27.02.2021 - 14:47 | Son Güncellenme:
milliyet.com.tr
Uzun süredir beklenen ABD'nin istihbarat raporu açıklandı, "Suudi Arabistan Veliaht Prens Muhammed bin Selman'ın İstanbul, Türkiye'de gazeteci Cemal Kaşıkçı'nın yakalanması veya öldürülmesine yönelik operasyonu onayladığını değerlendiriyoruz" denildi.
Çoğunluğu CIA'in verilerine dayandırılan ABD istihbarat raporuna göre, Suudi Veliaht Prensi, Suudi muhalif gazeteci Cemal Kaşıkçı'nın 2018 cinayetini onayladı ve emri verdi. Raporda, ABD istihbaratının, Prens Selman adına olaya karışarak Kaşıkçı'nın ölümünden sorumlu olduğu konusunda "son derece emin" olunan 21 kişilik bir listeye yer verildi.
İki yıl önce hazırlanan ve kısmen üzeri karartılan raporda, bu değerlendirmenin "Muhammed Bin Salman'ın Suudi Arabistan'daki karar alma süreçleri üzerindeki kontrolü, önemli bir danışmanı ve korumalarının operasyona doğrudan katılması ve Veliaht Prens'in Kaşıkçı da dahil ülke dışındaki muhalifleri susturmak için şiddet içeren önlemler almasına dayandırıldığı" vurgulandı.
2019'da hazırlanan ancak eski ABD Başkanı Donald Trump'un kamuoyuyla paylaşmadığı raporda Veliaht Prens'in 2017'den bu yana ülkenin güvenlik ve istihbarat kuruluşları üzerinde mutlak bir kontrolü olduğu ve Suudi yetkililerin bu tür bir operasyonu Veliaht Prens'in onayı olmadan gerçekleştirmesinin çok düşük bir ihtimal olduğu da kaydediliyor.
Raporda Muhammed Bin Salman'ın büyük olasılıkla, yardımcılarının verilen görevleri yerine getirememeleri halinde, kovulacakları veya tutuklanacaklarını düşündükleri bir ortam yarattığı, bunun da yardımcılarının Veliaht Prens'in emirlerini sorgulamasının ya da onayı olmadan böyle hassas bir operasyona girişmelerinin mümkün olmadığını gösterdiği vurgulanıyor.
ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, raporun ardından Washington'ın Riyad'a yönelik yaptırımlarını açıkladı ve cinayete karışan 76 Suudi Arabistan vatandaşına vize kısıtlaması getirildiğini duyurdu. ABD'nin, Suudi Arabistan'ın muhaliflere yönelik susturma ve baskı çabalarına tolerans göstermeyeceğini kaydeden Blinken, Washington'un iki ülke arasındaki ilişkilerdeki pozisyonunu koruduğunu söyledi.
ABD Hazine Bakanlığı, cinayetteki rolleri nedeniyle Suudi Acil Müdahale Güçleri'ne ve eski Suudi Arabistan İstihbarat Teşkilatı Başkanına yaptırım getirdiğini duyurdu. Hazine Bakanı Janet Yellen, Kaşıkçı cinayetine dahil olanlardan hesap sorulması gerektiğini belirterek "RIF ve cinayete doğrudan dahil olan eski üst düzey bir yöneticiye yaptırımlar uygulanacağını" ifade etti. Yellen, "ABD, şiddet ve göz korkutmaya karşı gazeteciler ve siyasi muhaliflerin yanındadır, Özgür bir toplumun temeli olan ifade özgürlüğünü savunmaya devam edeceğiz" dedi.
Rapor dünya medyasında beklendiği gibi ilk haber oldu, televizyonlar canlı yayına geçti. CNN International, yaptırım listesinde MBS'nin yer almamasını 'Biden yemin etmesine rağmen Kaşıkçı cinayetinin arkasındaki Suudi Veliaht Prens'i cezalandırmıyor' başlığıyla sundu ve söz konusu adımı Trump'ın verdiği karara benzetti.
