Dünyaİnsan türü zekasını tamamen yerçekimine borçlu olabilir! İşte çılgın teori

İnsan türü zekasını tamamen yerçekimine borçlu olabilir! İşte çılgın teori

01.06.2025 - 17:19 | Son Güncellenme:

Muhtemelen şu ifadeyi duymuşsunuzdur: "Hepimiz yıldız tozundan oluşuyoruz", yani bedenlerimiz, yıldızların yanan kazanlarında ilk kez oluşan elementlerden meydana geliyor. Bu kesinlikle doğru. ancak evrene dair anlayışımız derinleştikçe, özellikle 2015'te ilk yerçekimi dalgalarının keşfinden sonra), bu tablo biraz daha karmaşık bir hal alıyor.

İnsan türü zekasını tamamen yerçekimine borçlu olabilir İşte çılgın teori

İlk yerçekimi dalgası tespiti olan 2015'teki gözlem oldukça ses getirse de, 2017'de tespit edilen GW170817, yani ilk ikili nötron yıldızı çarpışması, yerçekimi dalgalarının Dünya'daki yaşam ve insan evrimi açısından ne kadar önemli olabileceğini doğruluyor.

Haberin Devamı

Yeni bir araştırma çalışması bu süreci adım adım ele alıyor. Çalışma, ikili nötron yıldızlarından yayılan yerçekimi dalgalarının bu yıldızları birbirine yaklaştırarak çarpışmalarını başlattığını ve Dünya'nın erimiş çekirdeğinin oluşumu için hayati olan ağır elementleri dışarı fırlattığını açıklıyor.

BÜYÜK SORULARI ARAŞTIRABİLECEK BİR TÜR

Manyetosferimizi oluşturarak ve levha tektoniğini başlatarak, bu güçler (elbette başka etkenlerle birlikte) gezegenimizin bu büyük kozmik soruları araştırabilecek bir türün ortaya çıkmasını mümkün kıldı.

  • arXiv adlı ön baskı platformuna yüklenen yeni bir makale, yerçekimi dalgalarını doğrudan varlığımıza bağlayan uzun bir astronomik, jeofiziksel ve biyolojik olaylar zincirini içeren bir düşünce deneyini ele alıyor. Cardiff Üniversitesi'nden Bernard Schutz'un başyazarlığını yaptığı çalışmada Schutz, uzun zamandır yerçekimi dalgalarının her şeyin varlığı için ne kadar hayati olduğunu düşünüyor.

BİR TÜR DOMİNO ETKİSİYLE...

2018 yılında, iki nötron yıldızının çarpışmasından kaynaklanan ilk yerçekimi dalgası gözlemi olan GW170817'nin etkileyici keşfini yeniden değerlendirirken, Schutz bu tür çarpışmaların, kilonova olarak bilinen olayların, Samanyolu'nun sarmal kollarında, bu gizemleri araştırabilecek zekaya sahip bir türün ortaya çıkmasına neden olan zincirleme bir reaksiyonu nasıl başlattığını açıklamıştı. Bir tür domino etkisiyle, yerçekimi dalgaları bizleri var etti.

Haberin Devamı

Schutz şunları söylüyor:

Bu, kilonova patlamasında fırlayan maddenin neye dönüştüğüyle ilgili. Yerkabuğundaki uzun ömürlü uranyum ve toryum izotoplarının zamanla bozunması, katı Dünya'dan dışa doğru yayılan ısının yaklaşık yarısını sağlar. Bu da volkanizmayı ve levha tektoniğini tetikler. Bu jeolojik olaylar, yaşamın evriminde önemli bir rol oynamıştır. Çünkü türleri, sürekli değişen bir çevreyle karşı karşıya bırakarak evrimin sürekliliğini sağlar.

GELİŞMİŞ YAŞAMA NASIL ULAŞIYORUZ?

