar kadrosunun uluslararası toplantılarda yarattığı farkın ortaya çıktığı bir dönem geçirdik. Deniz Kilislioğlu, İstanbul’daki Rusya-Ukrayna Zirvesi’nde; Güldener Sonumut, Lahey’deki NATO Liderler Zirvesi sırasında haber vermek ve haberi yorumlamanın ne kadar önemli olduğunun örneklerini veren işler yaptılar. NATO Zirvesi’nin 2026’da Türkiye’de yapılacağını daha zirve başlamadan, taslak metin çalışmaları sırasında yazdı Güldener. NATO üyesi ülkelerin Gayrı Safi Yurtiçi Hasıla’dan yüzde 2 olan harcamaları yüzde 5’e çıkarması kararının yaratacağı 1.2 trilyon dolarlık bütçe farkını da yazan isim oldu aynı zamanda. Milliyet Ankara bürosundan Aydın Hasan bu yeni pazarı, Savunma Sanayii Başkanlığı-NATO ilişkilerine dair yaptığı özel haberle destekledi. Ankara Temsilcimiz Didem Tümer, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Lahey’deki temaslarını izledi, röportaj yapan isimlerden birisi oldu. Ankara büromuzun genç muhabirleri de, İran ve Ortadoğu konusunda en önemli uzmanların yorumlarını derledi sizler için. Diplomasi ve savunma sanayiinin kalbi her zaman olduğu gibi Milliyet’te attı.
■ Yazıya butlan günleri başlığını atıp, seyrettiğimiz 12 günlük garabetteki ayrıntıları yazdım, gelelim bu kelimeyi hepimize ezberlettiren CHP meselesine. Ankara büromuz ve CHP muhabirimiz Mehtap Gökdemir, işin hem hukuki hem de siyasi seçeneklerini anlatan çok sayıda habere imza attılar. Ortalığın toz duman olduğu, gerçek ile abartının birbirine karıştığı, muhatapların doğrulardan çok dileklerini anlatmayı tercih ettiği, medyanın genelinin olası siyasi sonuçlara bakarak konumlanma ihtiyacı hissettiği bir dönemde sadece haberde kalan arkadaşlarımı kutluyorum.
■ Dış haberler servisimiz savaştan savaşa krizden krize koşuyor, ekonomi servisimiz savaşların dünya ekonomisine etkisi bir yanda, don vurgunu yiyen tarım diğer yanda, turizmde fiyatlar ve doluluk tartışmaları bir yanda sayfalarına sığmaya çalışıyor. Lise ve üniversiteye giriş sınavları yapıldı; şimdi sonuçlar ve tercih dönemi geliyor. Yaz herkes için tatil zamanı olabilir ama eğitim servisimiz için yaz mevsimi tam zamanlı mesai ve Milliyet’in değişmez eğitim haberciliği liderliğini sürdürme mevsimidir. Spor servisimiz için de benzer bir durum geçerli. Milliyet, Türkiye’de amatör sporlara en fazla yer ayıran gazete ve yaz mevsimi demek üst üste spor etkinlikleri demek. Taraftarlar en çok transfer haberlerine ilgi duyarlar ya, ortaya atılan isimlerin hangisi doğru, kimle, hangi yöneticiler umut tacirliği yapıyor, ayırt etmek yine spor servisine düşüyor.
■ Yaz denilince iş yükü artan iki servisimiz daha var. Kültür ve sanat haberlerine tam sayfa ayıran tek gazete olmak demek, o sayfanın hakkını vermeyi de gerektiriyor ve arkadaşlarım bu işi layıkıyla beceriyor. Basın bülteninden kopyalanmamış, emek verilmiş haberlerle sayfalarını dolduruyorlar. Benzer bir durum magazin servisimiz için de geçerli. Yaz mevsiminde magazin haberleri yazıdan çok fotoğrafa döner. Çok bikini arasına sıkıştırılmış kısa satırları ya da sosyal medyada haber olmak için verilmiş pozlar yerine arkadaşlarımız halen haberin peşinde koşuyorlar. Fotoğraf hatırına haber yerine, haber için fotoğraf kullanmayı tercih ediyoruz.
■ Bu köşede adlarını en fazla saydığım iki isimden biri olan Ozan Kadüker, stajyer öğrencilerin sömürülmesiyle ilgili önemli bir habere imza attı. Çiğdem Yılmaz, ajanstan gelen ve herkeste olan bir haberi Milliyet’e yakışır şekle soktu. Başkasının tecavüz ettiği, eski nişanlısının karnındaki bebeğiyle birlikte katlettiği Oya’nın haberini yazdı Çiğdem, Oya’yı ölüme çağıran son konuşmaları yayınladı. Muhabir farkı dediğimiz şey, tam olarak da bu aslında.
■ Bugün başlayan yazı dizimiz yaşlılığa yaklaşan herkes adına ya da sevdikleri yaşlananlara dair çok şey anlatan bir dizi. Bu işi bilim olarak Türkiye’ye getiren İsmail Tufan hocamızla titiz bir çalışma yaptı arkadaşlarımız. O titiz çalışma editörlerimiz ve sayfa sekreteri arkadaşlarımızın elinde okuma iştahını arttıracak hale geliyor. Bu konuda her gün daha iyi örneklerle çıkıyoruz karşınıza.
■ Butlan, temelsiz olmak demekti; Milliyet’in 75 yıllık temeli bizi her gün daha iyisini yapmaya zorluyor. Butlan, geçersiz demekti; siyasi ajandası olmadan, sadece haberde kalarak geçerli olmanın ve hep geçerli kalmanın kavgasını veriyoruz. Herkese sağlıklı bir hafta, iyi okumalar diliyorum.