30.01.2020 - 10:35 | Son Güncellenme:
AA
ABD Başkanı Donald Trump'ın azli istemiyle Senatoda devam eden yargılama sürecinde kritik bir aşama olan soru-cevap maratonunun ilk günü karşılıklı iddialarla tamamlandı.
ABD Senatosunda 8. gününü geride bırakan Trump'a yönelik azil yargılamasında, senatörlerin hem iddia hem de savunma makamlarına sorularını yönelttikleri bölüm gergin başladı.
Yerel saatle 13.00'te başlayan ve verilen aralarla birlikte yaklaşık 10 saat süren soru-cevap duruşmasının ilk bölümüne, eski Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Danışmanı John Bolton'ın yakında piyasaya çıkacak kitabında yer aldığı iddia edilen Ukrayna bölümüyle ilgili tartışmalar damga vurdu.
Bu bölümde Demokrat senatörler ve iddia makamı konumundaki Demokrat savcı vekiller, Bolton'ın Senatodaki duruşmalara tanık olarak çağrılması gerektiği konusunda mutabık kalırken, Trump'ın avukatları ise söz konusu adımın gereksiz olduğu görüşünü savundu.
Trump'ın avukatlarından Patrick Philbin'in, "Yabancı bir ülkeden siyasi bir muhalifle ilgili gelen bilgi eğer doğruysa bu bilgi değerlidir ve kullanılabilir." şeklindeki savunması Demokratların tepkisini çekerken, Demokrat savcıların başındaki Adam Schiff bunun açık bir Anayasa ihlali olacağını öne sürdü.
Öte yandan Trump'ın avukatları, birçok soruya cevap verirken Başkan'ın Ukrayna'ya yardımı askıya almasının, Demokratların iddia ettiği gibi, kişisel çıkarlar dolayısıyla değil ülke çıkarlarıyla ilgili olduğunu vurguladı.
Trump'ın bir diğer avukatı Alan Dershowitz'in ise "Velev ki Trump bir suç işlemiş olsa bile bu azli gerektirecek bir suç değildir." şeklindeki ısrarlı savunması, uzun süre Demokratlarla Cumhuriyetçiler arasında sorular üzerinden tartışmaya neden oldu. Demokratlar, Ukrayna konusunda Trump'ın azlini gerektiren bir suç işlediği şeklindeki iddialarını yinelediler.
Senatonun yarın yerel saatle yine 13.00'te toplanması ve toplam 16 saatlik soru-cevap bölümünü tamamlaması bekleniyor.
Bu sürecin ardından jüri görevi gören senatörler, mahkemeye yeni tanık çağrılıp çağrılmamasını oylayacaklar.
Trump'a yönelik azil süreci
Temsilciler Meclisi Başkanı Nancy Pelosi, 24 Eylül 2019'da "ABD'nin ulusal güvenliğine zarar verdiği" ve "Başkanlık yeminine ihanet ettiği" gerekçesiyle Trump'a yönelik azil soruşturması başlatıldığını açıklamıştı.
Pelosi, 25 Temmuz'da Trump'ın Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy ile yaptığı telefon görüşmesinde, rakibi Joe Biden ve ailesini soruşturması karşılığında ABD'nin ülkesine askeri yardımı serbest bırakacağını söylediğini ve bunun anayasaya aykırı olduğunu iddia etmişti.
Beyaz Saray ise 25 Eylül'de Trump-Zelenskiy görüşmesinin dökümünü yayımlayarak, Ukrayna'ya yardımlar ile görüşme arasında ilişki bulunmadığını savunmuştu.
Temsilciler Meclisi İstihbarat Komitesinde 13-21 Kasım'da kamuya açık oturumlar düzenlenmiş; Dışişleri, Ulusal Güvenlik Konseyi ve Pentagon'dan toplam 12 yetkili bu süreçte ifade vermişti.
Ardından İstihbarat Komitesi hazırladığı 300 sayfalık raporu 3 Aralık'ta Adalet Komitesine sunmuş, Adalet Komitesi yaptığı iki oturumun ardından 13 Aralık'ta azil maddelerini onaylayarak dosyayı Temsilciler Meclisi Genel Kuruluna göndermişti.
Temsilciler Meclisi Genel Kurulunda 18 Aralık'ta yapılan oylamada, Trump'a yönelik "görevini kötüye kullanmak" ve "Kongre'nin işleyişini engellemek" suçlamaları kabul edilmişti.