01.07.2021 - 07:25 | Son Güncellenme:
Utanç davasında mağdur olan çocukların avukatlığına yapan UCİM (Saadet Öğretmen Çocuk İstismarı İle Mücadele Derneği) avukatlarından Gülşah Ekin Taş, yürekleri yakan dava dosyasındaki ayrıntıları, Habertürk'ten Alper Uruş'a anlattı. Taş, "Kurban bayramıydı ve UCİM'de nöbetteydim. Bu olayla ilgili ihbar, benim nöbetimde geldi. İlk görüşmeyi babaanneyle yaptım. Kendisi, 'İki torunum var; psikoloğa götürdüm. Anlattıkları şeyler akla mantığa sığmıyor' dedi. Çocuklarla yaptığım görüşmelerde her ikisinin de gerçekten çok zeki olduğunu fark ettim.
Yaşadıklarını o kadar detaylı anlatıyorlardı ki yer, zaman ve mekan vererek bütün ayrıntıları anlattılar. Anne ile baba küçük kız çocuğu anne karnındayken boşanıyorlar. Daha sonra kız çocuk annenin yanında kalıyor. Büyük çocuk ise babanın yanında kalıyor. Daha sonra erkek çocuk, öz babası tarafından annesinin yanına Finike'ye gönderiliyor. Hem kardeşini tanısın hem de yalnız kalmasın diye. Kız çocuğu hep istismara uğramış. Erkek çocuğu ise 2018'in sonu gibi Finike'ye gidiyor ve 8 aylık süreçte cinsel istismara uğruyor. Olayı ortaya çıkaran da erkek çocuk oluyor ve anne erkek çocuğu suçluyor. 'Baban seni doldurdu ve sen bize iftira atıyorsun' diye savunma yapıyor.
Bu dava gerçekten kan dondurur cinsten. Dosyanın detaylarını bilseniz; günlerce uyku uyuyamazsınız. Çocuklar, çizdikleri resmin kat be kat fazlasını yaşamışlar. Her ikisi de çok ağır cinsel şiddete maruz kalmışlar.Kız çocuğunun 2 yaşından itibaren istismara uğradığını düşünüyorum. Çocukların satılması gibi bir şey söz konusu değil. Anne gece kulüplerinde, pavyonlarda çalışan bir kadın ve Rahmi'yle burada tanışıyor ancak yağmadan 1 yıl hüküm de giyiyor.Kız çocuğu ifadesinde, annenin erkeklerle dost hayatını yaşadığını belirtiyor ve annesinin kocalarının istismarına uğradığını, istismarcının fiziksel özelliklerine kadar ayrıntıyla anlatıyor. Rahmi hayatına girdikten sonra bu değişiyor. Erkek çocuğun bilinçli olmasıyla istismar dile geliyor. Rahmi'nin istismarlarının ardından çocuklar babaanneye gönderiliyor.
Erkek çocuk olayları anlatırken kız çocuğunun yaşadıklarını tetikliyor ve o da yaşadıklarını anlatıyor. HSK olayla ilgili inceleme başlattı. Biz açıkçası tutuklama bekliyoruz. Dosyadaki bütün somut deliller tamamlandı. Adli Tıp istismarı doğruluyor. Çocuklar şu an güvende değil.
Bu dosyada tanık olarak dinlenen herkesin sanık olarak yargılanması da gerekiyor. Çünkü çocuklara anneanne, dede, teyzeler şiddet uyguluyor. Çocukları kablo ile dövüyorlar. Çocuğun beyanı esas alınmalıdır. Çünkü çocuk istismarı bu kadar detaylandıramaz."
Sabah'ın haberine göre Türkiye'yi ayağa kaldıran olayla ilgili yeni detaylar ortaya çıktı. Elmalı davasında cinsel istismar ile suçlanan anne Merve A.'nın 2019 yılında Antalya'nın Konyaaltı İlçesi'nde birden fazla kişi tarafından gece vakti silahlı yağma suçundan uzun süre cezaevinde yattığı öğrenildi.
Geçen yıl haziran ayında, savcılığa müracaat eden babaanne G.S., o dönem 6 ve 9 yaşında olan iki torununun cinsel istismara uğradığı iddiasıyla, eski gelini Merve A. ve kocası Rahmi A. ile gelininin erkek arkadaşlarından şikayetçi oldu. Savcılık, babaannelerinin yanında olan ve istismara uğradığı öne sürülen çocukların Çocuk İzlem Merkezi'nde doktorlar gözetiminde ifadesine başvurdu. Anne ve üvey baba bir süre cezaevinde kaldıktan sonra son duruşmada tahliye edildi. Bu karar dün Türkiye gündemine oturdu. Tepki çeken tahliye kararına Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı da itiraz etti.
G.E.G., ifadesinde anne ve babasının ayrıldığını, annesi Merve A.'nın Rahmi A. ile evlendiğini, ancak F., A., M. ve M. adlı erkeklerle de ilişkisi olduğunu söyledi. G.E.G., geçen yıl, üvey babası Rahmi A. ile isimleri F., A. ve M. olan kişilerin kendisine cinsel istismarda bulunduğunu anlattı. Yaşadıklarıyla ilgili annesi Merve A., üvey babası Rahmi A. ve dayısı S.C.G.'den şikayetçi olan G.E.G., ağabeyi ile kendisine çok acı çektirdiklerini anlatırken, anneannesi F.G. ile dayısı S.C.G.'nin de kendisini çok dövdüğünü sözlerine ekledi.