'ABD raporu Kaşıkçı'nın öldürülmesi operasyonuna Suudi Veliaht Prens'in onay verdiğini buldu' diyen Kaşıkçı'nın köşe yazarı olarak çalıştığı Washington Post gazetesi ise, Biden'ın Muhammed bin Selman'a geçit vermemesini istedi.
Amerikan New York Times gazetesi 'ABD raporu Suudi Veliaht Prens'i Kaşıkçı'nın öldürülmesinden sorumlu tuttu' manşetini atarken, Biden'ın Veliaht Prens'i cezalandırmamasının Demokrat Parti'de hayal kırıklığına yol açtığını yazdı.
BBC'nin manşetinde 'ABD: Suudi Prens Kaşıkçı cinayetini onayladı' ifadesi yer alırken, İngiliz The Guardian gazetesi 'ABD Suudi Veliaht Prens'in cinayeti onayladığını buldu ama ona yaptırım yok' başlığını kullandı.
BBC, güvenlik muhabiri Frank Gardner'ın analizini 'ABD raporu Suudi Arabistan ilişkilerini yıllarca çökertebilir' başlığıyla sundu. 85 yaşında olan ve sağlık sorunları yaşayan Kral Selman'ın birçok yetkiyi halihazırda oğlu Veliaht Prens'e devrettiğini belirten Gardner, buna rağmen Washington'ın yeni kral favorileri arasında Muhammed bin Selman'ın bulunmadığını yazdı.
Reuters haber ajansına konuşan ve kimliği açıklanmayan üst düzey ABD'li yetkili, veliaht prens Muhammed bin Selman'a doğrudan yaptırım uygulanmamasını, "Yaptırım kararları, Veliaht Prens ile bir çalışma ilişkisini korumak üzere tasarlanmış görünüyor, Hedef bağları koparmak değil ayarları yenilemek" diye değerlendirdi. Bloomberg, 2018 yılından bu yana kamuoyuna açıklanmayan raporun ABD-Suudi Arabistan ilişkilerini ciddi şekilde etki edebileceğini vurguladı.
Suudi Arabistan Dışişleri Bakanlığı, Cemal Kaşıkçı cinayetiyle ilgili ABD'nin yayınladığı raporu kesin bir dille reddettiğini açıkladı. Daha önce ülkedeki ilgili makamlarca çıkarılan kararlar doğrultusunda Suudi Arabistan'ın yasa ve değerlerine aykırı olan Kaşıkçı cinayetini kınadığı belirtilen açıklamada, söz konusu cinayetin, çalıştıkları kurumun kendilerine sağladığı yetkileri aştıkları gibi tüm sistemi de aşan bir grup tarafından işlendiği savunuldu.
Suudi Arabistan ile ABD arasındaki ortaklığın güçlü ve sarsılmaz olduğuna işaret edilen açıklamada, bahsi geçen güçlü ilişkilerin 80 yıl boyunca karşılıklı saygı çerçevesinde devam ettiği ve aynı temel üzerine sürdürülmesinin temenni edildiği belirtildi.
Birleşmiş Milletler Yargısız ve Keyfi İnfazlar Özel Raportörü Agnes Callamard, ABD'nin Suudi Arabistanlı gazeteci Cemal Kaşıkçı cinayetine ilişkin istihbarat raporunu açıklamasının ardından, Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman'a yaptırım uygulanması çağrısı yaptı.
Muhalif Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı, 2 Ekim 2018'de Suudi Arabistan'ın İstanbul Başkonsolosluğu'nda öldürülmüştü. Kaşıkçı'nın Suudi Arabistan'dan gönderilen bir ekip tarafından öldürüldüğü ortaya çıktı. Cesedi ise tüm aramalara rağmen henüz bulunamadı.
