10.07.2017 - 12:05 | Son Güncellenme:
Başbakan Binali Yıldırım, Lütfi Kırdar Kongre Merkezi'nde yapılan 22. Dünya Petrol Kongresi'ne önemli açıklamalar yaptı. Başbakan Yıldırım'ın açıklamalarından öne çıkanlar:
Enerji hem ulusal hem de uluslararası düzeyde her zaman önemini koruyan sektörlerden biridir. Zira enerji konusu dünyanın neresinde yaşarsak yaşayalım, hangi dönemde olursak olalım hayatımızı idame ettirebilmemiz ve halkımızın refahını arttırmak için olmazsa olmaz bir ihtiyacımızdır. Günümüzde ülkelerin ve toplumların gelişmişlik düzeyinin ölçüsü enerjiye olan erişim ve tüketim seviyesiyle ortaya çıkıyor. Dolayısıyla bugün burada ortak bir amacımızın olduğunu ifade etmek isterimiz. Bu amaç petrol başta olmak üzere bütün enerji kaynaklarının maliyet, çevre boyutuyla dahil en iyi ve verimli kullanımı sağlayacak, dünyadaki bütün toplumların refahına katkıda bulunmak olacaktır.
KOMŞU ÜLKELERİN ENERJİ GÜVENLİĞİNE KATKISINI BEKLİYORUZ
Bizim için enerji lokomotif unsurlardan bir tanesi. Nihai amaç enerji güvenliliğini, çeşitliliğini arttırarak milletimizin güvenliğini ve refahını sağlamaktır. Bütün komşu bölge ülkelerinin enerji güvenliğine de katkı sunmayı önemsiyoruz. Hidrokarbonların üretim, tüketimlerinde önemli değişiklikler yaşandığını görmekteyiz. Enerji alanındaki aktörlerin çoğaldığını, yeni üretici ülkelerin piyasaya girdiğini, tüketimin OCED üyelerinden Asya kıtasına, kalkınmakta olan ülkelere kaydığını müşahade etmekteyiz. Bu değişim karşısında en doğru seçimi yapmaya, en doğru kararları vermeye mecburuz. Enerji güvenliği kavramının önemli bir boyutu da siyasi sorunların çözülmesi, gerek kaynak ülkelerde gerek güzergâh ülkelerde huzurun ve barışın tesis edilmesidir.
SORUNLARI ÇÖZERKEN SORUN ÇIKARMAMAYA ÖZEN GÖSTERİLMELİ
Terör başta olmak üzere asimetrik tehlikelerle etkinlikle mücadele şarttır. Bu mücadelenin bir terör örgütüyle terörle mücadele yapılmayacağı aşikârdır. Sorunları çözerken sorun çıkarmamalıyız. Bizim bakımımızdan enerji bir ihtilaf değil bir işbirliği alanıdır. Bu tutumumuzu sözle değil icraatlarla da ortaya koymaktayız. Bunun en önemli kanıtı ve göstergesi enerji alanında geçmişte hayata geçirdiğimiz projelerin yanısıra gelecekte tamamlamayı ön gördüğümüz projelerdir.
İŞBİRLİĞİNİ TANAP İLE TAÇLANDIRACAĞIZ
Bölgesel işbirliğinin ne derece etkili olabildiğini Azerbaycan, Gürcistan ile gerçekleştirdiğimiz Bakü-Tiflis-Ceyhan, Bakü-Tiflis-Erzurum doğalgaz boru hatlarıyla bölgede ve dünyada gösterdik. Bu iş birliğini şimdi de güney gaz koridoru kapsamında gerçekleştirdiğimiz Trans Anadolu Doğalgaz Boru Hattı Projesiyle taçlandırıyoruz. TANAP'ın önümüzdeki yıl devreye girmesiyle birlikte Türkiye her yıl Azerbaycan'dan ilave 6 milyar metreküp doğalgaz alacak. Ayrıca 2020 yılından itibaren bu hattan Avrupa'ya 10 milyar metreküplük bir gaz sevkiyatı söz konusu olacak. Bu gazın, daha sonra yine güney gaz koridorunun parçası olan Trans Adriyatik Doğalgaz Boru Hattıyla Avrupa'daki tüketici ülkelere ulaşması mümkün hale gelecek.
RUSYA İLE İŞBİRLİĞİ
Rusya Federasyonu ile iş birliği halinde ilerlettiğimiz Türk Akımı Projesi de enerji güvenliğimizi arttırma çabalarımıza ayrıca katkı sağlayacak. Rusya ile Türk Akımına ilişkin imzaladığımız hükümetler arası anlaşmanın bu yılın şubat ayında yürürlüğe girmesiyle beraber proje çalışmaları hız kazanmıştır. Projenin 2019'da tamamlanmasıyla birlikte Türkiye 15.75 milyar metreküp gazı Mavi Akım hattında olduğu gibi Rusya'dan doğrudan alabilecek. Ayrıca proje kapsamında inşaatı söz konusu olan ikinci bir hat marifetiyle Avrupa'ya da aynı miktar gaz sevkiyatı yapılabilecek.