Savcıya ifade veren ağabey İ.E.G. ise anneannesinin Finike'deki evinde kaldığı 7-8 aylık süreçte oklava ve şarj kablolarıyla dövüldüğünü söyledi. İ.E.G., üvey baba Rahmi A., M. ve dayısı S.'nin kendisinin özel bölgelerine dokunduğunu söyledi.
G.E.G. ile ağabeyi İ.E.G., yaşadıklarını, deftere yaptıkları çizimlerle de anlatmaya çalıştı. Çocukların yaptıkları resimler, soruşturma dosyasına girdi. Soruşturma kapsamında yakalanıp, gözaltına alınan anne Merve A. ile üvey baba Rahmi A., sevk edildiği adliyede çıkarıldığı mahkemece tutuklandı.
Olayla ilgili davanın 3'üncü duruşması, 6 Ocak'ta Elmalı Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü. Duruşmaya anne Merve A. ve üvey baba Rahmi A., tutuklu bulundukları Antalya L Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu'ndan SEGBİS ile katılırken, 'suça sürüklenen çocuk' sıfatıyla tutuksuz yargılanan dayı S.C.G. ile tarafların avukatları, duruşma salonunda hazır bulundu.
Sanıklardan Merve A., ifadesinde, "Çocuklarımın dolduruşa gelerek yalan beyanda bulunduklarını düşünüyorum. Suçlamaları kesinlikle kabul etmiyorum. Tahliyemi ve beraatimi istiyorum" dedi.
Diğer sanık Rahmi A. da "Çocuklara biz bir şey yapmadık. Suçlamaları kesinlikle kabul etmiyorum. Bu aşamada tahliyemi ve beraatimi istiyorum" diye konuştu. İfadelerinin ardından mahkeme heyeti, sanıklar Merve A. ve Rahmi A.'nın yurt dışına çıkış yasağı şartıyla adli kontrolle serbest bırakılmasına hükmetti.
Antalya Barosu Çocuk Hakları Merkezi Başkanı Avukat Serap Ertuğrul, dosyanın Edremit'ten Finike Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderilmesinden bugüne takipçisi olduklarını belirtti. Avukat Ertuğrul, “Soruşturma aşamasında da sanıkların tutuklanması için talepte bulunduk. Ancak ne yazık ki ilk aşamada bir tutuklama olmadı. Dava açıldıktan sonraki süreçte, sanıkların duruşma öncesinde çocukları kaçırma girişimleri oldu. 16 Ekim 2020 tarihli duruşmada sanıklar hakkında tutuklama kararı verildi. Tutuklama kararının gerekçesi, mağdur ve tanıklar üzerine baskı kurma ihtimali, dosyada kuvvetli suç şüphesinin bulunması ve mevcut dosyadaki delil durumu idi. Fakat, ne yazık ki 5 Ocak 2021 tarihli duruşmada, delillerde hiçbir değişim olmamasına, sanıklar lehine dosyaya en küçük bir delil girmemesine, hatta alınan raporlar mağdur anlatımlarını desteklemesine rağmen yine delil durumu gerekçe gösterilerek tahliye kararı verildi" dedi.
Bu türlü tahliye kararlarına son zamanlarda sıkça rastladıklarını sözlerine ekleyen Serap Ertuğrul, “Maalesef daha önce mağdur odaklı ve çocuğun yüksek yararı odaklı bakış açısı Yargıtay'ın da görüş değiştirmesi ile mağdurlar aleyhine durum yaratmaya başladı. Önceki dönemlerde Yargıtay mağdurun anlatımının yeterli olduğu noktasındaydı, ancak sonrasında nasıl olduysa mağdur anlatımlarının tek başına yeterli olmadığı ve somut, maddi delillerin de olması gerektiği şeklinde bir görüşe evrildi. Gelinen noktada Elmalı özelinde baktığımız zaman, evet bu çocuklar istismara uğradı, eziyet gördüler. Dosyadaki delillere rağmen çığlıklarının duyulmaması ve hala bir tutuklamanın olmamasını anlamlandıramıyoruz. Tutuklama istemlerimizin reddedilmesinin, hukuka ve Türkiye'nin de imzaladığı uluslararası sözleşmelere aykırı olduğunu düşünüyoruz. Bu davanın takipçisi olacağız ve sanıkların cezalandırılması için elimizden geleni yapacağız" diye konuştu.
17 Eylül'de yargılamaları devam edecek sanıklar Merve A. ile Rahmi A.'nın, 'nitelikli cinsel istismar' suçundan 22 yıl 6'şar ay hapisleri isteniyor.
Anne Merve A.'nın gazinolarda kons olarak çalıştığı ortaya çıkarken Rahmi A. tanışmalarını şöyle anlattı: "Ben Merve A.'yı Finike'de gazinoda gördüm. 2018'de evlendik. Onun resmi olarak ikinci eşiyim. Çocukların söylediği gibi ahlaksız bir durum söz konusu değil.