Kaşıkçı'nın yazılarının yayımlandığı Amerikan Washington Post gazetesi ise CIA'in değerlendirmesinin, Veliaht Prens'in kardeşi olan ve cinayet işlenirken Suudi Arabistan'ın Washington Büyükelçisi olan Prens Halid Bin Selman'ın yaptığı bir telefon görüşmesine dayandığını yazdı.
Halen Suudi Arabistan Savunma Bakan Yardımcısı olan Prens Halid'in, Veliaht Prens'in talebi üzerine Kaşıkçı'ya telefon ettiği ve İstanbul'daki Suudi konsolosluğuna gitmesinin güvenli olduğuna dair güvence verdiği iddia ediliyor. Prens Halid ise Kaşıkçı ile irtibata geçtiği iddialarını reddetti.
Suudi Arabistan Başsavcısı da, Kaşıkçı'nın ülkeye dönmesi için kendisiyle görüşmeler yürüten, ancak Kaşıkçı geri dönmeyi reddedince cinayet emrini veren istihbarat servisi başkan yardımcısının, bu kararını yönetime bildirmediğini söylemişti. Suudi Arabistan'da yargılanan beş kişi hakkında ölüm cezası verilmiş ancak bu daha sonra 20 yıl hapis cezasına çevrilmişti.
Raporun yayımlanması, Biden'ın Suudi Arabistan ile ilişkileri yeniden düzenleme ve Suudilere karşı eski başkan Donald Trump'tan daha katı tutum alma politikasının bir parçası olarak değerlendiriliyor. Trump yönetimi, raporun yayımlanması yönündeki talepleri reddetmiş, Suudilerle işbirliğinin geliştirilmesi üzerinde durmuştu.
Beyaz Saray Sözcüsü Jen Psaki, Çarşamba günkü açıklamasında Biden'ın Veliaht Prens ile değil Kral Selman ile görüşeceğini vurgulamış, ancak bunun ne zaman olacağına dair detaylı bilgi vermemişti. Biden, Suudi Arabistan'a yönelik büyük politika değişikliğine giderek, Suudi Arabistan önderliğinde koalisyon güçlerinin Yemen'e karşı yürüttüğü saldırıları desteklemeyeceğini açıklamıştı.
59 yaşındaki Cemal Kaşıkçı, boşanma belgelerini almak üzere 2 Ekim 2018'de Suudi Arabistan'ın İstanbul Başkonsolosluğu'na girmiş ve bir daha çıkmamıştı. Suudi savcılık yetkilileri, Kaşıkçı'nın zorla alıkonulduğu ve fazla miktarda sakinleştirici iğne yapılması nedeniyle öldüğünü, ardından cesedinin parçalanarak konsolosluk dışındaki birine teslim edildiğini söylemişti.
Cemal Kaşıkçı cinayetiyle ilgili olarak İstanbul'da açılan davada ise son olarak iki iddianame birleştirilmiş ve şüpheli sayısı 26'ya çıkmıştı. İlk iddianamede İstihbarat Dairesi Başkan Yardımcısı General Ahmet bin Muhammed el Asıri ve Kraliyet Ailesi danışmanı Saud el Kahtani, ''tasarlayarak ve canavarca hisle eziyet çektirerek kasten öldürmeye azmettirme'' suçlamasıyla; diğer 18 şüpheli ise "tasarlayarak ve canavarca hisle eziyet çektirerek kasten öldürme" suçlamasıyla yargılanıyordu.
İkinci iddianamede ise altı firari şüpheli hakkında suçlamalar yer almıştı. Cinayete karışmakla suçlanan zanlılardan muavin konsolos Sultan Yahya A. ve ateşe Yasit Halit M.'nin, "tasarlayarak ve canavarca hisle eziyet çektirerek öldürme" suçundan müebbet hapisleri isteniyor. Davada bir sonraki duruşma 4 Mart'ta görülecek.