17.01.2024 - 07:00 | Son Güncellenme:
Aysel Bozan Yılmaz - Yıllık enflasyon oranının açıklanmasının ardından, özel okulların uygulayacağı tavan zam oranı da belli oldu. Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) Özel Öğretim Kurumları Yönetmeliği’nde yer alan (Bir önceki yılın ortalama Yurt içi ÜFE + bir önceki yılın ortalama TÜFE)/2]+5 oranından fazla artış yapılamaz” ibaresi çerçevesinde artış oranı yüzde 56,89 olacak. Bakanlık kaynaklarından edinilen bilgiye göre ara sınıflarda bu oranın üzerine çıkılmayacak. 1, 5 ve 9. sınıflardaki ücretler ise veli ile okul arasındaki sözleşme hükümlerine göre belirlenecek. MEB, fahiş fiyat artışlarına karşılık vatandaşların mağdur olmaması için denetimler yapacak.
Ancak veliler açıklanan bu oranı dahi çok buluyor. Ayrıca yemek, kitap, servis gibi hizmetlerde tavan olmadığı için yüzde 100’ü aşan oranlarda zam yapılmasından da şikâyetçiler. Ek hizmetlerde de tavan sınırı getirilmesini talep ediyorlar. Özel okullar ise zam oranının en az yüzde 100 olmasını istiyor, aksi takdirde bu yıl 2 bin civarında okulun kapanabileceğini söylüyorlar.
Maliyet yüzde 440 arttı
Türkiye Özel Okullar Derneği (TÖZOK), maliyet kalemlerindeki artış oranları ile özel okul ücretlerinin artışlarını karşılaştırmak için hazırlattıkları raporla da yaşadıkları duruma dikkat çekiyor. Kamu kurumlarının resmi istatistikleri çerçevesinde hazırlanan Özel Okullar Maliyet Yönetimi Değişimi Analizi’ne göre son 5 yılda özel okullarda maliyetler yüzde 440,5 oranında arttı. Buna karşılık ücretlere yüzde 326,2 zam yapıldı. Son 2 yıla bakıldığında ise maliyet artış oranı yüzde 232,3; ücret artışı yüzde 125,6. Buna göre özel okulların yüzde 106,8’lik zararı olduğu görülüyor.
‘Gelecek yılın ücreti’
Konuyla ilgili bilgi veren TÖZOK Başkanı Zafer Öztürk, pandemi döneminde sektörün küçülmeye başladığını; yaklaşık 1.7 milyon olan öğrenci sayısının bugün 1.4 milyona düştüğünü söyledi. Son iki yılda enflasyonun altında zam oranlarıyla ücret artışlarının sınırlandırıldığına dikkat çeken Öztürk, 2021’den bu yana asgari ücretin 6 kat arttığını, özel okul ücretlerinin ise 2.2 kat arttığını; başka hiçbir sektörde ücret artışında böyle bir sınırlama olmadığını dile getirdi. En önemli gider kalemlerinin maaşlar olduğunu söyleyen Öztürk, devlet okullarında brüt maaşı 49 bin TL olan bir öğretmenin eline net 39 bin TL maaş geçtiğini, özel okulda ise aynı brütle öğretmenlerin 29 bin TL aldığını kaydetti ve ekledi: “Özel okullara devlet işveren katkı payı, SGK gibi paylara katkı sağlasa hem biz öğretmenimize daha yüksek ücret verebileceğiz hem de velimizden daha az ücret talep edeceğiz.”
Özel okulların açıkladığı öğrenim ücretinin 2024-2025’i kapsadığına dikkat çeken Öztürk, “15 ay aynı ücretten hizmet vereceğiz. Başka sektörlerde olduğu gibi bize 3 ya da 6 ayda bir güncelleme imkânı verilirse elbette ki oran çok daha düşük olacak. Yüzde 100 talebimiz, önümüzdeki günleri görmeden talep ettiğimiz bir oran. Özel okula çocuğunu gönderen her veliye devlet destek verebilir. Daha önce uygulandı. Gelir seviyesi yüksek ülkelerde bu şekilde yapılıyor” diye konuştu.
Dünyada örnekler nasıl?
İstanbul Ticaret Odası’nın “Eğitimin Gelecek Vizyonu İçinde Özel Öğretim Kurumlarının Yeri” isimli araştırmasına göre ABD ve Çin’de özel okullara devlet desteği verilmiyor. Destek verilen ülkelerdeki uygulamalar ise şöyle:
Finlandiya: Özel kurumların büyük bir kısmı kamu tarafından finanse ediliyor. Okulların kâr amacı gütmeleri kanunen yasak.
Güney Kore: Özel okullara kamu finansmanı sağlanıyor, bunun karşılığında okullar zorunlu eğitim kapsamında okul ücreti talep edemiyor ve lise düzeyinde ise belirlenen ücretten yüksek bir ücret istenemiyor.
İngiltere: Hükümet, çeşitli departmanlar aracılığıyla özel kurumlara eğitim için ödenek sağlıyor.
Japonya: Eğitiminin finansmanı ulusal hükümet, yerel yönetim ve özel kurumlar tarafından sağlanıyor. Özel okullar da kamu desteği alıyor, gelir vergisinden muaf tutuluyor. Öğretmen giderlerinin yüzde 50’si devlet tarafından finanse ediliyor. Almanya: Özel okullar devlet teşviği alıyor.
Maaşlar yüzde 71’ini oluşturuyor
Özel okulların giderleri arasında en büyük kalemi yüzde 71’le personel giderleri, bunun yüzde 26,1’ini ise öğretmen maaşları oluşturuyor. Bina kirası, elektrik, su gibi işletme giderlerinin oranı yüzde 20,7; ders kitapları ve kırtasiye malzemelerinin yüzde 0,9; yemekhane hizmetlerinin yüzde 6,5; servis giderlerinin ise yüzde 0,9.