Peki, ikili nötron yıldızı sisteminden Dünya’daki gelişmiş yaşama nasıl ulaşıyoruz? Schutz ve çalışma arkadaşları bu fikri yeni ön baskı çalışmalarında daha da derinleştiriyor.

Bizi tüm bu sürecin içinden geçiriyor. Ancak, yerçekimi dalgalarının bu kozmik anlatıdaki başrolü en başta başlıyor. Nötron yıldızlarının çarpışmalarının ana tetikleyicisi olarak ve ağır element bolluğunun oluşmasındaki temel motor olarak.

Çalışmanın yazarları, "Yerçekimi dalgaları, ikili yıldız sistemlerinden enerji taşıyarak yıldızların birbirine yaklaşmasını sağlar. Kilonova patlamaları, periyodik tablodaki demirden daha ağır elementlerin başlıca kaynağı olmuştur. Bunlar arasında 238U ve 232Th izotopları bulunan uranyum ve toryum da yer alır. Bu izotoplar Dünya'nın iç kısmına dağılmıştır. Kilonovalar olmasaydı, bu izotopların bolluğu çok daha az olurdu, hatta hiç olmayabilirdi.

DÜNYA'YI JEODİNAMAYA DÖNÜŞTÜRDÜ

Bu ısınmış sıvı dış çekirdek, Dünya'yı bir jeodinamoya dönüştürerek Güneş'in kozmik ışınlarından potansiyel yaşamı koruyabilecek bir manyetosfer üretir. Bu ısı aynı zamanda levha tektoniğini de harekete geçirir. Önceki araştırmalar, bu sürecin evrimin ve (özellikle Homo sapiens için) ileri düzey bilişsel yeteneklerin gelişiminde önemli bir rol oynadığını göstermişti.

Haberin Devamı

Schutz ve arkadaşları, bu yerçekimi dalgası-kökenli yaşam teorisini ortaya atan ilk ekip. Bununla birlikte, 2024'te Kings College London, CERN, Illinois Üniversitesi ve Notre Dame Üniversitesi'nden araştırmacılar da yerçekimi dalgalarının, insan biyolojisi için hayati olan ağır elementler iyot ve brom üretimindeki rolünü inceledi.

Yerçekimi dalgalarının sadece evrenin evriminde değil, Dünya'daki yaşamın ortaya çıkmasında da bu denli büyük bir rol oynaması, bilim insanlarını bu uzay-zaman dalgalarının diğer kaynaklarını tespit edebilecek yeni araçlar geliştirmeye teşvik ediyor.

Geçtiğimiz yıl, Avrupa Uzay Ajansı (ESA), LISA (Laser Interferometer Space Antenna-Lazer Girişimölçer Uzay Anteni) adlı yerçekimi dalgası algılama platformunun geliştirilmesine onay verdi. Bu platform, Dünya'nın yörüngesinde takipte kalacak ve özellikle süper kütleli kara delik birleşmelerinden gelen sinyalleri yakalamayı hedefleyecek. ESA, LISA'nın halefi olacak Big Bang Observer (BBO) adlı sistemi geliştirme planlarına da şimdiden başladı. Amaç, evrenin oluşumunda üretilen yerçekimi dalgalarını tespit edebilmek.

Haberin Devamı

Sonuç olarak, tüm yaşam gerçekten de yıldız tozundan meydana geliyor olabilir. Ancak bu yıldız tozunu mümkün kılan şey yerçekimi dalgalarıydı.

KEŞFETYENİ
Eski sevgilisi ölümle tehdit etmişti! Karar verildi
Eski sevgilisi ölümle tehdit etmişti! Karar verildi

Cadde | 01.06.2025 - 14:16

Sosyal medyada Danla Bilic adıyla bilinen fenomenin, şiddet gördüğü ve dayısını tehdit ettiği iddiasıyla gözaltına alınan eski erkek arkadaşı Berk Çetin, hakkında karar verildi.