Babaanne G.S., anneyi kötü göstererek çocukları bize göstermemeye başladı. Eşim Merve A., 2019 yılında yağma suçundan cezaevine girdi. Bugüne kadar 4 kez cezaevinden izinli çıktı ve bunun iki gününü otelde tatil yaparak geçirdik. Diğer iki günde ise eşim ve ben çocuklarla bir arada kalma zamanımız olmadı" diye konuştu.
Elmalı davası ile ilgili ayrıntılar araştırılıyor. İki kardeşin istismar olayı ile ilgili Aile ve Sosyal Hizmet Bakanlığı'ndan son dakika açıklaması geldi. Elmalı Cumhuriyet Savcılığı tarafından yapılan açıklama şöyle: Bazı sosyal medya platformlarında Antalya ili Elmalı ilçesinde 2019 yılında gerçekleştiği iddia edilen iki çocuğun istismar edilmesi olayı ile ilgili yürütülen yargılamaya ilişkin bir kısım iddialar karşısında kamuoyunun doğru bilgilendirilmesi amacı ile basın açıklaması yapılması gereği hasıl olmuştur.
5 Mayıs 2020 tarihinde mağdur çocukların babaanneleri tarafından, 2019 yılında Finike ilçesinde anne, üvey baba ve dayıları tarafından çocukların cinsel istismara uğradıkları iddiaları ile Balıkesir / Edremit Cumhuriyet Başsavcılığına ihbar ve şikayette bulunulmuştur. Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından derhal soruşturmaya başlanılmış ve çocuklara psikososyal destek verilerek çocuk izlem merkezinde beyanları alınmıştır.
Yürütülen soruşturma neticesinde elde edilen bulgular ve çocuklara karşı nitelikli cinsel istismar eylemlerinin gerçekleştirildiği yönünde yeterli şüphe oluştuğu kanaatiyle 24 Temmuz 2020 tarihinde düzenlenen iddianame ile sanıkların cezalandırılması istemiyle Elmalı Ağır Ceza Mahkemesi nezdinde kamu davası açılmıştır.
Delillerin tam olarak toplanmamış olması, delillerin karartılma ihtimalinin bulunması gerekçeleri ile 16 Ekim 2020 tarihinde Mahkemesince sanıkların tutuklanmasına karar verilmiştir. Yargılama sürecinde delillerin toplanmış olması ve alınan beyanlardaki çelişkiler dikkate alınarak sanıkların 5 Ocak 2021 tarihinde tutuksuz yargılanmalarına karar verilmiş ve Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından bu karara itiraz edilmiştir. Antalya 10. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından itiraz reddedilmiştir.
5 ay önce tutuksuz yargılanmalarına karar verilen sanıklar hakkındaki yargılama süreci devam etmekte olup, son duruşma 21 Mayıs 2021 tarihinde yapılarak, duruşması 17 Eylül 2021 tarihine bırakılmıştır. Yargılama sürecinde alınan mağdur beyanları ve toplanan tüm deliller mahkemesince birlikte değerlendirilecek olup, nihai karar bağımsız ve tarafsız yargıya aittir. Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yargılama süreci titizlikle takip edilmektedir.
Olayla ilgili davanın 3'üncü duruşması, 6 Ocak'ta Elmalı Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü. Duruşmaya anne Merve A. ve üvey baba Rahmi A., tutuklu bulundukları Antalya L Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu'ndan SEGBİS ile katılırken, 'suça sürüklenen çocuk' sıfatıyla tutuksuz yargılanan dayı S.C.G. ile tarafların avukatları, duruşma salonunda hazır bulundu.
Sanıklardan Merve A., ifadesinde, "Çocuklarımın dolduruşa gelerek yalan beyanda bulunduklarını düşünüyorum. Suçlamaları kesinlikle kabul etmiyorum. Tahliyemi ve beraatimi istiyorum" dedi. Diğer sanık Rahmi A. da "Çocuklara biz bir şey yapmadık. Suçlamaları kesinlikle kabul etmiyorum. Bu aşamada tahliyemi ve beraatimi istiyorum" diye konuştu. İfadelerinin ardından mahkeme heyeti, sanıklar Merve A. ve Rahmi A.'nın yurt dışına çıkış yasağı şartıyla adli kontrolle serbest bırakılmasına hükmederek, duruşmayı 17 Eylül'e erteledi.
Antalya'da 7 ve 10 yaşındaki kardeşlerin cinsel istismara uğradıkları iddiasıyla anne ve üvey baba tutuklanmıştı. 2 kardeşin istismarını çizimlerle anlattığı olay Türkiye'nin gündemine oturmuştu. Bababanne, eski gelini ve kocası ile gelininin erkek arkadaşlarından şikayetçi olmuştu. Soruşturma sonrası anne ile üvey baba tutuklanmıştı. Yapılan yargılama sonrasında anne ile üvey baba Elmalı Ağır Ceza Mahkemesi tarafından adli kontrol şartı ile tahliye edildi.